CAMİDE GAZETEMİZ NİYE ÇALINDI?

Recep Kavuş

5 yıl önce

Hırsızların, emellerini gerçekleştirmek için hiçbir engel tanımadıklarını biliyorum.

Çünkü onlarda ne ahlak ne vicdan ne de merhamet var.

Hiç kimse hırsızlığı yoksullukla bağdaştırmasın lütfen.

Hırsızlığın ne açlıkla ne de yoklukla alakası var.

Sadece ve sadece kişilik bozukluğu ve ahlaksızlıkla ilgili bir durum olduğuna inanıyorum.

Diyebilirim ki bu şehirde yaşayıp da hırsızların haksız gaspına uğramayan hiç kimse yoktur.

Batman’da hırsızlık, suç türleri arsında birinci sıradadır.

Hırsızlık, toplumumuzda insanlar arası ilişkileri zedeliyor, ilişkileri bozuyor, dayanışmayı zayıflatıyor, insanları birbiriyle problemli hale getiriyor.

Her şeyden önce, güven ortamını ortadan kaldırıyor.

Ünümüzde, bir iş yeri ve eve harcanan en büyük harcama kalemlerinden biri güvenlik tedbirlerine yapılan harcamalardır.

Ama hırsızlara ne güvenlik kameraları ne de çelik kapılar engel olabiliyor.

Ne kamusal alan ne de kutsal mekân dinliyorlar.

Okullar ve camilerde bile değerli eşyalar çalınıyor.

Yaşlı, kadın, çoluk, çocuk engelli demeden kimi gözlerine kestirseler harekete geçiyorlar.

Gazetemizde sık sık hırsızlık olaylarını haberleştiriyoruz.

Bu güne kadar birçok ilginç hırsızlık olayını verdik.

Son karşılaştığımız vakanın benzerine daha önce hiç rastlamadık.

Üstelik mağdur durumdaki kurum da Batman Sonsöz Gazetesi oldu.

Belki inanmayacaksınız ama ne yazık ki gazetemizi de çaldılar.

Hem de camide.

Gazetemizin camide ne işi olduğuna gelecek olursak;

Bizim gazetenin takipçileri, Gariban Osman’ı bilirler.

Engelli olmasına rağmen her parmağında birden çok marifet olan ve kendisini efsane devrimci Ernesto Che Guevara’ya benzeten, gazetemizin hem baş muhabiri hem dağıtıcısı hem sekreteri Osman Çapar’dan  söz ediyorum.

Osman, gündüz haber topladığı gazeteyi, sabahın erken saatlerinde abonelere dağıtmak üzere akşamdan matbaadan teslim alır.

Gazeteyi matbaadan teslim aldıktan sonra Ramazan Ayı boyunca kaçırmadığı teravih namazını kılmak için Yıldız Camisine gider.

Camide cemaatle safa durukken gazeteleri kalorifer peteklerinin üzerine bırakır.

Teravih namazı bittikten sonra Osman arkasına baktığında ne görsün?

Bütün gazeteler çalınmış.

Osman’ın dünyası yıkılır o anda.

Tüm gazeteleri, üstelik camide çaldırdığını şimdi nasıl anlatacaktı patrona.

Ercan Bey haberi aldığında, ekibin ortak şakası olduğunu düşünür ve “hadi hadi şimdi kapat, işim var sonra görüşürüz diyerek” telefonu kapatır. 

Ama bir daha bir daha ısrarla telefon çalınca işin ciddi olduğunu anlar.

Tüm aramalara rağmen gazeteyi çalan hırsız yakalanmayınca çaresiz olarak gazete yeniden basılır.

Gazete ekibi olarak bu hırsızlık olayını duyunca işin maddi kaybından ziyade, gazetemizin çalınmasının sebebine kafayı taktık.

Bir kere bir hırsız, eyleme geçmeden önce maliyet analizini iyi yapar ve ona göre hareket eder.

Bu durumda aklımıza ilk gelen, gazetemizin çok değerli olduğu fikri oldu.

Meseleye bu açıdan bakınca da ilk kez bir hırsızlık vakası karşısında üzülmedik. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI