EĞİTİM

EĞİTİM BİR SEN, 12 MADDELİK ÖNERİ LİSTESİ YAYIMLADI

Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan Eğitime Bakış 2018: İzleme ve Değerlendirme Raporu, kamuoyu il paylaşıldı.

EĞİTİM BİR SEN, 12 MADDELİK ÖNERİ LİSTESİ YAYIMLADI
25-12-2018 16:49
Google News

Eğitim Bir Sen Batman Şubesi’nce basına gönderilen raporda şu değerlendirme ve tespitlere yer verildi:

Öneriler

1-Okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması halinde mevcut öğretmen açığına, yeni öğretmen ve derslik ihtiyacının da ekleneceği göz önüne alındığında 5 yaş grubunda okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi yerine okul öncesi eğitime erişim ve katılımın önündeki engellerin kaldırılması için gerekli alt yapı eksikliklerinin giderilmesine yönelik somut adımlar atılmalıdır.

2-Temel liselerin 2018-2019 öğretim yılı sonunda kapatılacağı ilgili yönetmelikte belirtilmiş olmasına rağmen mevcut durumda bu kurumların büyük bir çoğunluğunun özel okul koşullarını sağlamadığı bilinmektedir. Buna ilaveten, temel liselerdeki öğretmen sayısı 20 binin ve öğrenci sayısı ise 200 binin üzerindedir. Hatta 9. ve 10. sınıflardaki öğrenci sayısı geçmiş yıllara göre artmıştır. Bu gelişmeler dikkate alındığında, Bakanlığın temel liselere ilişkin öngördüğü politikaları bir an önce belirlemesi ve kamuoyu ile paylaşması gerekmektedir.

3- Açıköğretim sistemi başarısız öğrencilerin yerleştirildiği bir okul türü olmaktan çıkarılmalı ve yüz yüze eğitim kapasitesini arttırmaya yönelik politikalar geliştirilmelidir.

4- Özel yetenekli öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmaları ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak amacıyla açılmış olan BİLSEM’lerdeki eğitimin nitelikli hale gelebilmesi için, yeni kurumların açılması ve kurum başına düşen öğrenci yoğunluğunun azaltması gerekmektedir.

 5-Lise mezuniyet oranlarının daha düşük olduğu bölgelere yönelik yeni politika ve projeler geliştirilerek bu bölgelerin lise mezuniyet oranlarının hızlı bir şekilde artırılması sağlanmalıdır. Bu çerçevede, okul terki ve devamsızlık sorunlarını azaltmaya yönelik tedbirler artırılmalıdır.

6-Yükseköğretime geçiş sınavları olan AYT ve TYT net ortalamalarının oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bundan dolayı MEB, ÖSYM ve YÖK net ortalamalarının düşük olmasının nedenleri konusunda araştırmalar yapmalıdır. Buna ilaveten MEB, öğrencilerin temel bilgi ve becerileri elde etmesini sağlayacak etkin telafi mekanizmaları kurmalı ve öğrencilerin temel bilgi ve becerileri elde ettikten sonra sistemden mezun olmalarını sağlamalıdır.

7-Öğretmenlerin bölgelere ve illere daha dengeli bir şekilde dağılımını teşvik edici insan kaynakları politikaları üretilmelidir.

8-Gittikçe daha tecrübeli ve artan yaş ortalamasına sahip bir öğretmen topluluğuna sahip olacak Türkiye, bu öğretmenlere yönelik yeni bir profesyonel gelişim politikası geliştirmelidir.

9-Gerek sınıf mevcudu gerekse öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında bölgelere ve illere göre aşırı farklılıklar devam etmektedir. Yeni okul ve derslik yapımında dezavantajlı bölge ve illere öncelik verilmeli, bölgeler ve iller arası eşitsizliğin azaltılmasına yönelik etkili politikalar geliştirilmelidir.

10-Özellikle kırsal bölgelerde görece dağınık yerleşim yerlerinde az sayıdaki öğrencinin eğitime erişimi için uygulanan taşımalı eğitim, mevcut haliyle pedagojik birçok sorunu içermektedir. Bu nedenle taşımalı eğitim uygulamasını en aza indirmek için etkin alternatif politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.

11-Türkiye’de farklı kademelerde öğrenci başına yapılan harcamaların miktarı zaman içinde artmasına rağmen, OECD ülkeleri arasında öğrenci başına en az harcama yapan ve milli gelire oranla en az kaynak artıran ülke, Türkiye’dir. Türkiye’nin genç nüfusa daha kaliteli bir eğitim sunabilmesi için eğitime ayrılan bütçe artırılmalı ve öğrenci başına yapılan harcama miktarı 10.000 TL’ler civarına yükseltilmelidir.

12-Türkiye OECD ülkeleri arasında yan hizmetler kapsamında ele alınan yemek, ulaşım ve öğrenci sağlığı hizmetlerini kapsayan öğrenci refahı harcamasına en az kaynak ayıran ülkelerden biridir. Birçok ülkede uygulanan okul çocuklarına yönelik öğle yemeği programı Türkiye’de yoktur. Özellikle tam gün eğitim yapan ilkokullarda aileler ve çocuklar için öğle yemeği önemli bir sorundur. Bu sorun dezavantajlı aileler için çok daha büyük bir problemdir. Bundan dolayı okul yemeği uygulamasının en kısa sürede başlatılması gerekmektedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
BATMAN'IN SİZCE EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
20 Nisan 2024 e-gazete