Nostalji

BATMAN AKYÜREK MAHALLESİNDE DÜĞÜN VAR-2

Diğer taraftan devam eden gelin alma sırasında gelinin çeyizi çıkartılmadan önce, küçük kız kardeşi veya gelinin küçük bir yakını, ya da gelinin bekar olan kız arkadaşları, bahşiş almak amacı ile gelinin çeyiz sandığının üzerine oturur.

BATMAN AKYÜREK MAHALLESİNDE DÜĞÜN VAR-2
28-10-2018 12:45
25-12-2021 12:25
Google News

Yazan ve derleyen EKREM GÜNAYDIN

İzinsiz iktibas edilemez.

Bu kişiye bahşiş verilip sandığın üzerinden kalkması sağlanır ve sandık dışarıya taşınır, fakat bu sefer de sandığın yükleneceği arabanın üzerinde birisi vardır.

Bu kişiye de bahşiş verilip gönlü yapılır, arabadan inmesi sağlanır ve çeyizler arabaya yüklenirdi.

Gelin evden çıkmadan önce gelinin beline takılan “Gelin Kuşağı” da genç kızlıktan kadınlığa geçiş anlamı taşır.

Gelin alınırken takılan gelin kuşağı 4-5 cm. eninde, kırmızı renkli bir Gerittir.

Kırmızı kuşak, bekâret ve gayret sembolü olarak gelin evden ayrılmadan önce babası veya ağabeyi tarafından yoksa dayısı tarafından “salâvat ve tekbir” ile kızın beline bağlanır.

Gelin kuşağının ilk çocuk doğuncaya kadar saklanması, ilk çocuk oğlan olursa bir parçasının çocuğun omzuna dikilmesi adettendir.

Daha sonra allı-yeşilli duvağına bürünmüş olarak gelinin evden çıkartılmasına sıra gelir.

Bu kişiye de adet olduğu üzere sembolik bir bahşiş verilir.

Kız evinden bir başka kişi aynı şekilde evin kapısını tutar ve “Kapı Bıçaklığı” adı verilen bahşişini almadan gelinin çıkmasına izin vermez.

Gelin evden çıktıktan sonra gelin arabasına binmeden önce dualar eşliğinde baba evinden

Uğurlanır. Duadan sonra damat adayı daha önceden hazırlayıp cebine koyduğu bozuk paraları veya şekerleri davetlilere doğru olacak şekilde havyaya atarak dağıtır.

En son olarak ta gelinin arabasına binmiş olan kişiye bahşişi verilip arabadan indirilir ve gelin arabaya bindirilirdi. Günümüzde artık at yerine araba kullanılmaktadır.

Buradaki bahşişlerde damat tarafını çok yormamak gerekir.

Bahşiş almadaki adet, mizansen oluşturarak törenleri biraz daha eğlenceli hale getirmek ve kız tarafındaki küçükleri biraz sevindirmek içindir.

Genelde neşeli ve güzel geçen bu işlemler ne yazık ki, yukarıda izah edildiği gibi bazen tatsız olaylara da sebep olmaktaydı.

Genelde düğün öncesinde bazı konularda anlaşamayan, hatta bazen birbirlerine darılan aileler bu bahşiş olayı ile dünüründen hırsını çıkartmak ve onlara biraz daha fazla para harcatmak niyetiyle çok yüksek rakamlar istettirerek damat tarafını zor duruma düşürmek isterler.

Ancak ailelerin ileri gelenlerinin araya girmeleri ile genelde fazla bir zorluk olmadan bu kısım da tamamlanır.

Ayna Tutma; Düğünü olan genç kızın çeyizinde mutlaka bir ayna bulunur ve bu ayna Pazar günü gelin almaya gelen erkek tarafının getirdiği gelin arabasıyla gelin alayının en önünde gider.

Aynayı eğer varsa gelinin yengesi ya da yoksa akrabalarından biri tutar.

Gelin kız evinden çıkıp damat evine girene kadar aynayı o taşırdı.

Gelin; kız evinden çıkıp damadın evine girene kadar, ayna tutarak ve geri geri yürümek sureti ile gelin ve damada yol açan bir kılavuz eşliğinde eve girer. Gelin ve damadın arkasında ise kız evinden gelinin yanında refakat için gelen ablası veya aile büyüğü olan yakın akrabalarından bir veya iki tane kadın bulunur.

Gelin alkışlar arasında, damadın koluna girerek arabaya doğru yürür.

Dualarla birlikte arabaya biner.

Bu dakikalarda kız evinde hüzün son haddine ulaşmıştır.

Gelin aldıktan sonra kız evinin önünde silah atmak veya korna çalmak, kız evine karşı saygısızlık anlamı taşır ki, bunları yapmamaya özellikle dikkat edilirdi.

Gelin alındıktan sonra arabaya binilir. Bu arada damat da oradaki aile kalan büyüklerinin elini öper.

Bu şekilde klasik güzergah içerisinde ilçe merkezinde bir iki tur atılarak damadın evine gelinirdi. Damadın evine girişin “kıbleye karşı” yapılmasına dikkat edilir.

Gelinin Arabadan inmesi sıra gelmiştir. Ama bir bahşişte gelin ister.

Başka türlü aracın kapısı açılmaz.

Geline genelde bilezik veya altın sözü verilerek araçtan indirilirdi.

Gelin eve girerken damadın babası veya damat önceden hazırladığı cebindeki bozuk paraları ve şekerleri havaya atar.

Küçük çocukların paraları ve şekerleri kapmak için çabalamaları düğüne ayrı bir güzellik katardı. 

Damadın annesi, gelinin evlerine bolluk ve bereket getirmesi için havaya birkaç avuç buğday atar. Gelin eve girerken önceden hazırlanan ve ayağı ile vurarak dökmesi için bir tas içerisinde yere su konulurdu.

“Gelin için bu evde adımlarına dikkat et” anlamına gelir.

Gelin eve girmeden önce içinde su bulunan bu kabı tepeleyerek devirirdi.

Şayet gelin su dolu kaba korkarak ve ürkerek vurursa, bu masajın alındığına işareti.

Yok eğer su tasına teperek vurup devirdiyse evdeki söz hakkının kendisine ait olduğunu ilan etmiş olurdu.

Bunun haricinde bir başka adet ise testi kırma âdetidir.

Gelinin kötü huylarının yok edilmesi ve söz dinleyen bir ev kadını olması amacıyla evin damı üzerinden bir testi veya çömlek atılarak kırılır.

Testinin içi bozuk para ve Şekerle doldurulur.

İçi bozuk para ve şekerlerle doldurulan testi kaynana tarafından gelinin eline verilir ve yere çarparak kırması istenir, Gelin testiyi yere çarparak kırar.

Testi kırma adeti uğur olarak nitelendirilir.

Testiden etrafa saçılan para ve Şekerler bereket ve uğur olarak nitelendirildiği için düğüne gelen herkes para ve şekerleme almak isterdi.

Testi kırma adetinde Testinin kırılması esastır.

Gelin eve girince, damat evi için zahmetlerin büyüğü bitmiştir.

Gelin eve gelmiştir amma, gerdekten önce damat gelini göremeyecektir.

Bu sırada arkadaşları ve sağdıcı damadı,

Damat evinin kızları ve kadınları ise gelini yalnız bırakmaz.

Gelin eve girdiği sırada evdekiler genellikle gelini mani söyleyerek karşılardı.

Gelinin inmesi ile rahatlayan damat evi, daha önceden hazırladıkları yemekleri kalan misafirlere ikram eder.

Akşam vaktine denk gelen bu yemekle düğünün yorgunluğu atılarak davetlilere teşekkür edilir, davetliler ise düğün sahibine “hayırlı olsun” der ve çok dar bir çerçevede yakın akraba haricindeki davetliler dağılırdı.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
BATMAN'IN SİZCE EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
28 Mart 2024 e-gazete