Bu köşeme gezegenimizin süsü ve Allah’ın bizlere emaneti olan doğadaki canlıları ele almakla başlamak isterim. Bugün gençliğin istekleri, sorunlarından ziyade soğuk kış mevsiminde soğukta yaşamak zorunda olan dilsiz, küçük canlarımızın çektikleri acıları anlatmak istiyorum. Çünkü onların sesi bizler olmalıyız. Bu zorlu kış günlerinde en azından kapınızın önüne bir kap yemek, barınmaları için karton veya eski bir yorgandan yuva koymanız o minik canların yararına olacaktır. Yapamıyorsanız internette çeşitli güvenilir sitelerde hayvan kumbaraları var küçük de olsa yapacağınız bağış birçok hayvanın açlıktan ölmesini önleyecektir. Ülkemizi bu konuda bilinçlendirmek en önemli görevimizdir diye düşünüyorum. Onların bize bir zararı yok. Kedi veya köpek saldırısından dolayı hayatını kaybeden insan sayısı bir elin parmağını geçmez. Ama sadece son 1 yılda Dünya genelinde Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nden Ezgi Akdağ’ın hanımın sunmuş olduğu rapora göre “2020 yılında “en az” 522 milyon 349 bin 599 yaşam hakkı gaspı raporlandı” diye belirtti. Ne kadar acı değil mi bize hiç bir zararı dokunmayan sevgi yumaklarını vicdansız bir şekilde öldürülmesi veya onlara işkence edilmesi. Bir başka sorun ise sahipli - sahipsiz hayvan ayrımıdır. Hayvanlar’a Adalet Derneğinden Avukat Melike Ballı’nın yaptığı açıklamaya göre öldürülen hayvanların cezası çok cüzi miktarda bir para cezasıdır. “Hayvana yönelik işlenen suçlarda hayvan sahipli ise fail 4 aydan 3 yıla kadar mala zarardan hapis cezası alabiliyor, sahipsiz ise cüzi miktarda para cezası ödüyor, siciline işlemiyor, bu katliamların failleri aramıza karışıyorlar. Öncelikle bu ayrımın mutlaka kalkması gerekmez mi? ‘sahipli-sahipsiz hayvan’ ayrımı asla kabul edilir bir işlem olmamalı ve kabul etmiyoruz da” dedi. Yetkililerin bu duruma el atması öncelikle biz hayvan severlerin talebidir. Unutulmamalı ki bu hukuktan da daha güzel ve hiç şaşmayan başka bir hukuk da var. Hatırlatırım İlahi hukuk asla değiştirilemez ve hiç şaşmaz. İlahi hukukta torpil olmaz ayırım kayırım da olmaz. Cezalar da ödüller de ilahi bir teraziyle tartılır ve işlem yapılır. Bunu unutmamak ve hatırlatmak da önemlidir bence. Bu canlarımız bu Dünyada her ne kadar konuşamazlarsa da; din adamlarının açıklamalarına göre ahiret aleminde onlar konuşacaklar ve haklarını isteyecekler, kendilerine yapılan her tür kötü davranışlardan ötürü faillerden davacı olacaklardır. Eğer bu önemli ayrıntı ve bilgi bilinip göz önünde bulundurulsaydı inanıyorum ki hiç kimseler hayvan canlarımıza işkence ve eziyet etmezlerdi. Bilinmeli ki Yüce Allah alemlerin ve yaradılan tüm canlı cansız varlıkların da Allah’ıdır. Bir ata sözü geldi aklıma onu da yazmak ve hatırlatmak istiyorum. ‘’Yaş kesen baş keser ‘’ Ne çok anlamlar içeriyor bu güzel söz. En acı olanı da insan denilen varlık, yaratık kendisine fayda veren birçok varlığa, yaratığa çok büyük zararlar veriyor. Değineceğim diğer bir konu da bilinçli hareketler etmemizdir. Saydıklarımdan hiç birini yapmaya gücümüz yetmezse en azından etrafımızı bilinçlendirelim. Örneğin sabahları işe gitmek için arabamızı çalıştırmadan önce lütfen kaputa, lastiklere bir kaç kere vuralım olaki altında kediler yaralı kuşlar orada olma ihtimalini de es geçmeyelim. Özellikle de kediler sıcağı severler. Sokaklarda yere tükürülen sakızları kuşlar ekmek sanıyor ve gagalarına yapıştığı için susuzluktan ve nefes alamadıklarından ötürü yaşamlarını yitiriyorlar. Patlatılan havai fişekler bir sürü kuşun ölmesine, yuvalarının ateş almasında etken olabiliyor. Dilerim bilinçli hareketlerle bu ölümleri her ne kadar sıfıra indirgeyemesek de en az sayıya indirebiliriz. Kalın sağlıcakla…