Yeni yılınız kutlu olsun efendim.
Aşkın, sevdanın, iyiliğin ve umudun varlıklarını hayatlarınızda hissedebileceğiniz yeni bir zaman ile kucaklaşmanız dileği ile…
Batman'ın, vatanımın ve ülkemin yeni yılına huzur diliyorum.
Ne yazık ki; yeni bir yıla çok eskilerde kalmış zihinler ile merhaba demenin eskimişliğini yaşıyoruz. Siz de kabul edeceksiniz ki;
Zamanın çok gerisinde kaldık, platonun çok ardında, ilmin çok önünde, iyiliğin çok uzağında, bilimin çok dışında ve insanlığın çok ötesin de mesafelerde kendimizi uzay çağını yaşıyoruz zannediyor olsak ta…
Gerçek; hepsinin eksikliğini yüzümüze, bizden gayrısı ile huzura eren dünya sistemiyle, sürekli içimizde ki karışıklıktan faydalan dış unsurlar karşısında yaşadığımız sıkıntılar ile bizim yanlış yönlerde, yanlış sularda seyir aldığımızı yüzümüze tokat gibi vurmakta…
Biz ise halimizden dersler almak yerine, kalbi bir hazımsızlık ile babasını sevmediğimizin yürekli çocuğuna, düşmanlık beslemekte ve bu düşmanlığın bir getirisi olarak ta onların başına gelen her şeyi zafer olarak nitelendirmekteyiz.
Zafer; Kudüs fetih edilirken, yenilgi karşısında pes eden düşmana, gidecekleri yere kadar onlara güvenli bir yolculuk için eşlik eden Selahaddin-i Eyyubi’nin kazandığı ölümsüzlüktür.
Zafer; çocuklarını insanlığa iyilik için insanca yetiştirme gayretinde olan anne ve babanın barışçıl ve umutlu tarzı ile dünyaya kattığı iyiliktir.
Aksine dünden kalan düşmanlığı çocuklar üzerinden bir isim iması ile devam etme gayretinde olan fantezi severlerin, en büyük hayal kırıklığı ise sanırım o büyüyen çocuğun onların umut ettiğinin dışında bir inanca sahip olmasıdır.
Bundan ötürü demek istenileni en özet hali ile en güzel şekilde demek gerekirse, her insan düşledikleri ve düşündükleri ile aslında bir dünyadır.
Bütün gayri ve zıt görüşlerimize rağmen bir fikri öldürmek asla mümkün değildir.
Böyle bir şeyin ne icat edilmişliği vardır ne de zeki insanlar tarafından denendiği asla görülmemiştir. Daha çok ortak değerlerde buluşma gayretleri gösterilmiş, insanlık ortak paydalarda çok seslilikle sürdürülmeye çalışılmış ve başarılı da olunmuştur.
Zaten aksi her eylem ve politika maalesef bir geriye dönüş olarak uygulayanlara geri dönecek ve uygulanmasına müsaade edenleri de mahcup ve mağdur edecektir.
***
Dostlar;
Doğrusunu isterseniz, uzun bir süredir yazmadığımdan da anlayacaksınız ki çokta iç açıcı değil, dünyaya, geleceğe ve yarınlara dair görüşlerimiz, buna rağmen ısrar ile insanlığı ve insanlığa dair umutları diri tutma uğraşı içerisinde olmayı da bir görev sorumluluğu içerisinde kabul ediyorum.
Emekçiden, mazlumdan ve halktan yana olan ve bütün insancıl değerleri önemsiyor ve canı gönülden destekliyorum.
Yazdıklarımızı okuyabilen, okuyan ve okumakta ısrar eden kesiminde bizim anlattıklarımızın çoğundan daha fazla ekmek derdi ile bir çabalama içinde olduğunu tahmin edebiliyorum. Ekmek ile ilgili mücadelenizi canı gönülden selamlıyor ve siz de bilmelisiniz ki onur olmadan ekmek tat vermez diyor bu yüzden kendimden bildiğim için sizin de bir bardak suyun yanına konulmuş bir parça ekmek eşliğinde okuduğunuz bu satırlara eşlik eden o ekmeğin lezzeti onurdandır, diyorum.
Bu yüzden; umutlarınızı diri tutmanızı temenni ediyor. Yeni yılınıza onurlu yüreklerinizle yeni düşler eklemeniz dileği ile diyor ve selam ediyorum.
