BATMAN NEDEN YEŞİL DEĞİL?

Recep Kavuş

7 yıl önce

Özel bir hastanede göreve yeni başlamış Sakaryalı bir doktor, Batman’ın sosyo-ekonomik yapısı ile ilgili zaman zaman önemli tespitlerde bulunuyor.

En son paylaşımı, şehrimizin yeşil dokusu ile ilgiliydi.

Doktor bey sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Batman'a geldiğimden beri dikkatimi çeken, ağaç dikilen alanların çok güzel yeşillik alanı olabilen bir toprağa sahip olmasıdır.  Ancak Batman'da ağaçlandırmanın çok eksik gibi görünüyor.  İlk fırsatta bir fidan dikerek Batman'da bir dikili ağacım olsun isterim. Lütfen Batman'ı ağaçlandıralım kardeşler” çağrısında bulunmuş.

Gerçekten Batman’ımızda yeteri kadar yeşil alan yok.

Sakaryalı doktorun dikkatinden de kaçmamış.

Çünkü ağacın ve yeşilliğin olmadığı yerde yaşam standartları iyi değildir demektir.

Yeşillik bir nevi medeniyetin göstergesidir.

Hangi medeni topluma bakarsanız bakın, yeşil alanların korunmasına ve ağaçlandırmaya özel önem veriliyor.

Bizde iste tam tersi söz konusu.

Bu güne kadar ne ilgili kurumlar ne de vatandaşlar, yeşile yeteri kadar önem vermemiştir.

Var olan yeşil alanlar da korunamıyor.

Şehir imar planında yeşil alan olarak görünen birçok yer de zamanla betonlaştırılmış.

Birçok park, okul, taziye evi ve ibadethaneye dönüştürülmüş.

Var olan birçok yeşil alan da aynı tehdit altında.

Batman Belediyesinin kır kanaatlerle yaptığı ağaçlandırma çalışmalarına vatandaşlar ise ilgisiz ve duyarsız.

Hatta birçok esnaf, dükkânının görünmesini engellediği için ağaçları ya kesiyor ya da kurutuyor.

Gözleri o kadar kararmış ki para uğruna ağaçların köküne kaynar su veya kimyasal madde bırakarak kurutanlar bile var.

Bu güne onlarca yetişkin koca ağaç, bu şekilde katledildi.

Aman Allah’ım bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir anlayış?

İnsanın aklı duruyor bu barbarlık karşısında.

Aslında bunu yapanların, o ağaçların sararan bir yaprağı kadar değerleri yoktur.

İşte bu anlayış yüzünden Batman, yeşil değildir.

Batman’ın yeşillendirilmesi için öncelikle var olan ağaçların korunması ve hızla yeşil alanların oluşturulması gerekir.

Ve hiçbir şekilde ağaçları kesmemek gerekir.

Bu sıralar en çok arkasına sığınılan “tamam bir ağaç kesiliyorsa biz yüz ağaç dikeriz” mazeretinden de vazgeçilmesi gerekir.

Ağaç dikiyorsan dik kardeşim, elini tutan yok.

Hele sen var olan ağaçlara dokunma önce.

Çünkü sen ağaçları farklı farkı bahanelerle kestikçe, farkında olmadan başkasına da yol açıyorsun.

Bu kez herkes bir bahane ile ağaçları kesmeye başlıyor.

Ağaç kesmenin hiçbir gerekçesi ve bahanesi olamaz, olmamalıdır da.

Diğer bir moda ise neymiş “ağaçları taşıyoruz”

Bu da hikâye.

Çünkü bir ağacın taşınması, kalp nakli kadar hassas bir durum.

Nakli yaparsın yapmasına ama o ağacın yaşama tutma şansı, yarı yarıyadır.

Hem tutarsa da yarım bir insan gibi zor gelişir ve hassas olur.

O yüzden ağaç, yerinde korunmalı.

Bir yazımda daha söylemiştim;

Batman’ın yeşillendirilmesini istiyorsak, her şeyden önce canımız ve birer parçamız gibi ağaçlara sarılmalıyız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI