Her kutsal gün ve ayda olduğu gibi bu Ramazan’da da yine en çok öne çıkan şey, telefon ve sosyal medya aracılığı ile paylaşılan mesajlar oldu. Belki de hiç anlamı bilinmeden, okumadan hazır mesajlar atıyor birileri. Nasıl olsa mesajların bir bedeli ve zahmeti de yok. Kes, kopyala yapıştır, veya sadece paylaş veya yönlendir. Yani iki parmak dokunuşu ile sorun çözülüyor. Her sene olduğu gibi bu senenin en popüler mesajı yine “Başı rahmet ortası marifet sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan’ı şerifini hepimize sağlık sıhhat huzur getirmesi dilerim” mesajı oldu. Kuşkusuz iyi dilek ve temennilerde bulunmak, sadece özel günlerde değil, her zaman iyidir. Her inananın kutsal günleri yad edip ibadet etmesi de gerekir. Ancak Ramazan gibi içinde büyük fırsatlar barındıran bir aya, mesajlardan öteye anlamlar ve manalar yüklememelidir. Sadece oruç ibadetini yerine getirmek ve birkaç mesaj atmakla bu mübarek ayı sınırlandırmamak gerekir. Mesajlarla Ramazan ayı geçiştirilmemek ve mutlaka İçini doldurmak gerekir Ramazan’ın maneviyatını her yönü ile yaşamak gerekir. Ramazan ayı her şeyden önce kötülüklerden ve yanlışlardan arınma ayıdır. Kötülüklerden arınmak için de evvela ahlaklı, dürüst ve adil olmak gerekir. Yalan konuşmamak, kibirden, gösterişten uzak durmak gerekir. Kul hakkı ve haram yememek gerekir. Kibar, hoşgörülü olup, kırıcı olmamaya gayret etmek gerekir. Fitne yaratacak tutumlardan uzak durmak gerekir. Güçlü ve zenginden yana değil, haklıdan ve ezilenden yana olmak gerekir. Yardımlaşma ve dayanışmaya önem vermek gerekir. Her türlü israftan sakınmak gerekir. İslam dini bunu emrediyor. Ramazan ayında bu davranışlar daha bir önem arz ediyor. Bunları yerine getirmeyen, oruç tutup tutmadığı da şüpheli olanlara bakıyorsun, boyuna Ramazan ayı ile ilgili mesaj atıyor. Kuru kuruya, çoğunun anlamını da bilmeden atılan mesajların emin olun hiçbir anlamı yok. Ramazanın önem ve anlamına riayet etmeyenleri çocukluğumuzda, köyümüzün davulcusunu yapan Hüseyin’e benzetiyorum. Hüseyin oruç tutmuyor ama Ramazan ayının gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu. Çünkü Ramazan sayesinde hem yaptığı işten kazançlı çıkıyordu hem de eğlenceli geçiyordu oruç ayı onun için. Tek yaptığı davul yerine ip bağlayıp boynuna astığı tenekeye tokmakla vurup ses çıkarmaktı. Her sahur, oruç tutan tutmayan herkes bizim köyün davulcusunun çıkardığı gürültü ile mutlaka uyanırdı. Ramazan ayı sonunda da davulcu Hüseyin, oruç tutan tutmayan herkesin kapısını para almak için gelirdi. Bu işi kendine meslek edinmişti, bir türlü de vazgeçemiyordu, Ramazan ayına hak ettiği anlamlar yüklemeyen ve kuru kuruya mesaj yollayanların da biraz bizim köyün davulcusu Hüseyin'nin yaptığından bir farkı yok. Sonuç olarak mesajlar tek başına yetmez. Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan Ramazan ayını ne kadar anlamlandırırsak, tutulan orucun sevabı da okadar artar.