SIRA DOLAP VE RAFLARA GELDİ

Recep Kavuş

8 yıl önce

Beş aydır herkesin olduğu gibi bizim de gündemimizde genelde seçim vardı.

Beş aylık süre içerisinde 2 seçim yaşadık.

Bu zaman dilimi içerisinde birçok hayati sorun da seçim bahane edilerek dolap ve raflara kaldırıldı.

Dolap ve raflara kaldırılan en hayati sorunlardan biri çözüm süreciydi.

Çözüm sürecinin mimarı olan AK Parti, 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidara gelmediği için çözüm sürecini, buzdolabında muhafaza etmişti.

1 Kasım seçimlerinde de AK Parti aktörlerinin meydanlarda en çok vurguladığı konu, buzdolabındaki çözüm süreciydi.

AK Parti tek başına iktidar olduğuna göre muhafaza amacı ile buzdolabında bekletilen çözüm sürecini bir an önce çıkarması gerekir.

Çünkü AK Parti’nin ekonomik, sosyal ve siyasal projelerini hayata geçirmesinin önündeki en büyük sorun, çatışmalı ortamdır. Bu yaşananlara biran önce son verilmesi, hayati bir durumdur.

Yarım kalan çözüm sürecinin bir an önce başlatılarak müzakere ile sorunun çözülmesi gerekir.

AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesini, HDP’nin bütün yaşanan olumsuzluklara ve engellemelere rağmen %10’luk barajı zor da olsa aşmasını doğru okumak lazım. 

1 Kasım seçimlerinde seçmenin tercihi de çözüm sürecinin müzakere edilerek devamından yana olmuştur.

Halk hiçbir şekilde sorunun silahla çözülmesinden yana değildir.

Gerek iktidar partisinin, gerekse HDP’nin, bu süreçte barışçıl dil ve politikalar geliştirmesi önemlidir.

Siyasilerin seçim sonuçlarını mantık çerçevesinde ele alacağını ve seçimlerden sonra bölgedeki gerilimin düşmesini umut ediyorduk.

Ancak ne yazık ki seçimin daha ikinci günü uçaklarla bombardımanlar yapıldı, şehirlerde sokak çatışmalar başladı, sokağa çıkma yasakları yeniden uygulamaya konuldu ve ardı ardına ölüm haberleri gelmeye başladı.

Silahların gölgesinde sağlıklı bir şekilde sorunun müzakere edilmesi mümkün değildir.

1 Kasım seçimleri öncesinde KCK’nin eylemsizlik kararının seçime kadar bir taktik olduğu söyleniyordu.

Bunun taktik olmadığını ve eylemsizlik kararında kararlı olduğunu göstermesi gerekiyor.

HDP’ye de bu süreçte çok iş düşüyor.

Seçim öncesi olduğu gibi silahların susması ile ilgili etkin çağrılar yapması gerekir.

Gerekirse Kandil’e gidilerek halkın silahların susması yönündeki taleplerini KCK yetkililerine açık bir şekilde anlatılması gerekir.

AK Parti’ye gelince HDP’nin siyasi muhatap olarak kabul edilmediği bir müzakere ve çözüm sürecinin başarıya ulaşması mümkün değildir.

Sonuç olarak seçim bitti.

Ortaya çıkan sonuçta çok net bir biçimde barış ve kardeşlik projesinin hayata geçirilmesi yönünde olmuştur.

Şimdi sıra siyasi partilerde… Seçim bahanesi ile toplumsal barış ile ilgili buzdolaplarına ve raflara kaldırılan projelerin tekrar ciddi bir biçimde hayata geçirilmesi gerekir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI