ENTELEKTÜELİ OLMAYAN BİR ŞEHİRİZ

Recep Kavuş

7 yıl önce

Şehirleri şehir yapan, ona değer katan zenginlikleridir.

Tarihidir, kültürüdür, temizliğidir, planlı yapılaşmasıdır.

Her şeyden önce insanıdır.

Cesur, bilgili ve özgür insanlar yani.

Çıkarlarından ziyade toplumsal çıkarları önemseyen,

Koltuk ve mevki derdi olmayan,

Bilgi ve donatısını yaşanabilir bir dünya için paylaşma ve toplumsal bilinci önemseyen,

Eleştiri ve önerilerini hiç sakınmadan dillendiren,

Haksızlık kimden gelirse gelsin karşısında susmayan,

Hiçbir zaman kişisel kaygılar içerisine girmeyen,

Ezilen ve haklının yanında sürekli yer alan,

Sadece gerçeklerin peşinde koşan,

Nabza göre şerbet vermeyen,

Adaletsizliklere karşı çıkan,

Dönek olmayan,

Açık ve net olan,

Paylaşmacı ve yardımsever olan,

Kibirden uzak, mütevazı bir kişiliğe sahip olan kişilerdir bir şehre değer katan ve o şehri yaşanılır kılan.

Bu saydığım özeliklere sahip olan entelektüel kişi denilir.

Peki, entelektüel özeliklere sahip kentimize değer katan kaç kişi var şehrimizde?

Benim gözlemlerime göre yok denecek kadar az.

Olan birkaç kişiyi de bu şehirden kaçırtmak için herkes elinden geleni yaptı, yapıyor.

Zaten geçmişte kaçtı da birçoğu.

Her ne olursa olsun kaçmayı entelektüel bir yaklaşım olarak görmediğimden, kaçanlardan veya tutum değiştirenlerden söz etmeyeceğim.

Çünkü onlar bir entelektüelde olan özeliklerini yitirmişlerdir.

Ne yazık ki şehir olarak “işte bu bizim entelektüelimizdir” diye gururlanacağımız sözünü dinleyeceğimiz kimimiz kimsemiz yok.

Daha çok şeyh ve ağa’nın ağzına bakan bir toplum olma yolunda gidişat söz konusudur.

Bir de topluma zorla dayatılan tabi yeni yeni türeyen kanaat önderleri de ağa şeyh kategorisine dahil etmek gerekir (nereleri kanaatkâr ve önder işin orası da ayrı bir tartışma konusudur tabi )

Oysa ağadan, şeyh’ten ve yeni türeyen kanaat önderlerinden ziyade felsefeden, sanattan, siyasetten, edebiyattan hatta psikolojiden anlayan vicdan sahibi entelektüellere ihtiyacımız var bizim.

Bir şehirde yaşayanların birbirine güvenmesi o şehrin değerleri ile ölçülüdür.

Yani o şehre değer katanların sayısına bağlıdır.

Ne yazık ki biz şehrimize değer katanlar o kadar da çok değildir.

Kıyıda köşede var olanları da sahiplenmiyoruz.

Hatta çoğu kişi onları itibarsızlaştırmak için çalışıyor.

 Çünkü entelektüel kişinin en önemli özeliği gerçeği her şartta ve koşulda konuşmak ve sözünü sakınmamaktır.

 Buda her şeyin dillendirilmesi birilerin işine gelmiyor.

Gelmeyince de haliyle şehir olarak biz entelektüeli olmayan bir şehir oluyoruz.

Önemli not: entelektüel kişiler daha çok ilim, hukuk, akdemi, bilim, sanat, gazeteci ve yazarlık çevresinden çıkıyor. 

Öncelikle şunu belirteyim bende entelektüel bir duruş ve birikim yoktur.

Beni es geçin çünkü en iyi ben bilirim kendimi.

Aklınıza kim geliyorsa bakın şehrimizde kaç entelektüel var ?

Varsa özelikleri ile birlikte bana bildirin bu köşemde hakkını teslim etme adına yer vereyim bari. 

Umarım beni yanıltacak kadar isim vardır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI