SULAK ALANLAR EKOSİSTEMİ TEHDİT EDİYOR
Türkiye Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Argunağa “Sulak alanların yok olması, ekosistemlerin bozulması demektir. Türkiye’deki sulak alanların büyük çoğunluğunda, bu alanları besleyen kaynaklar üzerine baraj yapılması; yönlerinin değiştirilmesi ve sistemden aşırı miktarda su alınması, tarımsal, evsel ve endüstriyel atıklardan kaynaklanan kirlenme sonucu su niteliğinin bozulması, tarımsal alanlar ve yerleşim bölgeleri açmak amacıyla sulak alanların kurutulması ve doldurulması, küresel ısınma ve beraberinde getirdiği kuraklık, insan kaynaklı tehditlerle beraber, su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı geri dönülmez bir noktaya getiriyor. Sulak alanların, biyoçeşitliliğin korunması, taşkın kontrolü, tarımsal faaliyetlerde kullanılan yeraltı sularının beslenmesi, fırtınalardan koruma, besin depolama, iklim değişikliğinin kontrolü, bitkiler vasıtasıyla ağır metallerden suyun arıtılması gibi birçok işlevi vardır. Ormanlardan 3 kat hızla yok olan sulak alanlar, yerkürenin en çok tehdit altında olan ekosistemleridir. Sulak alanlar tropik yağmur ormanlarından sonra biyolojik çeşitliliği üzerinde barındıran yegâne alanlardır. Ülkemizde 122 sulak alan bulunmaktadır. Günümüzde sulak alanlar; yapılaşma, kirlilik, kurutma, aşırı kullanım gibi sorunlar nedeniyle yok olma tehdidiyle karşı karşıyadır. Bu konularda yerel halk, yöre milletvekilleri ve ulusal kamuoyu bilgilendirilmeli, sulak alanlara sahip çıkılması sağlanmalıdır. Sulak alanlar, başta kendi yaşamımız ve ekosistemimiz için vazgeçilmezimizdir. Bindiğimiz dalı kesmeyelim, sulak alanlarımızı gözümüz gibi koruyalım” dedi.