Her şeyi silip süpürsün, acılarımızı nehirlere ve okyanuslara taşısın diye deli bir yağmuru bekliyoruz epeydir.
Çünkü uğursuz günlerden ancak böyle kurtulmayı hayal ediyoruz. .
Bu yüzden umutla ve sabırsızlıkla uzun sürecek bir yağmuru bekliyoruz.
Karıncalar ve kuşlar gibi günlerdir yağmura hazırlıyoruz kendimizi.
Gam yüklü bulutlardan geçen gün yazın ilk yağmuru yağdı Batman’a.
Sabahın ilk saatlerinde zamansız ağan yağmur melüldü.
Şehirleri saran acı ve öfke seline göre çok cılızdı.
Sevinçlerimiz, mutluluğumuz gibi kısaydı.
Silip getirmedi hiçbir şeyi.
Yerli yerinde kaldı her şey.
Sadece camlara değen damlaları iz bıraktı.
Bir de yaz sıcağında kavrulan toprağa değince bütün dünyayı saracak kadar bir toprak kokusu yayıldı.
Zamansız ve bu kısa yağmur, sonbaharın geleceğinin habercisiydi.
Bu yüzden çocukça heveslere benzer kısacık bir umuda vesile oldu.
Yağmurdan önce yazın bu çekilmez acı dolu günleri geçmez diye kabullenen bir haldeydik.
Demek ki her şeye rağmen zaman akıyormuş.
Acılar derinlik katıp ağırlaştırsa da zamanı, durduramıyormuş meğerse!
Umutlar tükense bile zaman geçiyor ve devran da dönüyormuş.
İklimi olmadan yağan yaz yağmur bize bunu da öğretti.
Demek ki sonbahar da yakınmış.
Umutla beklediğimiz deli yağmur az kaldı.
Yağmur alıp uzaklara götürsün diye, istemediğiniz ne varsa toplayın ve kapının önüne koyun.
Umut ve acılarımızın birbirine karıştığı bu zor günlerden kurtulur muyuz ilk şiddetli yağmurda?
Her yağmur sonrasında toprak kokusu ile dertlerimizi unutacak mıyız yine,
Gök kuşağı renklerini yakalamak için yorulmadan koşar mı çocuklar,
Gülüşlerimiz, sevinçlerimiz uzar mı bir gün?
Bunca ümitsizlikten sonra yeni umutlar yeşerir mi hayatımızda?
Yağmur ilaç olur mu bütün dertlerimize?
Deyin “evet”
“Evet” deyin.
Çünkü yetti artık!
Dayanılacak sabır ve takatimiz de kalmadı.
O kadar çok çaresiz ki her rüzgâr sesi duyduğumuzda, her bir yumak bulut görüldüğünde “yağmur mu yağacak?” diye umutlanırız.
Yağsın ve günlerce durmasın.
Barış, huzur umut dolu günler getirsin.
Deli bir yağmura deyin “evet”
“Evet” deyin.