NİYE BOĞULUYORUZ?

ŞEHMUS TEMİZ
ŞEHMUS TEMİZ
NİYE BOĞULUYORUZ?
25-06-2014

Her sene yaz aylarının gelmesiyle boğulma vakaları yaşanmaya başlar!

Sanki zorunlulukmuş gibi!

Sanki önlenemez bir durummuş gibi!

Sanki yazın getirdiği bir alışkanlıkmış gibi!

Bu ölümler önlenebilir mi diye sorguladık mı hiç kendimizi!

Bu insanlara yüzebilecekleri alanlar oluşturabilsek, gidip derede gölde yüzerler mi yine!

Bu insanları bilinçlendirilip, uyarı görevimizi daha itinalı yapsak bu vakaları minimize edebilir miyiz?

Boğulma olaylarının sıklıkla yaşandığı alanlara özelliklede hafta sonları, güvenlik güçleri ve AFAD ekiplerini daha aktif kullanabilir miyiz?

Bu sorulara onlarcasını ekleyebiliriz. Farklı kurum, grup ve derneklerden gelecek arkadaşlarımızdan çok daha yaratıcı fikirler çıkacağından da eminim. İyi de bu insanların fikrini almak zor mu? Yetkililerin fikir alamama problemi varsa yada fikir almaya ihtiyaçları yoksa, niye daha aktif önlemler alınmıyor.

Hiçbir önlem veya çalışma yok demiyoruz! Ama ölümleri engellemeyen çalışmalara da çalışma diyemiyoruz.

Yaz sezonu başladığından beri kaç insanımız hayatını kaybetti. Kaç ocağa ateş düştü. Geçtiğimiz hafta 3 kişi birden boğuldu. Bu hafta yine gencecik bir insanımız boğuldu!

Haftaya, sonraki haftaya, sonrakine, yine boğulmalar olacak, yine bazı ocaklara ateş düşecek.  Bunu biliyoruz ama hiçbir şey yapmıyoruz.

Böyle bir anlayış olamaz. Ortada ciddi bir problem varsa bunun çözülmesi içinde ciddi çalışmaların yapılması gerekir. Eğer yapılan çalışmalar sorunu çözmüyorsa alınan tedbirleri gözden geçirmek gerekir. Mutlaka bir yerde eksik, aksak veya ihmal vardır.

Kim ne derse desin. Her hafta sonu eğer birileri bu sularda can veriyorsa bunda birilerinin ciddi sorumluluğu vardır.

Basın açıklaması yapıp, tabela asıp, boğulanların cesedini çıkarmakla sınırlı değildir yetkililerin görevleri.  Uyarılar işe yaramıyor ve ölümler devam ediyorsa, bu ölümlerin yaşanmaması için gerekli olan en radikal kararı ivedilikle alıp hayata geçirmeleri gerekir.

Bu konuda ailelere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Asla dere ve göl gibi yüzülmesi tehlikeli yerlerde yüzülmemeli çocuklar bu konuda şiddetle uyarılmalıdır. Boğulmak üzere olan birine yüzme bilmeyen yada yüzme bildiği halde kurtarma eğitimi olmayan kişilerin müdahale etmemesi gerekir. 

Eğitimi yada yüzmesi olmadığı halde kurtarma çabasına giren vatandaşlarımız cesed sayısını birden ikiye bazen üçe çıkarabilmektedirler. Bu konuda kesinlikle fiili yardımdan çok kenardan yardım yapılmalı ve işi bilenler çağırılmalıdır. Kurtaramayacağını bile bile suya atlamak, ölü sayısını bile bile ikiye katlamak demektir ki bu tabloyu çok daha vahim bir hale sokmaktadır.

Herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiği, boğulma vakalarının artık yaşanmadığı bir yaz dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?