Son bir yılda yazdığım yazılara bir göz attım, genelde yazılarımın eleştirel olduğunu fark ettim.
Hep eleştiri, hep eleştiri, bıkıyor insan.
Biraz da övgü ve takdiri hak edenlere hakkını teslim eden bir yazı yazayım dedim.
Geçen yıllara oranla yaz aylarında elektrik kesintisinin daha az olması nedeni ile Batman Dicle Edaş’ı takdir edici bir yazı yazmaya karar verdim.
Bilgisayarın bulunduğu odaya geçtim.
Gece saat 10.00 sularıydı.
Bilgisayarı açar açmaz ne olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
O anda elektrikler kesilmez mi?
Büyük bir şaşkınlıkla öylece dona kaldım.
Tam da “elektrikler neden kesilmiyor?” diye Dicle Edaş’ı öven bir yazı yazacak iken elektriklerin kesilmesine çok şaşırmıştım.
Her halde nazara geldi elektrik kurumu!
Balkona çıkıp bir süre karanlığa bürünen sokakları izledim.
Yarım saat süren elektrik kesintisinden sonra bu yazıyı yazmaya başladım.
Uzun süreden sonra ilk kez yaşanan yarım saatlik elektrik kesintisinden ötürü her ne kadar Dicle Edaş'a biraz kızdıysam da yazımın seyri değişmedi.
Bu yazı mutlaka övücü bir üslupla yazılacak diye şartlandım.
Elektrik kesintileri noktasında geçmişle bu günü karşılaştırdığımızda ciddi manada bir iyileşme söz konusu.
Geçmişte her elektrik kesintisi saatlerce sürerdi.
Elektrik kesintisi ile birlikte sular kesilir, soğutma ve ısıtma sistemleri devre dışı kalırdı.
Kısacası neredeyse hayat dururdu.
Bir tüketici olarak her ne kadar bu ayki faturam 338 TL'yı bulmuşsa ve bu rakam asgari ücretle çalışan bir kişinin dörtte bir aylık ücretine tekabül ediyorsa da kesintinin olmamasını bir lütuf olarak görüyoruz.
Ne yaman çelişki değil mi?
Oysa biz en fazla üç gün elektrik parası ödemez isek derhal elektriklerimiz kesiliyor.
Ama iş, elektrik kesintisine gelince yaşadığın mağduriyet karşısında hiçbir hak elde edemiyorsun.
Böyle çifte bir standart var ortada.
Ne yapıyorum?
Eleştiriel bir yazı değil de oysa öven bir yazı yazmayı tasarlamıştım.
Gerçekten yazılarımda bir eksen kaybı var.
Balans ayarı bozulmuş araç gibi direksiyona ne kadar sarılsam hep bir tarafa çekiyor.
Bu durumdan kurtulmak için gerçekten biraz dinlenmeye ihtiyacım var.
Ancak ne zaman kısa süreli bir izin istesem, telefonun öbür ucundaki Genel Yayın Yönetmenimiz Hatice Türkan “sesiniz gelmiyor, hat kesildi “ deyip telefonu kapatıyor.
Attığım mesajlara ise “ harf ve karekterler bozuk veya yabancı dil ile yazılmış mesajınızı okuyamadım” diye cevap yolluyor.
Hal böyle olunca aşırı stres ve gerilimden bazen haksız yere kurum veya kişilere çattığımız da oluyor.
Geçmiş yıllara baktığımızda gerçekten Dicle Edaş elektrik kesintileri ve sokak aydınlatmaları açısından baya baya bir iyileştirme sağlamış.
Hala büyük gayretlerinin olduğunu da görüyoruz.
Halkla ilişkiler noktasında da gerçekten iyi ilişkiler geliştiriyorlar.
Her yerde ödeme noktaları bulunmakta, ayrıca birçok banka ile fatura tahsilâtı için anlaşmaları da olduğundan fatura ödemek için sırada bekleme derdi yok.
Kaçak elektrik kullanımı ile de etkin bir mücadele var.
Bundan dolayı arada bir elektrikler kesilse ve faturalar kabarık gelse de Batman Dicle Edaş, gerçekten iyi işler yapma gayreti içerisindedir.