Okulun Tarih Öğretmeni Merve Öter öncülüğünde bu hafta Çocuk Kalbi’ni okuyan 9A-D ve 11E-3 sınıfları, çocuk Kalbi’nin analizini gazetemizde paylaştı.
Çocuk kalbi, İtalya’da ilkokula devam eden bir çocuğun hayata bakış açısını günlük tarzında ele alan birinci elden bir kaynaktır.
Kitabın kahramanı Enrico’dur.
Enrico 10 yaşında bir çocuktur ve günlük tutmaya 3.sınıftayken başlar.
Kitapta Enrico’nun bir sene boyunca okulda yaşadıklarını, farklı hayatlar yaşayan arkadaşlarını, anne-babasının kendisine yazdığı mektuplar ve öğretmeninin her ay verdiği hikâyeler yer alıyor.
Kitabın bir çocuğun elinden çıkmasından dolayı daha çok çocukların duygu dünyasına ve hayal gücüne yönelik yazıldığını söyleyebiliriz.
Kitap içerik olarak çocukların anlayabileceği şekilde sade bir dille yazılmıştır.
Toplam 101 bölümden oluşan kitap, Enrico’nun okulda, sınıfta, mahallesinde, ailesinde gördüğü olaylardan oluşur.
Enrico’nun yaşıtlarına kıyasla hayata ve çevreye bakış açısının yetişkinler gibi olduğunu söyleyebiliriz.
Çevresini iyi bir şekilde gözlemlemesi olayları daha iyi anlamasında büyük etki yaratmıştır.
Enrico, arkadaşlığa ve dostluğa önem veren samimi, saf niyetli, saygılı bir çocuk aynı zamanda ailesinin nasihatlerini dikkatle dinleyip onları hayatına uygulamaya çalışan bir karakterdir.
Kitapta manevi duyguları simgeleyen birçok karakter var.
Enrico ile yardımseverliği, Derossi ile çalışkanlığı, Garrone ile şefkati, Coretti ile fedakârlığı, Votini ile pişmanlığı, Precossi ile saygı duygularını yaşayacak ve hayatınıza gerektiği kadar bu duyguları katmanız gerektiğini anlayacaksınız.
Hatta anlamak ile kalmayacak hayata olan bakış açınızı olumlu olarak değiştireceksiniz. Bu kitabı okurken çocukların ne denli güçlü, acılara, hastalıklara, çaresizliğe göğüs geren minik yürekler olduğunu göreceksiniz.
Ve öylece uzaktan izlemek ile olmaz çocuklar böylesine büyük problemlerle uğraşırken onların ellerinden tutmalı ve problemlerini yenip mutlak zafere doğru koşarken onların yanlarında olmalısınız.
Hayat yaşamak için çok güzel.
Bu kitap bize ümitlerimizin hiçbir zaman kaybolmamasını, her ne olursa olsun dik durmamızı bize Enrico yoluyla öğretir.
ZORLUKLARA RAĞMEN GÜLÜMSEMEKTEN VAZGEÇMEYEN TÜM ÇOCUKLARA…
Ahmet Çınar Abay ve Hayrunnisa Çelik gibi ağır hastalıklar geçirip tedavi olmak zorunda kalan yüce kalpli minik çocuklar sizleri unutmadık…
Ahmet Çınar Abay geçirmiş olduğu hastalıktan dolayı başta bütün Batman Halkı olmak üzere tüm Türkiye’nin dikkatini çekmiş ve herkes bu güzel gülen çocuğun hep gülmesi için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışmıştı.
Şimdi Hacettepe’de emin ellerde tedavi sürecinde.
Bütün dualarımızın kendisiyle olduğunu belirtelim.
Gülümsemeye devam et olur mu Ahmet?
Geçtiğimiz haftalarda okulumuzun Tarih öğretmeni Mehmet Nuri Çelik’in kızı Hayrünnisa’nın da lösemi olduğunu öğrendik.
Daha önce bu hastalığın üstesinden geldiğini biliyoruz sen gülen gözlerinle bütün çocuklara umut olabildiğini bir kere kanıtladın bunu yeniden yapabilirsin.
İçten gülüşünle tebessüm etmeye devam et ve unutma biz dualarımızla hep senin yanında olacağız.
Arkanda senin için dua eden kocaman kalpler var.
Biz biliyoruz ki bir çocuk tebessüm ederse kâinat tebessüm eder ve bir çocuk üzülürse üzüntüsünü tüm kâinat paylaşır.
O yüzden çocuklar dünyanın neresinde olursa olsun hep mutlu olsun; hep gülsün…