Sosyal medya hesabı üzerinden hemşerilerine seslenen Zorluoğlu “Batmanlı Kardeşlerim Kovid–19 virüsünü kaparsanız başınıza neler gelebileceğini biliyorsunuz ama ben bu virüsü kapmış acı içinde kıvrananlardan duyduklarımı sizlere bir kez daha anlatayım. Çünkü bir türlü kurallara uymuyoruz ve önlemini almıyoruz. Anlattıklarımın belki faydası olur. Ağır bir hastalık geçirdiğinizde tüm kaslarınız ağrır, kemikleriniz sızlar ama saçınızın ucu ağrımaz değil mi? Ama bunda korkunç bir baş ağrısı çekersiniz, saçınızın ucu, derisi bile sızlıyor. Sırtınıza onlarca kiloluk yük binmiş gibi, elinizi kaldırıp bir bardağa uzanamıyor veya tutamıyorsunuz. Yani bir harekete dahi takatiniz kalmıyor. Yürümeye takatiniz kalmıyor ama durmadan başlayan karın ağrıları nedeniyle tuvalete koşuyorsunuz. Boğazınızdan su dâhil bir lokma zor geçerken ishal nedeniyle halsizliğiniz gün geçtikçe artıyor ve zayıflamaya başlıyorsunuz. Hastaneye yattığınızda kendinizi hiç bu kadar yalnız hissetmezsiniz. Çünkü göreceğiniz sadece doktorlar ve hemşireler olacaktır. Ağzımızı burnumuzu kapatıp nefes almadan kaç dakika durabiliriz. En fazla 1, 1.5 veya 2 dakika. Daha fazla duramayız değil mi? Ama bu hastalıkta sürekli nefessiz kalıyorsunuz ve nefes almakta zorlanıyoruz. Nefes alma ihtiyacınız gitgide artıyor, aldığınız nefesi dokulara taşımak için kalbiniz iki katı hızda çarpıyor ama ne yazık ki yetmiyor. Tabi ki bunun neticesinde entübe ediliyorsunuz. Yani doktorlar rahat nefes almanız için ağzınızdan bir tüp sokuyorlar. Artık akciğerlerinizin işlev görür hâle gelmesi için makineye bağlanmış oluyorsunuz. Yani makine vasıtasıyla nefes alıyorsunuz. Ne yazık ki bir süre sonra bu da yetmiyor. Bağışıklık sisteminiz tümüyle çöküyor ve takatsiz kalıyorsunuz. Bu virüs pıhtılaşma sisteminiz dâhil tüm sistemlerinizi öyle programlı ve sinsice ele geçiriyor ki ne akciğeriniz ne kalbiniz artık mücadele edemiyor. Onca cefakâr doktor, hemşire ve hastane personelinin tüm çabalarına rağmen tedbir almadığınız için maalesef istenmeyen ama kaçınılmaz son geliyor o da ölüm. Sonsuzluğa göç ederken geride gözyaşları içinde eşiniz, dostunuz, anneniz, babanız, belki de küçücük yavrularınız kalıyor. Artık bu dünyada başka bir hesabınız, geçireceğiniz tek bir dakikanız dâhi kalmıyor. Canım kardeşim işte bu nedenle lütfen ama lütfen maske takalım-hijyene dikkat edelim ve mesafemizi koruyalım” dedi.