BARIŞA ADANMIŞ BİR HAYAT

25 yıldır dağa çıkan oğlunu arayan ve barış için verdiği mücadelede herkesin “Meryem Ana”sı olan 71 yaşındaki Meryem Bulut, ömrü boyunca barış için mücadele etti ve Ankara’da barış mitingindeki patlamada yaşamını yitirdi.

8 çocuk annesi Meryem Bulut’un oğlu Şehmus Bulut ve kızı Hikmet Polat, annelerinin hayatı boyunca barış için yaptığı mücadeleyi anlatırken gözyaşlarını tutmakta güçlük çekti.  İstanbul’da ikamet eden, bir oğlu askerde, bir oğlu ise dağda olan Batmanlı Meryem Bulut, Güneydoğu’da yaşanan çatışmaların birçoğunda canlı kalkan olmak için operasyon bölgelerinde bulundu.

ÇOCUKLARIYLA VEDALAŞARAK ANKARA’YA GİTTİ

Son olarak 9 Ekim gecesi çocuklarıyla vedalaşan Bulut, barış mitingine katılmak üzere Ankara’ya hareket etti. Çocukları, annelerinin olayda yaralandığını cep telefonuna cevap veren polis memurundan öğrendi. Yaralı anneleri için Ankara’ya giden çocukları, annelerinin öldüğü haberini alınca adeta yıkıldı. Patlamada hayatını kaybeden Meryem Bulut’un cenazesi, geçtiğimiz gün Batman’da yapılan törenle İkiztepe Köyü Mezarlığında toprağa verildi. Annelerinin mezarını ziyaret eden çocukları, annelerinin barış için verdiği mücadeleyi mezar taşına sarılarak anlattı. Meryem Ana’nın kızı Hikmet Polat, annesinin yaşadıklarını Kürtçe anlatarak, annesinin kimseye bugüne kadar tek bir kötü söz kullanmadığını ifade etti.

“ANNEMİN BAŞINDAKİ TÜLBENT, BARIŞI SİMGELER”

Annesinin Ankara’ya giderken başında beyaz tülbendinin olduğunu belirten ve barışı simgelemesi amacıyla mezar taşına da beyaz tülbent bağladıklarını dile getiren Polat “Beyaz yazma, barış anlamına gelir. Bundan dolayı annem bu beyaz tülbendini başından eksik etmezdi. Hayatını barışa adadı. Kimsenin gözyaşı dökmesi annemin hoşuna gitmezdi. Herkes onu barış annesi olarak biliyordu. Çünkü annem ne asker, ne polis, ne de gerillanın ölmesini istemezdi. Bunun için birçok çatışma bölgesine giderek o yaşına rağmen canlı kalkan oldu. Şırnak’ta gözaltına alındı. Hâkim, anneme, teyze sen yaşlısın senin ne işin var burada, diye sordu. Annem de, asker de ölmesin, gerilla da ölmesin, o mermi bana gelsin, diyerek cevap verdi. Mardin kırsalında yaşanan çatışmada canlı kalkan olarak gözaltına alınan annem ceza evine bile atıldı. Ama o yine de barışa olan aşkından vazgeçmedi. Bu yolda hayatını kaybetti. Biz barış istiyoruz. Kürt, Türk kardeştir. Bu ülke hepimize yeter. Bu savaş, bu kavganın neye karşılık yapılıyor? Bu ülkeye barış ve kardeşlik gelsin” dedi.

“ANNEM BARIŞ İÇİN DUA EDERDİ”

Meryem Bulut’un oğlu Şehmus Bulut ise annesinin yaşadıklarını anlatırken, cümleleri boğazında düğümleniyordu. Bulut, annesinin hayatında en çok önem verdiği konun ibadeti olduğunu ve ibadet ederken de barış için dua ettiğini dile getirdi. Annesinin barışa adanmış hayatından bahseden Bulut “Annem namaz kıldıktan sonra, Allah’ım bu ateşe su dök, diye dua ederdi. Televizyonda bir ölüm haberi gelince annem çok üzülürdü. İçinin parçalandığını hissederdik. Herkes için dua ederdi. Kimseye bir düşmanlığı yoktu. Her zaman barış diyordu. Polis ve asker anneleri bize destek olsunlar şu savaşı bitirelim diye hep söylerdi” dedi.

“BİR KARDEŞİM ASKERDE, DİĞERİ DAĞDA”

Bütün Türkiye halkının aynı kanı taşıdığını ifade eden Polat “Televizyonda ölen birini göründe içimiz parçalanıyor. Çünkü biz kardeşiz. Bizde ayrımcılık yok. Ama bu bizim kaderimiz değildir. Annelerin, bu acıları yaşamaması lazım. Annem Kobane’ye kadar gitti. Bir kardeşim askerdedir, biri de dağda. Annem 24 yıldan beri dağa giden oğlunu arıyor” dedi.

“BERABER YEMEK YEDİK, SANKİ BU YEMEK VEDA YEMEĞİYDİ”

Ankara’daki patlamadan bir gün önce İstanbul’da annesiyle beraber yemek yediklerini belirten Bulut “Bu yemek sanki veda yemeği gibiydi. Burada bana dedi ki oğlum ben gidiyorum. Bende anne yolun açık olsun dedim.  Bana dedi ki burada bir şey var mı yolda çocuklar yesin diye. Ben de anne pastaneden bir şey al dedim. Annem buradan Ankara’ya hareket etti. Sabah haberleri izledik, patlama olmuş. Annemizi aradık cevap vermedi. Bir polis memuru cevap verdi, ondan durumu öğrendik. Ben olay yerine gittim. Orada o kadar ölü gördüm ki annemi bırakıp oradaki insanlara yardım ettim. Bizim hiç kimseye düşmanlığımız yoktur. Biz Batman’dan İskenderun’a gittiğimizde Türkçe konuşmayı bilmiyorduk. Çünkü anadilimiz Kürtçeydi. Ne devlete ne de bir kurumuna bizim bir düşmanlığımız yoktur” dedi.

“ANNEMİZ BİZİMLE VAKİT GEÇİRMEZ, BARIŞ İÇİN ÇALIŞIRDI”

Annelerinin kendilerine vakit ayıramadığını belirten Bulut “Anneme bazen derdik bizim yanımızda çok kalmıyorsun. O da bize derdi artık büyüdünüz. Çoluk çocuğunuz var. Ben barış için çalışacağım derdi. Herkes onu Meryem Ana olarak bilirdir. Bir karı koca kavga ettiğinde bile annem aralarını düzeltmeye çalışırdı. Benim annem barış yolunda hayatını kaybetti” diyerek konuşmasını bitirdi. (Yusuf Kavak)