GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ

Recep Kavuş

9 yıl önce

Türkiye’de sağlıklı bir araştırma yapılırsa Batman’ın kirlilik noktasında çok yüksek bir mertebede olduğu ispatlanmaktadır.

Kirlilikleri sıralayacak olursak, petrol kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği, besicilerden kaynaklı kirlilik, İluh Deresinde oluşan kirlilik, cadde ve sokakların kirliliği…

Bütün bu kirlilikler bir araya gelince yaşam koşulları da ağırlaştıkça ağırlaşıyor.

Tabi kirlilikler bununla sınırlı kalmıyor.

Bunlara bir de görüntü kirliliğini eklemek gerekir.

Görüntü kirliliği noktasında da Türkiye’de ve hatta dünyada ilk sıralarda yer aldığımızı söyleyebiliriz.

İnanmıyorsanız Belediyenin önünden Eski Devlet Hastanesine kadar bir gözlem yapın, o zaman görsel kirliğin ne boyutta olduğunu anlarsınız.

Ağaçların gövdeleri, duvarlar, telefon ve elektrik kutuları, trafo binaları, duraklar ve bil boardlar, binlerce el ilanı ve posterlerle dolu.

Aklınıza gelebilecek her tür ilan ve duyuruya rastlayabilirsiniz bu caddede.

Aranan kayıplar, otomobil ilanları, bakıcı, kapıcı, iş arayan, işçi arayan, kiralık ev arayan, kiracı arayan, ev eşyası satan, ev eşyası alan, kuş satan, kuş alan, akla gelebilecek her türlü ilana rastlamak mümkün.

Açık hava reklâmcılığı o kadar cazip hale gelmiş ki, yakında eş arayanlar da ilan asarsa şaşırmamak gerekir.

Belediyenin büyük paralar ödeyerek vizyon projesine dahil ettiği ve üzerinde “Şaredari ya Êlihe” yazılı bütün aydınlatma direklerine el ilanlar ve afişler yapıştırılmış ve kirletilmiş.

Diğer bir yanda ağaçlara zarar verecek, gövdelerini saran yüzlerce afiş asılı.

Şaredariya Êlih yetkilileri bu güne kadar görsel kirlilik sorununu hep görmezden geldi.

Açık hava reklâmcılığında keyfiyet olmamalı.

Bunun belli kural ve sorumlulukları var.

5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 42. Maddesine göre gerekli izin ve harçlar ödenmeden Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kağıt ve benzeri afiş ve ilan asan kişiye, yüz Türk lirasından üç bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. 

İzinsiz asılan afiş ve ilanların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili kişilerden ayrıca tahsil edilir.

Bu kabahatler dolayısıyla idari para cezasına,  Belediye zabıtası ve varsa çevre birimleri karar verir.

Bu güne kadar Belediyenin bir yaptırım uyguladığına şahit olmadık.

Diğer bir taraftan işyerleri de görsel kirliliğe (nasıl olsa vergi alan ve karışan yok diye) ebat ebat, renk renk tabalarla katkı sunuyorlar.

Kaldırımlar ve orta refüjlere de demir ve plastik levha ve tabelalar yerleştirilmiş.

Bu alanda da ciddi bir şekilde bir keşmekeşlik söz konusu.

Oysa dükkân, ticarî ve sınaî müessese ve serbest meslek, hatta araçlara giydirme usulü ile reklâm yapılması da Belediyenin iznine ve yıllık ücrete tabidir. 

Bu mahalli gelir kaleminde Belediyenin hâkimiyeti söz konusu değil. Bu yüzden de kurumlar olabildiğince özgür takılıyorlar.

Hal böyle olunca da ortaya ciddi manada bir görüntü kirliliği oluşuyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI