Bayramlar bizim hem dini ve hem de manevi zenginliklerimiz.
Yaşlılarımıza ahde vefa, küçüklerimize sevgi, büyüklerimize saygı ve belki de aylarca görmediğimiz akrabalarımıza ziyaret demek bayram.
Üç ayların sonu, 11 ayın sultanı, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu günahlardan arınma olan Ramazan Ayı silsilesinin hediyesidir bayram.
Küçük çocukların harçlık ve şeker sevinci, büyüklerin bağdaş kurduğu güzel aile sofraları demek bayram.
Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’siyle, Sünni'siyle, Boşnal’ıyla, Tatar’ıyla 83 milyon mutluluk demek bayram.
Hz. Peygamberimiz bir hadis-i şerif'te insanların birbirine 3 günden fazla küs kalmamalarına atıfta bulunmuş ve bunun büyük bir günah olduğunu buyurmuştur.
Bir de bayramda küs kalmanın vebalini gelin birde siz düşünün.
Bu sebepten ötürü olacak ki bayram demek, küslüklerin son bulması demek, erdem göstererek küslükleri unutmak demek, tebeessüm demek.
En önemlisi de, her şeye rağmen yanaklarımıza oturan ufacık bir gamze, gözlerimize yansıyan sevinç ışığı demek.
Bayram demek, bir çok Müslüman için temiz bir sayfa demek, yeni bir hayat yolculuğu demek, Ramazan'ın vermiş olduğu o manevi ruhla daha çok ibadet demek, daha çok hayır işlemek demek.
Daha çok sevap kazanmak için bir sebeptir bayramlar.
Kutsal kitabımızın nazil oluşunun en coşkulu kutlamasıdır.
Sadece o güne özel haddi hesabı olamayan bayram şekerlerinden yemek demek ama dikkat biraz dişlerimiz ağrıyabilir!
Bu bayram varsın daha az şeker olsun, daha az tatlı olsun, zaten tebessümlerimiz de bayram şekerlerimiz değil midir ki?
Birbirimize karşı jestlerimiz, samimiyetimiz, gülücüklerimiz bizim bayram şekerimiz olsun.
Şimdiden bütün İslam Aleminin Ramazan Bayramı mübarek olsun.
Seher Yaşar