ROPÖRTAJ

“MEZARDA YATAN BABAMIN SAÇINI 44 YIL SONRA YENİDEN GÖRDÜM”

Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, 23 yıldır ilçede belediye başkanlık görevini kesintisiz şekilde sürdürüyor.

22-06-2021 18:06
BATMAN
Google News

Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen,

23 yıldır ilçede belediye başkanlık görevini kesintisiz şekilde sürdürüyor.

Ondan önce belediye meclis üyeliği yaptığı dönemleri de sayarsak,

30 yıldır siyaset yaptığını söyleyebiliriz.

Peki, onu 23 yıldır belediye başkanlığında tutan şey ne?

Kendisi, halka verdiği güvene bağlıyor bunu.

Hakikaten öyle.

Hangi seçime girdiyse, hemşerileri kapı gibi durmuş arkasında.

Görünmez bir bağ kurmuş demek ki hemşerileriyle arasında.

Hasankeyf’in en popüler olduğu dönemleri de görmüş,

Sular altında kaldığı günleri de.

Belediye Başkanı iken dahi, bulunduğu makama bakmaksızın,

Hasankeyf’i kurtarma mücadelesi vermiş.

Çevreci kişiliğiyle biliniyor zaten.

Gazetemizin youtube kanalında

Canlı yayın konuğumuz oldu 10 Mayıs’ta.

30 yıla varan siyaset hayatını anlattı.

Hasankeyf’in dününü, bugününü, yarınını konuştuk.

Keyifli bir söyleşi oldu.

Epey de verimli.

Buyurun, bakalım.

-23 yıldır kesintisiz belediye başkanlığı yapıyorsunuz, bu doğru mu?

“Evet, 23 yıl yani 5 dönemdir kesintisiz Hasankeyf Belediye Başkanlığı yapıyorum. Tabi daha öncesi de var. 94 yılındaki yerel seçimlerde Doğru Yol Partisinden 1. sıra belediye meclis üyeliğine seçilmiştim. Bu şekilde 28 yıldır Hasankeyf Belediyesinde görev yaptığımı söyleyebilirim. Tabi ki benim için büyük gurur verici. Beni bu göreve layık gören hemşerilerime çok teşekkür ederim”

-Nasıl oldu belediye başkanlığına aday oluşunuz?

“99 yılında ilk belediye başkanlığı görevine talip olurken Doğru Yol Partisi’nde belediye meclis üyeliği yapıyordum. Hedefim vardı. Hasankeyf’te siyaseti biraz farklı bir misyonla yürüterek, hiçbir ayrım gözetmeden, şu parti bu parti demeden herkese hizmet etmekti. Bizde geçmişte iki köklü aile vardı. Seyitler ve Şeyh’ler. Seçime ilk gördüğümde Beşiri Belediye Başkanımız Ahmet Çiftçi, Saadet Partisi Mitinginde şöyle ifade kullanmıştı, ya eskiden seyitler ve şeyhler vardı, sen nereden çıktın? :) Bu şekilde ilk seçimimde halkı etrafımda birleştirme fırsatı buldum”

-Peki sizi bunca sene bu görevde tutan şey nedir?

“Burada en önemli şey, halka verdiğimiz güven. Belki üniversite bitiremedim ama özellikle temsil kabiliyeti anlamında kendime güvenerek bu yola çıktım. Ki son 2019 seçiminde 5. seçimime girmeme rağmen yüzde 70’e yakın olan bir oy ile seçildim. Bu da hemşerilerimin bana duydukları güvenle alakalı. Batman’da 5 dönem üst üste seçim kazanan ilk belediye başkanı olmayı bana layık gördüler. Bunlar önemli şeyler, halka inanacaksın, hizmetkârlık anlamında biz hiç bir zaman tepeden bakmadan hizmetkârlık yapacaksın. Ben halen çarşıya iner, bazen çöp toplarım”

-Hasankeyf’te koronavirüs vakalarının sıfıra düştüğüne dair haberler düştü bir ara ulusal basına. Bu doğru muydu?

“Evet. Korona gerçekten dünyanın başına bela olmuş. Hasankeyf’in taşınma sürecine denk geldi. Taşınma süreci gerçekleşince çok yoğun kalabalık yaşandı ilçede. Hem taşınma sürecini hem Hasankeyf’in yeni halini görmek isteyen yüzlerce insan geldi. Bulaş anlamında bu bizi rahatsız etti. İlçe kaymakamımızla karar aldık. Hasankeyflilerin dışında herkesin ilçe merkezi ziyaretini kısıtladık. Uzun süre bu şekilde devam ettik ve ilçede vakaları sıfıra çektik. İlçemiz yatay mimari olunca, insanlarımız yoğun bir şekilde bir araya gelme fırsatı da bulamadı”

-Hasankeyf Belediye Başkanı olmanıza rağmen ilçeyi sular altında bırakacak Ilısu Barajına karşı çıktınız? Biraz anlatır mısınız neden engellenemedi bu barajın yapımı?

“99 yıllarında ben Hasankeyf Belediye Başkanlığına seçildikten iki ay sonra Mart- Mayıs ayında Ilısu Barajıyla ilgili ilk toplantı yapıldı. Bu süreci tümüyle bilinenlerden biriyim. O süreçte Belediye Başkanı olmama rağmen baraja karşı eylemlerde en önde yürüdüm. Bugün yürüdüğüm gibi. Hemşerilerim güven duydu.  Bırak tarihsever veya çevreci insanı, hiçbir insan kendi evinin, ilçesinin, köyünün su altında kalmasını kabul etmez. Hasankeyf’in, baraj konumu dışında yapılması için büyük mücadele verdik. Sivil toplum kuruluşları, tarihçiler, çevreciler, hemen hemen herkesle birlikte çalışmalar yaptık. Bütün hukuki süreçlerde yer aldık. Ancak GAP projesinin kilit noktalardan biri, GAP projesinin 21 projesinden biriydi bu baraj. Bu proje 1950’lerde programlanmış. Projenin son halkası Ilısu Barajıydı. Yani aslında 1980’de bitmiş bir projeydi. Günümüze kadar uzadı ve bugüne kısmet oldu. Yaşatılması için elimizden geldiğince çaba harcadık. Bu Sason’da kurtarılması istenen küçük bir dere değil. Bu devasa bir projenin kilit noktası. Bu yüzden bu proje durdurulamadı”

-Tüm çabalara rağmen tarihi ilçe, baraj suları altında kaldı. Peki, nasıl bir süreç başladı şimdi?

“Artık eski Hasankeyf, su altında kaldı. Yeni bir yaşam, yeni bir hayat başladı. Geçmişi tartışarak gelecekle ilgili planlar yapılmıyor. Tarihi eserlerin taşınması, altyapısı, üstyapısı, ticaretiyle ilgili şu anda çok yoğun çaba harcamaya devam ediyoruz. Hasankeyf eski yerleşimi yani aşağı şehir dediğimiz kısım tümüyle su altında kaldı. Bazı tarihi eserlerimiz taşındı. Yukarı şehir yani kale bölgesinde projeler devam ediyor”

-Altyapı sorunlarıyla gündeme geldi Yeni Hasankeyf Yerleşkesi. Neyden kaynaklandı bu?

“İlk etapta bazı sorunlar yaşandı. Mesela sağlıklı bir kanalizasyon sistemi çalışmıyor. Su, ilçenin tamamına yetmeyecek seviyedeydi. Çünkü su şebekesi 10 yıl önce kurulmuş. Bugüne gelindiğinde çoğu kaybolmuş, tahrip olmuş. Yollar yapılmış ancak tahrip olmuş. Proje yapılırken en iyi gösterecek şey yeşil alan ve peyzajdır. 37 büyük park var ancak oraya sulama sistemi yapılmamış. İlk taşınma sürecinde biraz bocaladık. Gerek milletvekilimiz gerek siyasetin etkisiyle, sorunları Sayın Cumhurbaşkanımıza iletince talimat geldi. Kanalizasyon sisteminin yüzde 90’ı tekrar elden geçti. Tahrip olan yollar elden geçiriliyor. Sulama için yeni sondajlar yapılıyor. Sorunlar sadece alt yapıyla çözülemiyor. Bir de üst yapılar var. Örneğin dere yatakları var. Şehirde yağmur yağdığında sel olup gidiyordu. DSİ, bu işin ihalesini yaptı. 41 milyon TL gibi bir bedelle 4 dere, ıslah edilecek. Kent meydanı projesi çizildi, işe başlandı. Sulama sistemi, kent meydanı ve yolların yapımı ile ilgili 4 projenin bedeli 61 trilyon. Çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Bunlarla sınırlı değil. Belediyeyi ilgilendiren bazı yatırımlar da var. Belediyenin imkânı elvermeyince, vekillerimiz bunu üst makamlara taşıdı. Otogar, düğün salonu, kapalı semt pazarı, mezbahane, taziye evi ve belediyenin araç parkı ihaleleri de yapıldı. 31 trilyonluk bütçede projeler”

Yeni Hasankeyf Yerleşkesi’nin kurulduğu alanı beğendiniz mi, yoksa farklı bir alana kurulabilir miydi yeni yerleşke?

“Doğrusunu isterseniz, yer belirlenirken sürecin içinde yoktuk Bizim belediye olarak etkimiz olmadı. Bize yer sorulsaydı, Difne Üçyol Bölgesini arzu ederdik. Ancak şimdiki bölgede Hasankeyf-Gercüş bağlantı yol yapıldığı için bu sıkıntımız kalmadı. Şu anda bulunduğumuz yerde sıkıntımız yok”

AĞAÇLANDIRMA SEFERBERLİĞİ YÜRÜTÜYORUZ

-İlçede yeşil alan eksiği var. Ağaçlandırma çalışmaları nasıl gidiyor?

“Hasankeyf’te görsellik önemlidir. Büyük ağaçları taşıdık eski yerden. Ancak tutmadı, kurudu. Yoğun bir ağaç ekimi yapıyoruz. 8 bin ağaç, Kasım Ayında ekildi. Şu ana kadar 10 bine tamamlandı. Orta refüjleri çiçeklendiriyoruz”

HASANKEYF’İ UÇURACAK PROJELER ARKADAN GELİYOR

-Devam eden projeler de var, değil mi?

“Evet. Hasankeyf’i uçuracak projeler arkadan geliyor. Devasa bir müzemiz var. Adeta bölge müzesi oldu. 20 yataklı Devlet Hastanemiz modern bir binayla yapıldı. Üniversitenin 5 yıldızlı otel niteliğinde bir uygulama oteli var, Turizm Meslek Yüksekokulumuz var. Bakın, mutlaka manevi kayıplarımız da olmuştur. 74’de babam vefat etmişti. Yeni Hasankeyf Yerleşkesine taşınınca mezarları taşıdık. Babamın saçını 44 yıl sonra görebildim. Bu acıyı bir daha yaşadık. Şimdi bu bölgenin en güzel mezarlık alanına sahibiz. Halı sahamız yoktu, yapıldı. Kapalı spor salonumuz yapıldı. Tribünlü stadımız yapıldı. Kamu yatırımı anlamında bir eksik kalmadı. Bizi heyecanlandıracak projeler arkadan geliyor. Mesela Millet Bahçesi. Batman’ın Millet Bahçesi 30 dönüm üzerine kurulu. Hasankeyf’e Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından göl manzaralı, yürüyüş alanları olan, mesire alanı olan, spor alanları olan 129 dönümlük alanda Millet Bahçesi yapılacak. Arkeopark alanına taşınan eserlerimiz var. Müze de buraya dahil. Bir açık hava müzesi gibi olacak. Şab Vadisi Projesi var. Burada çayınızı içip dinlenebileceksiniz”

İSKAN SORUNU ÇÖZÜLÜRSE YENİ KONUTLAR YAPILABİLİR

 -Hasankeyf’te inşa edilen evler, hak sahiplerine dağıtılırken bazı mağduriyetler ortaya çıktı. ev alamayan oldu mu gerçekten?

“Evet, sıkıntı yaşadığımız bir konu. Bir kere şunu bilin, Hasankeyf’te ikamet etmeyen kimseye ev verilmedi. Bu sürecin tümünü biliyorum. DSİ bize dedi ki müracaat eden Hasankeyflilere ev vereceğiz. Onda sıkıntı yoktu. Ancak DSİ bu sözü verirken evlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacağını söylememişti. Bakanlık hak sahipliği yaparken İskân Kanunu 2. maddesine bakıyor. Kim gelirse ev vermiyor. İskân Kanunu devreye girince bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Şu tarihlerde Hasankeyf’te ikamet etmen lazım, aile vasfını taşıman lazım. Tek kişi aile olarak sayılmıyor. Bu tür konular yüzünden sıkıntılar ortaya çıktı. Mesela yaşlı annelerimiz, imam nikâhlı göründükleri için ev sahibi olamadı. Çünkü aile olarak kabul edilmedi. 18–19 hemşerimiz bu şekilde mağdur oldu. Fazla kalan evler var. Bakanlığa ilettik. Vekilimiz de Cumhurbaşkanımıza iletti. Bu sorunun çözüleceğini düşünüyorum. Hasankeyf’te oturmasına rağmen herhangi bir nedenle mesela okul eğitimi için ikametini Batman’a getirenler de hak sahibi olamadı. Çok uğraştık bu sorunlarla. İlçemizde şu anda imar alanı açılmadığı için herkes ev de yapamıyor. Ancak İmar açılınca herkes kendi konutunu yapabilecek. Hasankeyfli hemşerilerimizin Hasankeyf’ten bağının kopmaması için mücadele veriyoruz. İlçemizde hazine arazileri var. Talep yazıları yazdık. Belediyeye verirlerse, biz konut yaparız. Eğer belediyeye vermezlerse, TOKİ aracılığı ile konutlar yapılabilir. İleride iskânla ilgili bir çalışma olacağından eminim. Bu arada Hasankeyf’te yatay mimaride, bahçeli evlerimiz var. Eski Hasankeyf’le kıyasladığınızda 4 kat daha geniş bir alana yayılmış durumdayız. İmar alanları açılınca 8–9 kat genişlemiş olacağız. İlçede dikey mimariye izin vermiyoruz. En son 3 kata izin veriyoruz. Ben orada olduğum süre içinde olmazsa olmazım, yatay mimaridir”

VAHŞİ DEPOLAMADAN KURTULDUK

-İlçedeki çöpler nereye taşınıyor?

“Eskiden vahşi depolama dediğimiz bir sistemle çöplerimizi çöplük alanına atıyorduk. Beni tanıyanlar bilir, çevreci bir insanım. Çöpleri gelişigüzel atmak, hem ruhuma hem Hasankeyf’e yakışmıyordu. Yeni süreçte Batman Belediyesiyle anlaşma yaptık. Evsel atıkları topluyoruz, çöplerimizi arıtma tesisine gönderiyoruz, orada çöpten enerji üretiliyor”

İDDİA EDİYORUM HASANKEYF ÇEVRE İLLERİ DE BESLEYECEK

-Hasankeyfliler yeni yerleşim yerine taşındı ancak iş bulamıyorlar. Bu konuda neler yapılacak?

“Geçmişten bugüne Hasankeyf’in geçim kaynağı turizmdir. Tarım ve hayvancılık çok kısıtlı sayıda aile tarafından yapılırdı. Yeni yerleşkede de turizmi geliştirmek için çaba içindeyiz. Valimiz de bu konuda hassas. O da bir avantaj. Biz inanıyoruz ki bundan sonra Hasankeyf’teki turizm, eskisinden çok daha fazla olacak.  Yatırım aşamasındaki projeler biterse, ben çok iddialıyım ilçede işsiz tek bir insan kalmayacak, herkes işveren olacak ve Hasankeyf sadece Hasankeyf i korumayacak, Urfa, Mardin Midyat ve Batman’dan da işçi çekecek. Midyat’ta turistler otellerde yatacak yer bulamıyor. Hasankeyf’te neden 5 yıldızlı otellerimiz olmasın? Ben çok umutluyum. Hasankeyfli hemşerilerimiz belki bugün herkes gibi sıkıntı yaşıyorlar ama özellikle bu pandemi sonrasına hazırlıklı olalım. Eski turizm anlayışını da değiştirmek istiyoruz. Fiyatlar fahişti, mekanlar kirliydi. Bu süreçte ise iki şartımız olacak, esnaftan. Hijyen ve fiyat. İnsanlar yediği şeyin fiyatını bilecek. Fiyatlar hem masaya konacak hem kapıya asılacak. Kötü imaj bırakmamak için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu arada Valilik ve Kaymakamlığımızın ilçemizde 20 yıllığına ihaleye vermek istediği bir tesis var. Pandemi nedeniyle bir türlü ihaleye çıkamadık. İşinin ehli, tecrübeli bir ihale etmek istiyoruz. Burası da yemek yenilip çay içilebilecek bir tesis olacak. Biz turizmin alt yapısını oluşturduktan sonra turizmin gelişmemesi için hiçbir neden yok. Raman Dağı’nda yamaç paraşütü denemeleri yapılıyor. Baraj gölünde deniz paraşütü yapılıyor. Hem su turizmine hem doğa sporlarına hem inanç turizmine uygun bir yer Hasankeyf”

HASANKEYF’TE YETERİ KADAR ARKEOLOJİK KAZI YAPILMADI

-Tarihi bölgede yeteri kadar arkeolojik kazı yapılmadığı savunuluyor. Ne düşünüyorsunuz?

“Yani Hasankeyf in tamamının arkeolojik kazıyla ortaya çıkarılması 200–300 yılları bulur. Sadece sondajlarla kazı yapıldı. Japonlar tarafından yapılan kazılarda neolitik dönemin izlerine rastlanınca Şanlıurfa Göbeklitepe, tarihin sıfır noktası olarak kabul edildi. Ancak Hasankeyf, Göbeklitepe’den 500 yıl daha eskidir. Su havzası içinde kalan yerlerin kazıları tam olarak yapılmıştır diyemeyiz. Yüzde 5’i dahi yapılmamıştır. Sondaj yapıldı ve sadece bu sonuçlar rapora işlendi. Ortaya çıkarılmadan su altında bırakıldı. Şu anda elimizde kale bölgesi var. Roma döneminin izlerini taşır. Burada 12 ay arkeolojik çalışma yapılacak. Bununla birlikte restorasyon çalışmaları da yapılmalı tabi. Hepimizin hedefi şu, her ne kadar birinci derece arkeolojik sit alanlarında arkeolojik kazılara izin verilmiyorsa dahi, özel bir yasayla Hasankeyf Kalesinin arkeolojik kazısıyla birlikte restorasyonu yapılmalı ve turizme kazandırılmalı. Çünkü 3 bin mağara burada. Bunları turizme kazandırabilmeliyiz”

-Söylentilere göre, Ilısu Baraj Suyunun hem seviyesi düştü hem rengi değişti. Bununla ilgili çalışmalar var mı ilçede?

“5 bin kişilik bir arıtma sistemimiz var. Büyük bir bütçeyle kurulmuş. DSİ burayı 2 yıllığına ihale etmişti. Devriyle ilgili talepler geldi. 3 yıl daha işletmelerini istedik. Çünkü Belediyenin gücünü aşıyor. Şu anda bu konuda görüşmeler devam ediyor. Öte yandan biliyorsunuz bu sene bölge genelinde hiç yağış almadık. Su seviyesi yükselmedi. Su sirkülâsyonu olmadı. Diyarbakır, Bismil, Silvan büyük yerleşimler, arıtma sistemleri var mı yok mu bilmiyorum ama o sular arıtılmadan mı Ilısu’ya karışıyor, bunu öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü su kalitesi düşerse turizme etki eder. Baraja ilk su tutulduğu günlerde bazı atıklar toplanıyordu, biz de çok büyük mücadelelerle toplamaya çalıştık. Şu anda o kirlilik kalmadı. Ancak suyun renginde bir değişiklik söz konusu. Özellikle baraj havzasının tümünü ilgilendirdiği için önemli bir konu”

-Yeni dönemde yeniden belediye başkanlığına aday olacak mısınız?

“Ben hep şunu hayal ettim. Hasankeyf İlçemiz, Ilısu Barajı Göl Havzası’ndan zarar görmeyecek, şehir tekrar başka yere taşınacak. Taşıma alanının tarihi dokusu ortaya çıkarılacak, o tarihi doku ise turizme kazandırılacaktı. Benim gönlümdeki, kafamdaki proje hep buydu. Ancak olmadı. Hasankeyf sular altında kaldı ve yeni yerleşkede yeni bir hayat başladı. Artık bu hayatı nasıl daha iyi hale getirebiliriz, bunun çabasını vermemiz gerekir. Ben de bunun için uğraşıyorum. 30 yıldır hemşerilerime hizmet etme çabası içindeyim. Önümüzdeki dönem artık dinlenmeye geçeceğim. Yeni arkadaşlara görevi bırakmak gerekiyor. Beni bugüne kadar bu göreve layık gören bütün hemşerilerime gönülden teşekkür ederim”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
BATMAN'IN SİZCE EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
23 Nisan 2024 e-gazete