Şimdi diyeceksiniz ki ‘değmez’ kelimesi nereden aklına geldi?
Aslında farkında değiliz ama bu kelime dünyayı özetleyen bir kelime.
Bu kelimeyi gökyüzüne, denize, yeryüzüne devasa harflerle yazmamız gerek.
Dünyadaki yaşamış tüm filozofların, düşünürlerinin en sonunda uzlaştıkları tek kelimenin “DEĞMEZ” olduğunu biliyor muydunuz?
Yaşamı tek kelime ile özetleyen kelime işte bu…
“DEĞMEZ”
Biz insanlar yaşamımız boyunca, büyük bir hırs ve büyük bir mücadele içindeyiz.
Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilmeyiz.
Dostluğun, arkadaşlığın, muhabbetin, sağlığın kıymetini kaybettiğimiz zaman anlarız.
İşte o zaman kafamıza vururuz ama iş işten geçmiş olur.
***
Bir bayramı daha geride bıraktık.
Herkes eşiyle, dostu ve arkadaşı ile bayramlaştı, küskünlükler, kırgınlıklar unutuldu sanırım.
Keşke bunları daim kılabilsek ve keşke kırgınlıklar hiç olmasa.
Ama ne acıdır ki her şey bir kaç gün içinde unutuluyor ve yeniden dünya hırsı ile meşgul olmaya, sahip olduğumuz değerleri unutmaya başlıyoruz.
Hayat gerçekten çok ama çok kısa.
Buna rağmen hayatı bir kaç boş işlere sığdırmaya çalışıyoruz.
Hâlbuki hayatı dolu dolu yaşamak elimizde.
Ama bizler ne yapıyoruz?
Hayatı bir tüketim nesnesi haline getiriyoruz, ömür boyu bir şeylere sahip olayım diye çabalıyoruz, tüm bunları yaparken sahip olduğumuz değerleri unutuyoruz.
Çok çabalayıp zengin olabilirsin, mükemmel bir hayat sürdürebilirsiniz, her arzu ettiğin şeylere ulaşabilir satın alabilirsin ama tüm bunlar seni mutlu etmeye yetmez.
Örneğin çok para verip en mükemmel doktora gidebilirsin ama varsa bir hastalığın, kimseye para karşılığında vermezsin.
Çok pahalı bir yatak alabilirsin ama kaliteli bir uykuyu satın alamazsın.
Çok pahalı bir saat de alabilirsin ama zamanı satın alamazsın.
Çok pahalı yiyecekler alabilirsin ana sıhhat satın alamazsın.
İşte buna benzer birçok örneklemeler yapabilirsin önemli olan maddi zenginlik değil, önemli olan kişiliktir, yaşam felsefesi ve bakış açısıdır, dünyanın gelip geçici olduğunu, dostluğun kalıcı olduğunu anlayabilmektir.
***
Bunları niye anlatıyor diyenleri duyar gibiyim;
Çok sevdiğim ve Batmanda çok ama çok sevildiğine inandığım dünya ahiret kardeşim mali müşavir Kemal Şendur’u bayram öncesi kaybettik.
Geride ne bıraktı?
Büyük bir sevgi ve iyi hatıralar bıraktı.
Hayatı, insanları çok seviyordu ve kimseyi kırmamaya çabalıyordu.
Şimdi aramızdan ayrıldı.
Bir bayramı Kemal Şendur’suz geçirdik anlayacağınız.
Ne mutlu ona ki geride nice hoş seda bıraktı.
Acaba bizler onun gibi geride güzellikler bırakabilecek miyiz?
Önemli olan şu küçücük dünyada insanların kalbini kırmadan, insanlara faydalı bir şekilde hayatı severek yaşayabilmektir.
İşte hayat böyle bir şeydir.
Her şeyin para, çıkar, menfaat, mal-mülk olmadığını öğrendiğimiz an insan olabilmenin erdemliğine varabiliriz.
Şimdi son kez soruyorum;
Ucunda ölüm olan hayat ile sonsuzluk arasında rölatif bir gerçek varken biz hala dünya ve yaşam İçin “DEĞMEZ” kelimesini her daim kullanmayacak mıyız?
Arkadaşınızın, dostunuzun, akrabalarınızın değerini bilin ve kimsenin sizden fazla iyi olmasına izin vermeyin.