Elbisesiz Bayram…
Bayramları bizim için bayram yapan şey, hayalini kurduğumuz bayramlık elbiselerdi.
Haftalar öncesinden ailemizle çarşı Pazar gezerek en fiyakalı bayram elbiselerini alır, günlerce bayramın gelmesi için dua eder uyurduk.
Hangimiz bayram elbiselerini başucuna koyarak uyumadı ki?
Büyüdük…
Bayram elbiselerini almaya başladığımız günden bu yana bayram heyecanımızı da kaybettik.
İşte o zaman ‘nerde o eski bayramlar…’ diye söylenip durmaya başladık.
Bayramı bayram yapan şey, bayram elbiseleridir…
O zamanlar zengin, fakir bütün ailelerde bayram elbisesi geleneği de vardı.
Sanki herkes bayram elbisesi alacak kadar zengindi.
Oysa bugün ülkemizde ekonomik zorluklardan ötürü bayramı bayram elbisesi giymeden geçiren çocuklar var çevremizde.
Belki de bu yüzden bayramlar, o eski bayramlardan olmuyor artık.
Elbiseyi geçtim, Bugün yanı başımızda Gazze’de yanarak öldürülen çocuklar var.
Savaşın ortasında, anne ve babasının kucağında ölen çocuklar…
İşte bu yüzden bayram sabahına kavuşmak için heyecan duyamıyoruz artık.
Vicdanımız rahat değil…
Sevinemiyoruz bile…
İçimiz, Gazze gibi yangın yeri.
Bu ateş bizi de yakıyor.
Oysa bayram, barış demekti.
Paylaşmak demekti.
Yardımlaşmak demekti.
Özümüzden uzaklaştık.
Bizi biz yapan değerlerimizle dağ kadar mesafe girdi aramıza.
Bayramlar, kısa SMS’lere sığdırıldı.
Telefonla sevdiklerimizi arayıp bayramlaşmak bile zor geliyor artık.
Mutfağında aylarca et pişmeyen aileler var.
Zamlardan sonra ekmek dahi almakta güçlük çeke aileler var.
Çocuğuna bayramlık elbise alamayan aileler…
Bu yüzden bayramlar, o eski bayramlar olmuyor artık.
Özümüze döndüğümüz,
Yardımlaşma ve dayanışmayı arttırdığımız,
Bayramlık elbiselerle çocukları mutlu edebildiğimiz,
Çocukları yaşatabildiğimiz bayramlarımız olsun yine…
Cahit kaya 6 ay önce