ÇOCUK HASTANESİ’NE GİTTİNİZ Mİ SİZ HİÇ?

Recep Kavuş

5 yıl önce

Halktan izole olmuş bir şekilde görev yaparsanız, halka hizmet eden kamu kurumlarının koşullarını ve şartlarını elbette bilemezsiniz.

Halk otobüsleri nasıl çalışıyor,

Otogarlardaki oturma bankaları ve lavaboların durumu,

Semt sahalarında tribünlerin kirliliği,

Sokaklardaki çukurları çöp sorunu,

Hastanelerdeki hijyen problemini elbette bilemezsiniz.

Bu kentin bir sakini ve eli kalem tutan biri olarak buraların hiç birine yabancı değilim, her gün ortalama 3 kilometre bu şehri adımlıyorum, kentin varoşlarından, sorunlarından ve dertlerinden nasipleniyorum.

Ulaşamadıklarım da mesaj atıp dertlerini anlatıp yardım istiyorlar benden.

Yazıya dökmeden yardımcı olabildiklerime oluyorum.

Bu gün kaleme alacağım sorun gibi önemli sorunları da ya bu köşemde veriyorum ya da haberleştiriyorum.

Sabaha kadar uyumamış bir annenin mesajı ile uyandım sabah.

İki çocuğu birden hastalanınca geceden Çocuk Hastanesine getirmiş onları.

Hastanede gördüklerini ve yaşadıklarını paylaşmış benimle.

Bir de kirliliği ve izdihamı gösteren fotoğrafları.

Son olarak da  “lütfen bunları yaz abe” diye de bir mesaj yollamış.

Ben de bizim gazetenin yazarçizer takımının kayıtlı olduğu iletişim havuzuna attım fotoğraf ve yazıları haber yapılsın diye ama arkadaşlardan garip dönüşler oldu.

Peki, sizce ne deseler iyi?

Dedikleri tam olarak şu “zaten Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile ilgili bunlar biliniyor”

Bu tepki karşısında çok şaşırdım çünkü demek ki o kadar çok bu konu yazılıp çizilmiş ki Kadın ve Çocuk Hastanesindeki sorunlar bizim gazetenin emekçilerine bile sıradanlaşmış.

Bunun üzerine “madem haber yapmayacaksınız o zaman ben bu soruna kendi köşemde yer vereceğim” dedim.

Bana Kadın ve Doğum Hastanesi ile ilgili mesaj atan kadının iddiaları ve fotoğraflar çok çarpıcıydı çünkü.

Bir yatakta birden fazla çocuk hasta uyuyor, lavabolar tıkanmış, yerler kirli ve kanlı.

Malzemeler yetersiz ve eksik.

Annenin söylediklerini bir okuyalım;

“İki çocuğum birden hastalanmıştı, ateşler içersindeydi. Birine serum birine de buhar verdiler. Buhar makinesinde maske yoktu, görevli ise yüzüne tut diyordu”

Bu yaşananlardan sonra kadın, bu ortamda çocuklarım daha fazla hastalanır diye geri eve dönmüş.

En son bir sene önce ben de bir gece yarısı bu hastaneye gitmiştim.

Bir yoğunluk ve düzensizlik gözüme çarpmıştı ama doğrusu sorunların bu derecede olduğunu tahmin edemiyordum.

Meğerse koşullar kötüymüş.

Hasta sayısı haddinden fazla, bina ve olanaklar ise yetersiz.

Bu durumu yetkililer de gördüler mi acaba?

Doğrusunu söylemek gerekirse, sanmıyorum.

Allah hiç kimsenin evladına hastalık vermesin ama bir gece vakti çocukları hastalandığında onlar bu tür yerleri genelde tercih etmezler.

Tercih etmedikleri içinde bu hastaneye yolları düşmüyor.

Dolayısı ile tahminen de bir haberdirler oradaki durumdan.

Bu yüzden de maalesef hastanedeki sorunlar büyüdükçe büyüyor.

Bu büyük sorunların faturası da ne yazık ki garibana çıkıyor.

Mağdur anne ve hasta çocuklara çıkıyor ne yazık ki.

YAZARIN DİĞER YAZILARI