ROPÖRTAJ

"HDP, EZİLMİŞ TOPLUMLARIN ÇATISI DİYEBİLECEĞİMİZ BİR PARTİ"

Merhabalar sevgili okur...

"HDP, EZİLMİŞ TOPLUMLARIN ÇATISI DİYEBİLECEĞİMİZ BİR PARTİ"
18-03-2015 18:32

Gündemin yoÄŸunluÄŸuna ayak uydurma konusunda rakip tanımıyoruz, bunu belirteyim evvela.

7 Haziran seçimlerine gün be gün yaklaşırken, aday adaylarını size tanıtma çabamıza da yoÄŸunluk kazandırıyoruz.

Bugün size HDP’ye Batman Milletvekili Aday Adaylığı için baÅŸvuruda bulunan Av. AyÅŸe Acar BaÅŸaran’ı tanıtacağım.

Kendisi 4 yıldır Batman’da avukatlık yapan, bölgenin acı bir gerçeÄŸi olan faili meçhullere iliÅŸkin çalışmalarda bulunan, bölgenin gerçeklerini ve acılarını birebir yaÅŸamış biri olan genç ve baÅŸarılı bir kadın.

Bölgenin gerçeklerini iyi tanımış diyorum, çünkü henüz 8 yaşındayken babasını faili meçhul bir cinayet sonucu kaybetmiÅŸ sayın Acar.

O günden sonra her bölge insanı gibi, siyasetle iç içe yaÅŸamış.

Bölgenin sorunlarına hukuki boyutta yaklaşıp çözüme katkı sunmak için avukat olmuÅŸ.

Bu mücadeleyi büyütmek için ÅŸimdi de MilletvekilliÄŸi Aday Adaylığına baÅŸvuru yapmış.

Kadınlara pozitif ayrımcılık tanıyan yönümle belirtmem gerekirse, Sayın Acar, bu kente, bölgeye ve Türkiye demokrasisine çok ÅŸey katabilecek biri.

Sayın Acar’a girdiÄŸi bu yolda baÅŸarılar diliyor, siz okurlarımıza mutlu ve umutlu haftalar diliyorum...

AYÅžE ACAR BAÅžARAN KÄ°MDÄ°R?

1985 Batman doÄŸumluyum. 4 çocuklu bir ailenin ikinci çocuÄŸuyum. Ä°lk, Orta ve Lise öÄŸrenimimi Batman’da tamamladıktan sonra Ä°zmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum. 4 yıldır Batman’da avukatlık yapıyorum. Evliyim. 2012–2014 yılları arasında Barış ve Demokrasi Partisinde (BDP) Ä°l YöneticiliÄŸi yaptım. Halen fiili olarak avukatlık yapmaktayım.

TÜRKAN: NEDEN SÄ°YASET?

ACAR BAÅžARAN: Hem bir kadın olmaktan dolayı hem de bölgede acı yaÅŸamış bir Kürt olmamdan dolayı siyaseti tercih ettim. Babam bir Kürt olduÄŸu için, Kürt olduÄŸunu söylediÄŸi için 1993 yılında bayram arifesinde devlet içerisindeki derin güçler tarafından katledildi. 22 yıl geçmesine raÄŸmen katilleri halen bulunmadı, bulunamadı. Babamı kaybettiÄŸimde 8 yaşındaydım. Babamı kaybettikten sonra annem, babamın bayrağını devralarak o dönem HADEP içerisinde fiili olarak çalışmaya baÅŸladı. O günlerde Kürt özgürlük hareketiyle tanıştım. Bu süre içerisinde bizim gibi binlerce insan olduÄŸunu gördüm. Babamı kaybettikten sonra avukat olmaya karar vermiÅŸtim. Ama okudukça, gördükçe, bu iÅŸin sadece hukukla çözülebilecek bir iÅŸ olmadığını, yüzyıllardır süren bir inkârla mücadele etmem gerektiÄŸini anladım. Bunu anladığım için bir yerden baÅŸlamam gerektiÄŸini düÅŸündüm. Bundan dolayı siyasette aktif rol almaya baÅŸladım.

TÜRKAN: KADIN OLARAK SÄ°YASET DEDÄ°NÄ°Z. BUNU DA BÄ°RAZ AÇAR MISINIZ?

ACAR BAÅžARAN: Evet, avukatlığımın yanında bir de kadın kimliÄŸimle siyasetin içinde yer almayı seçtim. Çünkü kadının, Kürt özgürlük mücadelesindeki yeri tartışılmazdır. Özellikle Kobanê ve Åžengal mücadelesinde Kürt kadınlarının gücünü tüm dünya görmüÅŸtür. Bu vesileyle Kobanê mücadelesine güç katan tüm kadınlar önünde saygıyla eÄŸiliyorum. Orda bir ses olmak adına siyaseti seçtim. Bu yüzden hem bir kadın olmamdan kaynaklı siyaset, hem de geçmiÅŸte yaÅŸadıklarımdan dolayı siyaset dedim. Çünkü bölgede yaÅŸayan bir Kürt çocuÄŸu olarak, bu bölgede yaÅŸanan acıları yaÅŸamış biri olarak, bir daha bu acıların yaÅŸanmaması için, ufacık da olsa elimizden bir ÅŸey gelirse buna vesile olmak için siyasette yer almam gerekiyordu. Adaylık ya da vekillik olur olmaz, bunun pek bir önemi yok. Bu olmasa da tekrar hukuk ve siyaset, hayatımın içinde bir arada yer almaya devam edecek. Bir yandan Kürtlerin hukuksal olarak tanınmamasından, bir yandan da yüzyıllardır Kürtler üzerinde uygulanan imha ve asimilasyon politikalarına karşı siyaseten mücadeleme devam edeceÄŸim.

TÜRKAN: NEDEN HDP?

ACAR BAÅžARAN: Halkların Demokratik Partisi (HDP), ezilmiÅŸ toplumların çatısı diyebileceÄŸimiz bir parti. HDP, din, dil, ırk ayrımı yapmadan toplum dışına itilmiÅŸ insanları ve bütün kesimleri bir araya alabilecek bir politika ÅŸeklinde geliÅŸti. Belki tam da bu noktadan HDP. Ben bir Kürt olarak, ötekileÅŸtirilmiÅŸ biri olarak HDP’de yer aldım. Artık Kürt sorununun çözülmesi gerektiÄŸini düÅŸünen biri olarak bu partide yer aldım. Ama burada sadece ben yokum. DiÄŸer kesimler de var. Ezidi’si var, Alevi’si var, Süryani’si var... Çünkü maalesef ki Türkiye toplumunda baÅŸtan beri Türk, Müslüman, Sünnilik üzerinden bir politika yürütülüyor. HDP tam da bunun dışında, bütün kesimleri kucaklayacak, bütün ezilen kesimlerin hepsinin sesi olabilecek bir partidir.

TÜRKAN: BARODA AKTÄ°F GÖREV YAPTINIZ. BU GÖREV SÜRESÄ°NDE FAÄ°LÄ° MEÇHULLERE Ä°LÄ°ÅžKÄ°N ÇALIÅžMALARINIZ OLDU. BU KONUDA BÄ°LGÄ° VERÄ°R MÄ°SÄ°NÄ°Z?

ACAR BAÅžARAN: Bu çalışmada emeÄŸi geçen bütün meslektaÅŸlarıma, arkadaÅŸlarıma teÅŸekkür etmek isterim. Emeklerine saÄŸlık diyorum çünkü benim sadece ufak olarak içerisinde bulunduÄŸum bir çalışmaydı. Esasında bizimki bir adım atmaydı. Bu komisyon halen çalışmasına devam ediyor, Bu bir baÅŸlangıçtı. Faili Meçhuller Komisyonumuz vardı. Öncelikle var olan bütün dokümanları toplayarak iÅŸe koyulduk. YapabileceÄŸimiz, üzerine çalışabileceÄŸimiz dosyaları ortaya çıkarmaktan baÅŸladığımız bir çalışmaydı. O dönem baÅŸka hiçbir kaynak olmadığı için Emniyet’in ve ValiliÄŸin Terör MaÄŸdurları Komisyonundaki evrakları toparladık. Bu çalışma halen bazı arkadaÅŸlarımız tarafından yürütülüyor. Ä°lerleme kat edilebilecek bir çalışmadır.

Batman, kayıplar ve faili meçhul cinayetler konusunda en maÄŸdur illerin başında geliyor. Batman Baro’suna kayıtlı avukatlar olarak böyle bir çalışma yapmayı uygun gördük. Bu, Batman için çok gerekli bir çalışmaydı.

TÜRKAN: KADINA YÖNELÄ°K ŞİDDET HER GEÇEN GÜN ARTIYOR. BUNU NEYE BAÄžLIYORSUNUZ?

ACAR BAÅžARAN: Bir hukukçu olarak konuya bakarsak, mevcut kanunlar eksikliklerine raÄŸmen kağıt üstünde iyi görünebilir ama asıl sorun uygulama ile ilgili. Bizim en fazla karşı durduÄŸumuz ÅŸey, eril zihniyet ve bu zihniyetin sonucu ortaya çıkan eril bir dil var. Maalesef hala üst düzey yöneticiler ve bürokratlar kadın-erkek eÅŸtiÄŸine inanmıyor. Bunu dillendirmekte de herhangi bir sakınca görmüyorlar. Åžiddetin asıl nedeni de bu eril zihniyetin topluma yansımasıdır. Bunların uygulayıcılarını deÄŸiÅŸtirmediÄŸiniz sürece, bu ÅŸiddet devam edecektir. Uygulamadaki aksaklıkların da ÅŸiddete büyük etkisi var. Biz halen kadından ziyade, aileyi esas alan bir toplumda yaşıyoruz. Mesela kadını tanımlarken, bacı, eÅŸ, anne diyoruz. Kadın demiyoruz. Kadını, erkek üzerinden tanımlıyoruz. Kadın ÅŸiddet gördüÄŸünde yapılan ilk ÅŸey arabuluculuk oluyor. Belki bir tokat atmadan baÅŸlıyor, sonra maalesef Batman’da da yaÅŸadığımız gibi kadının öldürülmesine kadar gidiyor. Kadın, aileye göre daha deÄŸersiz görülüyor. Bir aile yapısını gözden çıkarmaktansa, bir kadını gözden çıkarıyoruz. Batman’da sık sık karşılaşıyoruz. Mesela kadın ÅŸiddet gördükten sonra ailesine sığınıyor ailesi “kocandır, döver de sever de” gibi telkinlerinde bulunup kadını yine kocasının yanına gönderiyor. Kadın, polise gidince de aynı ÅŸey oluyor. Kadın haklarından habersizdir. Kadın, avukat çağırma hakkının olduÄŸunu bilmiyor, kocasını uzaklaÅŸtırma hakkını bilmiyor, nafaka hakkını bilmiyor. Sürekli kendini erkeÄŸe bağımlı hissediyor. Bu ÅŸekilde kadın korumasızlık üzerinden tekrar ÅŸiddet gördüÄŸü yere dönüyor. Bunun sonucunda kadın cinayetleri ortaya çıkıyor.

TÜRKAN: AYNI ZAMANDA AVUKATSINIZ. KADINA YÖNELÄ°K ŞİDDETE KARÅžI CEZALARI YETERLÄ° BULUYOR MUSUNUZ?

AYÅžE BACARAN: Åžiddetin diÄŸer nedeni mahkemelerin caydırıcı cezalar üzerinden gitmemesidir. Tacize ve tecavüze uÄŸrayan kadın, toplum gözünde suçlu görünüyor. ÖrneÄŸin tahrik indirimine gidiyor mahkeme. Tecavüze uÄŸrayan kadına, “sosyal medya üzerindeki hesabınıza bakıyoruz, aslında çok da masum deÄŸilsiniz” denilebiliyor. Bunun üzerinden tahrik indirimi yapılabiliyor. Genel olarak baktığımız zaman, kadına yönelik ÅŸiddet ve cinayetlerin asıl nedeni, eril zihniyetin kadını ötekileÅŸtirmesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Bu, eÄŸitimle de geçen bir sorun deÄŸil. Çünkü maalesef okuyan kadınlar da ÅŸiddet görüyor. Bir baÅŸka boyutu da kadınların bütün toplumsal alanlardan izole edilmesidir. GörüldüÄŸü üzere mevcut hükümette kabinede sadece tek bir kadın var ve bu kadın da sadece Kadın ve Aile Sorumlu Devlet Bakanı’dır. Mevcut hükümet, kadını aile içerisine hapsederek diÄŸer alanlardaki söz hakkını elinden almaktadır. Tüm politikalar erkeklerin ihtiyaçları ve bakış açılarına göre ÅŸekillendiriliyor. Kadının her alanda eÅŸit temsiliyeti saÄŸlanmadan ÅŸiddetin önüne geçmek imkânsızdır. Ä°ÅŸte az önce sorduÄŸunuz bir “Neden HDP” sorusunun bir cevabı da burada yatmaktadır.

TÜRKAN: SÄ°Z BÄ°R KADIN VEKÄ°L ADAYI OLARAK, BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ NEYDE GÖRÜYORSUNUZ?

ACAR BAÅžARAN: Mevcut bir yasa var. Ama asıl yapılması gereken ÅŸey, eril dilden vazgeçilmesidir. Öncelikle üst düzeydeki bürokratlar bu dili bırakmalı. En yakın tarihte CumhurbaÅŸkanı bile bunu söyledi. “Kadın erkek eÅŸit deÄŸildir, fıtratında yoktur” dedi. En baÅŸta bu eril dilin bırakılması gerekiyor. Çünkü bunun yansımaları toplumda çok farklı ve olumsuz oluyor. Daha sonra kanun uygulayıcılarının kadın özgürlüÄŸüne ve eÅŸitliÄŸine inanması gerekiyor. Belki de eÄŸitimden geçirilmeleri gerekiyor. EÄŸitim derken sadece yüzeysel bir eÄŸitim deÄŸil. Felsefik olarak kanun uygulayıcılarına kadın-erkek eÅŸitliÄŸi anlatılmalı ve benimsetilmelidir. Çünkü kanunu ne kadar iyi yaparsanız yapın, kanun uygulayıcılarında sıkıntı varsa o sorun düzelmez. Ayrıca tüm toplumsal alanlarda kadın varlığının ve temsiliyetinin artırılması gerekiyor. HDP ve devamı olduÄŸu siyasi geleneÄŸe bakıldığında kadınlara her alanda eÅŸit temsiliyet verildiÄŸi görülmektedir. Åžuanda mevcut belediyelerin tümünde EÅŸ BaÅŸkanlık sistemi uygulaması, bırakın Türkiye’yi, tüm dünyaya örnek olmaktadır.

TÜRKAN: ÇÖZÜM SÜRECÄ° VE SÄ°LAHLARIN BIRAKILMASI KARARINI NASIL DEÄžERLENDÄ°RÄ°YORSUNUZ?

ACAR BAÅžARAN: Silahların bırakılması kararı topluma yanlış aksettiriliyor. Bu, iki taraflı yürütülen bir süreç. Devletin gerekli ÅŸeyleri yapması durumunda, PKK’nin kongresini toplayıp silah bırakma konusunu deÄŸerlendirmesi üzerinedir. Ama maalesef medyaya yansıtılan ÅŸey, sanki mutabakata varılmış, devlet hiçbir adım atmadan PKK silah bırakacakmış gibi bir algı yaratılıyor. Bunun kötü niyetli bir hamle olduÄŸuna inanıyorum. Çünkü süreçle ilgili en ufak bir tıkanıklık olması ya da PKK’nin silah bırakmaması durumunda hükümet “biz elimizden geleni yaptık ama onlar kendi taahhütlerini yerine getirmedi” diyecek. Bu yönde toplumsal bir algı oynaması var. Birkaç gün önce CumhurbaÅŸkanı “Kürt sorunu yoktur”, “neyiniz eksik” gibi açıklamalarda bulunmuÅŸtur. Müzakere konusu yaptığınız meseleleri görmezden gelerek, küçümseyerek sonuç elde edilmesi imkânsızdır. Öncelikle hükümet samimi olduÄŸunu gerek söylemleriyle gerek eylemleriyle ortaya koymalıdır. 

TÜRKAN: Ä°Ç GÜVENLÄ°K PAKETÄ° HAKKINDA NE DÜÅžÜNÜYORSUNUZ?

ACAR BAÅžARAN: Åžu anda biz çözüm sürecini konuÅŸurken, bütün vali ve kolluk kuvvetlerine sınırsız yetkiler veren bir Ä°ç Güvenlik Paketi geliyor. Ve meclisten geçti esasında. Bu da medya tarafından yanlış yansıtılıyor. Sanki paket meclisten geri dönmüÅŸ, komisyona geri çekilmiÅŸ gibi bir algı yaratılıyor. Esasında durum böyle deÄŸil. Valilere yetki veren, polislere yetki veren, molotofu suç kabul eden, bir sürü kanun maddesi esasında geçirildi. Onun ardında kalan bazı ufak tefek, gereksiz maddeler komisyona geri gönderildi. Åžu anda katliam diyebileceÄŸimiz bir Ä°ç Güvenlik Paketi geliyor. Bu pakete göre polis, sokakta tuttuÄŸu kiÅŸiyi, hiç sorgu suale tutmadan gözaltına alabilecek, poÅŸu takmak suç sayılacak, ÅŸu anda halen halkımız tarafından giyilen geleneksel kıyafetler suç sayılacak. Bu katliamı yaratabilecek bir Ä°ç Güvenlik Paketi varken, devam eden inkâr politikası varken, Hükümet, kendi karşısında duran diÄŸer taraftan silah bırakmasını bekliyor. Bu, sadece tek taraflı yapılan bir iÅŸ deÄŸil. Ä°ki tarafın da bazı adımları atması gerekiyor. Ama hükümet hiçbir adım atmadan silahları bıraktırma ve bir ÅŸekilde Kürtler üzerinden imha, asimilasyon politikalarına devam etmek istiyor.  

TÜRKAN: HDP’DEN KADIN KOTASI VAR. 1 VE 3. ADAYLARIN KADIN OLACAÄžI SÖYLENÄ°YOR AMA NEDEN AZ SAYIDA KADIN ADAY VAR?

ACAR BAÅžARAN: Türkiye genelinde HDP’ye baÅŸvuru yapan kadın adayları sayısı iyi. Yapılan baÅŸvuruların 3’te 2’si kadın. Ancak Batman’da kadın aday adayı sayısı az kaldı.

Aslında ben de bu yüzden baÅŸvuru yaptım. BaÅŸvuru yaptığımda 26 erkek, 3 kadın aday adayı vardı. Ben özellikle Kürt özgürlük hareketinde kadınların sürekli olarak mücadele ettiÄŸini ve bu sürecin en önemli unsurları olduÄŸunu da düÅŸünerek baÅŸvuru yaptım.

TÜRKAN: HDP, ADAYLARINI 7 NÄ°SAN’DA AÇIKLAYACAK. BU TARÄ°HE KADAR VE BU TARÄ°HTEN SONRA NE GÄ°BÄ° ÇALIÅžMALARDA BULUNACAKSINIZ?

ACAR BAÅžARAN: HDP’de kiÅŸisel bir ÅŸey yoktur. Bizim açımızdan adaylığın olup olmaması önemli deÄŸildir. Åžu anda bizim eÄŸilim yoklamalarımız alındı. Benim, baÅŸvuru amacım seçim barajına karşı HDP’ye katkı sunmak, oy kazandırmaktır. 7 Nisan’a kadar biz insanlara gidip partimizi anlatacağız. Genç bir kadın olarak bu partiden aday adayı olduÄŸumu, bu partinin her kesimin sesi olduÄŸunu anlatacağım. Bir kesime daha ulaÅŸabilmek adına baÅŸvurumuzu yaptık. Aday adayları olarak bu konuya ÅŸahsi bakmıyoruz. Biz HDP’nin barajı aÅŸması için, görünür kılınması için çalışacağız. 7 Nisan’dan sonra aday olsak da olmasak da çalışmalarımıza devam edeceÄŸiz. Partinin çıkaracağı plan ve program çerçevesinde, nerede görev verilirse gidip çalışacağız. Toplumsal barışa ufak da olsa katkı sunabilmek için elimizden geleni yapacağız.

TÜRKAN: HDP SÄ°ZCE OYUNU NASIL ÇOÄžALTABÄ°LÄ°R VE BARAJI NE ÅžEKÄ°LDE AÅžABÄ°LÄ°R?

ACAR BAÅžARAN: Ben HDP’nin barajı aÅŸtığını düÅŸünüyorum. Sürekli BDP’ye yapılan eleÅŸtiri sadece Kürt kimliÄŸi açısından siyaset yapması üzerineydi. HDP, bütün kesimleri kapsayan bir partidir. HDP ile bu, Türkiye kamuoyuna daha iyi yansıdı. Åžu anda bile HDP, yüzde 10’luk barajı aÅŸmıştır. Çünkü birçok kesim, bu partiyi kurtarıcı olarak görüyor. Åžu anda bile ana muhalefet partisi gibi çalışıyor. Bir ÅŸeylere yön verebiliyor. Ä°nsanlar HDP’yi Meclis’te görmek isteyecektir. Özellikle son süreçte gördüÄŸümüz gibi birçok kesimi kapsayıcı, bütün kesimlerin sesi olmuÅŸ bir parti haline geldi. Bu, bizi mutlaka meclise taşıyacaktır. Ayrıca AKP, mazlum durumunda ortaya çıktı ama diktatörlüÄŸe gidiyor. Bunu bütün kesimler görüyor. Bunu gören kararsızların, AKP’nin maÄŸduriyetine inanıp da yanılanların, bugün HDP’ye oy vereceÄŸini düÅŸünüyorum. Çözüm sürecinin daha da ilerlemesi için yürütücü ve ön açıcı olması bakımından HDP’nin de Mecliste olması lazım.

TÜRKAN: 21 MART NEWROZUNA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N NE TÜR BÄ°R MESAJ VERMEK Ä°STERSÄ°NÄ°Z?

ACAR BAÅžARAN: Newroz, Kürtler açısından tarihi bir gündür. Benim hatıralarımda hep gizli kapaklı kutladığımız Newrozlar vardır. Ama ÅŸu anda bu sürece geldik. 2013 Diyarbakır Newroz’unda Abdullah Öcalan, yaptığı açıklamalarla Newroz’a yeni bir anlam daha kazandırdı. Artık Newroz’un sadece tarihi anlamı yok, bunun yanında yeni bir anlam daha kazandı. Büyük umut günü oldu. Herkesin kafasında yeni bir umudun yeÅŸerdiÄŸi gün olarak hafızalara kazındı. Bu yıl ki Newroz’da da Öcalan’dan yeni bir mesaj bekliyoruz. Bu mesajla belki önümüz biraz daha açılacak, umutlarımız daha da pekiÅŸecek.

TÜRKAN: SON OLARAK NE SÖYLEMEK Ä°STERSÄ°NÄ°Z?

ACAR BAÅžARAN: Batman halkına ÅŸunu söylüyorum, bir aday adayı olarak özellikle barajın aşılması için bu tarihi seçimde bütün kesimlerin AKP diktatörlüÄŸüne karşı, çözüm sürecinin yanında yer aldığını söyleyen herkesin HDP’ye güç vermesini istiyorum. Bir oy da bir oydur anlayışıyla hareket edelim. Åžu anda HDP’nin bir kampanyası var. Bu kampanyada 1 kiÅŸi 1 kiÅŸiyi ikna edecek. Bu ÅŸekilde barajları yıkabileceÄŸimizi düÅŸünüyorum. KiÅŸiler üzerinden deÄŸil, HDP’nin projesi üzerinden bu partiye oy verilmesini istiyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SOSYAL MEDYA