Din ve siyaset

Din ve siyaset
14-05-2022

İslam dini lâik'likten çektiği sıkıntıları başka da hiç bir sistemde çekmemiştir.

Bu sistem; yeri geldiğinde, dini ve onun değerlerini kullanmış, bazen de lâiklik adı altında dini değerleri yok saymış, karşı durmuş ve yok etmek için de mücadele etmiştir.

Ne olduğu tam anlaşılmayan ülkemizdeki "lâiklik" anlayışı, dine ve de ülkemize pozitif bir katkısı olmamıştır. Toplumun lâik ve anti lâik olarak kutuplaşmalarına sebep olmuştur.

Özellikle sağ iktidarlar dönemindeki laikliğe sadakat ve dini değerlerin siyasete alet edilmesi yanı siyasal İslam; dine faydası olmamış tersine dine karşı tepkilerin oluşmasına sebep olmuştur.

Dini değerler özellikle Ak Parti iktidarı döneminde daha çok kullanılmaya başlanmış, yanlış politika ve ekonomik kararlarını örtmede ve yanlışlarını toplumun beğenisine sunmakta sakınca görmemişlerdir.

Bazen toplumun gözünün içine baka baka dini değerlerle alay edilir bir durum olmuştur

Kiliselerin restore edilip açılması insani bir gereklilik, dinen de sakıncası yoktur. Ancak bu kiliselerin açılışının devlet töreniyle ve besmeleyle yapılması yanlış olandır.

Camileri "Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah'tan korkup çekinen kimseler imar edebir. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umur." (Tevbe suresi 18)

Ayetine rağmen Camilerin devlet bütçesiyle yapılması törenlerle açılması ve siyasî şova dönüşmesi yanlış olandır.

Bakara suresi 278-279 ayetleri: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve gerçekten iman etmiş iseniz faizden kalanı bırakın.

Bunu yapmazsanız Allah ve Resulu tarafından size bir savaş açıldığını bilin."

Faizin miktarı ile beraber her çeşidi yasaklanırken "NAS" deyip faize karşı görünerek düşük faizi teşvik etmeleri yanlış olandır.

Suriyeli sığınmacılara devlet imkânlarıyla sahip çıkmak doğrudur. Ancak bunu "ENSAR..." olarak anlatılması yanlış olandır. Çünkü Medine'li Müslümanlar (ENSAR) Mekke de hicret ederek Medine’ye gelen Muhacirleri (Yurdunu din uğruna terk edenler) devlet imkânlarıyla değil her birey kendi imkânlarıyla onlara sahip çıkmış, kabul etmiş ve lokmalarını onlarla paylaşmışlardır.

Sabah kahvaltısı için "Manda yoğurdu ve Medine hurması..." afiyet ve şifa olsun derken özellikle "Medine..." isminin kullanılması yanlış olandır.

...

Devletin bütçesi toplanan vergilerden oluşur.  Bu vergiler kişinin rızasına göre değil yasal zorunluluktur. Her kesimden direk veya dolaylı yollardan alınmaktadır.

Gayri Müslimlerin de içinde bulunduğu bu kesimlerden her çeşit (içki, kumar, zina, faiz...) işletme ve hizmetlerden alına vergilerle devlet bütçesi oluşur. Bu bütçeyi hayır işlerinde kullanmak(cami dahil) caiz değildir.

Yasalara uygun yapılan işleri dini değerlerle kutsamak, kamufle etmek yanlış hem de çok yanlıştır.

Selam ve dua ile 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?