ERBAKAN VE VAKFI

30-01-2018

Erbakan; halkın gönlünde değer bulmuş, seveni ve sevmeyenin saygı duyduğu bir devlet adamı ve mümtaz bir liderdi.

Arkasında maddi ve manevi muazzam bir miras bıraktı.

Sağlığında hak ettiği değeri bulmasa da vefatından sonra dost ve düşmanın takdirini kazanmıştır.

Siyasette bir ekol olan Erbakan hoca, Milli Görüş, adil düzen, ağır sanayi...

Gibi hayalleri olan ve eline geçtiği imkânlarda uygulamaya koyan büyük bir insan.

Hayatı, yaptıkları, düşüncesi, hedefi, vizyonu ve daha nice yönleriyle akademik biçimde araştırma yapılması, adına vakıf ve nice tanıtıcı, panel ve sempozyumun yapılması gereken birisi.

17 Kasım 2013 yılında Erbakan vakfı oğlu, Fatih Erbakan öncülüğünde kurulmuş ve yaptığı konuşmada:

“Vakfın, Milli Görüş hareketinin asıl istikametinden saptırılmasına, sadece bir fikir kulübü, hayır kuruluşu, hac, umre ve kurban organizasyonuna dönüştürülmesine asla müsaade etmeyeceklerini”

“Vakfın kurulmasıyla Necmettin (Necmeddin) Erbakan’ın vasiyetinin yerine getirildiğini, yapılacak çalışmalarla Erbakan’ın ve Milli Görüş’ün projelerinin aslına sadık kalınarak güncelleneceğini ve geliştirileceğini”, “Erbakan Hocamızın deyimiyle ‘cansız kuşa’ dönüştürülmesine asla müsaade edilemeyeceğini” belirtmiş.

“Erbakan Vakfı’na sahip çıkanların, Saadet Partisine alternatif bir oluşuma ve ayrışıma kalkışmaları ise, af edilemez bir hata olacaktır ve Oğuzhan Asiltürk gibi insanları haklı çıkaracak ve tahribatını kolaylaştıracaktır.”((Necmeddin Erbakan vakfı internet 27 Kasım 2013).

Merhum Erbakan, 28 Şubat süreci sonucu kapatılan Refah Partisi üzerine mecliste yaptığı açıklamada:

“Bu karar tarihin akışı içerisinde basit bir noktadır. Refah Partisi camiasının çok daha büyüyüp gelişeceği kesinlikle açıktır.”

Erbakan’ın oğluna yakışanın da babasının siyaset alanına diktiği son bayrak olan Saadet Partisi bayrağını daha ileriye götürmesi olmalıdır.

Ancak haklı olsa dahi merhum Erbakan hocanın büyük emek harcayarak kurduğu Saadet Parti’sinin genel merkez binasını icraya vermesi, haciz koyması etik ve hoş olmadığıdır. Söylem ve eylem arasında farklılık gösterdiği şüphesinin oluştuğudur.

29 Ekim 1926 yılında Sinop’ta dünyaya gelen Necmettin Erbakan, Kayseri’de eğitime başlamış, Trabzon’da sürdürmüştür.

İstanbul Erkek Lisesini 1937 yılında birincilikle bitirmiş, Süleyman Demirel, Turgut Özal’ın da okuduğu İstanbul Teknik Üniversitesini sınavsız kazanması hakkına sahip olmasına rağmen sınava girmiş, kazanmış ve 1948 yılında da eğitimini tamamlamıştır.

İTU de 1948–1951 yılları arasında Motorlar Kürsüsünde asistan olarak görev yapmış ve 1951 yılında üniversite tarafında Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesi’ne gönderilmiş ve doktorasını ordu için çalışmalar yapan DVL Araştırma Merkezinde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmış ve Alman Üniversitesinde tamamlamıştır.

1953 yılında Türkiye’ye dönmüş sınava girerek 27 yaşında iken 1954 yılında İTU’de Doçent olmuş, tekrar Almanya’ya giderek Deutz fabrikasında göreve başlamıştır.

Erbakan hocamız, ilk yerli motor olan Gümüş Motor’u 200 ortakla 1956-1963 kurarak üretime başlamış, 1965 yılında 39 yaşındayken profesör olmuş, 1967 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde Genel Sekreterliği görevine seçilmiştir.

25 Mayıs 1969 TOBB kısa bir dönem 8 Ağustos 1969 yılında Adalet Partisinin seçimleri iptal edilmesiyle görevinden ayrılmıştır.

Siyasette adım atan Erbakan hocamız 17 Ocak 1970 yılında 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisini kurmuş, 12 Mart 1971 yılında askeri darbe ve neticesinde “Laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü” gerekçesiyle 20 Mayıs 1971 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından ilk partisi kapatılmıştır.

İsviçre’ye giden Erbakan, 1973 yılında MNP kadrosuyla Milli Selamet Partisini kurmuş yapılan seçimde %12 oy alarak 48 milletvekili ile meclise girmiştir. CHP-MSP koalisyon hükümeti kurularak devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olmuş başarılı Kıbrıs barış harekâtı sonrası 17 Eylül 1974 tarihinde CHP-MSP koalisyonu sona ermiştir.

12 Eylül 1980 darbesinde İzmir uzun ada da gözaltına alınmış, 15 Ekim 1980’de 21 MSP yöneticisiyle beraber “Layıklığa aykırı” bulunarak tutuklanmış ve 24 Temmuz 1981 yılında serbest bırakılmıştır.

1982 Anayasa kararıyla 10 yıl boyunca siyasi yasaklı olmuş, 6 Eylül 1987 yılındaki hak oylamasıyla yasağı kalkmış ve 11 Ekim 1987 yılında Refah Partisini kurmuş ve genel başkanı olmuş, 16 Ocak 1998 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından bu parti de kapatılmıştır.

6 Mart 2002 yılında kayıp trilyonluk davasında 2 yıl 4 ay hapis cezasını almış, 11 Mayıs 2003’te Saadet Partisini kurmuş ve genel başkanı olmuş...

3 Aralık 2003 yılında cezasının onaması sonrası, 30 Ocak 2004 yılında SP’den başkan ve üyelikten ayrılmış gönül bağı ve manevi desteği vefat edene kadar devam etmiştir.

Cezası ev hapsine çevrilen Erbakan dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafında 19 Ağustos 2008 af edilmiş ve 27 Şubat 2011 yılında saat 11.40 da vefat etmiştir, mekânı cennet olsun.

Erbakan vakfı Diyarbakır şubesinde detaylı bilgi almak istedim, ancak dernek binasının kapalı olması, Tlf İle irtibata geçtiğim kişilerin zamanlarının uygun olmaması ve bana dönmemeleri neticesinde kıt imkânlarla bu yazıyı yazmak zorunda kaldır.

Vakıf yetkilileri zamanları müsait olsa ve imkân sunarlarsa köşemde değerlendireceğimi bildiririm. yokus_fatih1961@hotmail.com

Selam ve dualarla

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?