Sömürgeci ve emperyalist güç Amerika, bizleri çepeçevre sarıyor.
Dünya hâkimiyetini eline almaya çalışan ve bu nedenle de ülkeleri karıştıran Amerika, ülkemizi de rahat bırakmıyor. Nerde bir huzur olsa orayı karıştırmaktan geri durmuyor.
Son zamanlarda yetiştirdiği müstemlekelerin Amerika’nın istek ve ihtiyaçlarına yeteri kadar cevap verememesi nedenle ülkemizin etrafını dışarıdan çevirmeye başladı.
Bunun en son örneği bir zamanlar bizim olan Yunan adalarını silahlandırarak bizlere karşı kışkırtmak.
Çevremizde başta İran olmak üzere Irak, Suriye, Ukrayna, Yunanistan gibi ülkelerle ve de uzağımızda bulunan Mısır, Afganistan, Pakistan, Libya gibi deniz aşırı ülkelere yaptığı müdahalelerin benzerlerini ülkemizde de gerçekleştirmek istiyor.
Bir zamanlar içimizde bulunan müstemlekeleri sayesinde ülkemizi ve milletimizi dilediği gibi yöneten, istediği herşeyi öyle veya böyle kabul ettiren Amerikan gücü son zamanlarda otoriteyi ele alamıyor. Ülkenin bağımsızlaşma politikalarına karşı yeni stratejiler geliştiriyor. Geleceğe yönelik 50 veya 100 yıllık yeni hile ve desiselerişleme koyuyor.
İranda istediğini elde edemeyen, Irakta istediği yönetimi oluşturamayan, Afganistan da aradığını bulamayan, Mısırı parmaklarında oynatan, Suriye de yerleşmek içinKürtleri kullanan Amerika, Türkiye de bir araya getirdiği yuvarlak masalı şövalyelerle Donkişotluğa soyunuyor. Sınırlarımızda Askeri güç oluşturarak bizleri yıldırmaya kalkışıyor.
Bir yandan Suriye sınırında kullandığı solcu sosyalist sözüm ona anti emperyalistbağımsızlık yanlısı lejyonerlerle sınıra yakın kışkırtıcı ve psikolojik saldırı çalışmalarını sürdürürken diğer yandan Yunanistan ayağıyla denizden ve karadan ülkemizin batısında kuşatma taktiği uyguluyor.
Amaç, resmen ülkenin düzgün giden gidişatını tepetaklak etmek, ters çevirmek.Amerikan sömürgeciliği Başta Suriye olmak üzere, çeşitli güç odakları ile oluşturmuş olduğu çatışma ortamını ile sınırlarımıza yerleşmek. Lejyoner olarak kullandığı Kürtlerlesınırımıza komşu bir Amerikan gücü oluşturmak. Bunu şu anda başarmış durumda.
Komşu da küçük bir Amerika oluşturulmuş bile.
Ordusunu yenilemek için elinde bulunan eski askeri silah ve teçhizatlarınıbu güçler üzerinden yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarına karşılık geleceğe yatırım yapıyor. Bir eski tankını bir gemi buğdaya karşılık sözde hibe ediyor.
Amerikan, Yunanistan üzerindenbatı sınırlarımıza yapılan askeri yığınaklarla aslında ülkemizi tehdit ediyor. Lozan anlaşmasıyla tamamen Yunanistan’a teslim edilen burnumuzun dibindeki adaları silahlandırarak bizlere gözdağı veriyor.
Tabi yersek… Sözüm ona Natoda müttefikiz.
Amerikaneden bu kışkırtmalarda bulunuyor?
Amacı ne?
Bir zamanlar dostumuz olan, bizleri çıkar ve menfaatleri için dilediği gibi kullanan, aynı zamanda doğu blokuna karşı güçlü bir set olarak gören Amerikan Emperyalist Sömürgeci Devleti neden bizlerin etrafını sararak kuyumuzu kazmaya çalışıyor?
Bu sorunun cevabını bilmemiz gerekiyor. Belli ki Amerika ve Avrupa ülkeleri için yolunda gitmeyen bir durum var. Üstelik bu durum güçlü ve önüne geçilemeyen bir güç oluşturmuş durumda.
Bir zamanlar istedikleri ülkeyi terör bataklığına çekerek “Bizim çocuklar” dedikleri askerimizle artık istedikleri oyunu oynayamıyorlar. Diledikleri oyunu kuramıyor. Kendi emirlerinde olan bir iktidaryok artık. Bağımsız bir iktidar var.
Bu yönetim çıkarlarına karşı güçlü bir dirençoluşturuyor.
Bir zamanlar oluşturdukları ekonomik ve siyasi buhranlarla, verdikleri birkaç kuruş kredilerle ülkenin ekonomisini kendi kasalarına ve ülkelerinin bütçelerine aktaranlar güçler,bugün bunu istedikleri gibi gerçekleştiremiyorlar.
Verdikleri bir emirle hükümetleri devirenler, bugün karşılarında, kendileriyle eşit bir güç, bir iktidarbuluyorlar.
Emperyalist Amerikan gücü, Ortadoğu’da güçlü bir ülkenin oluşmasını istemiyorlar. Bu nedenle onu devirmek için her yola başvuruyorlar.
Ellili yıllardan beri gerçekleştirdikleri askeri darbeleriartık gerçekleştiremiyorlar. Çünkü iktidarda bağımsızlığı herşeyden üstün gören bir yönetim var. Bu yönetimi çıkarlarına alet edemiyorlar.Çünkü pastadan “Bizde pay isteriz.” Diyorlar.Buda işlerine gelmiyor.
Bu seferde içi dinamikler olan iç muhalif kuvvetleri harekete geçiriyorlar. Zaten bu kuvvetler,bir koltuk ve menfaat için kullanılmaya hazırtetikte bekliyorlar. Üstelik hiçbir midenin kaldıramayacağı kadar farklı, birbirine zıt fikir ve düşüncelerin bir araya gelmesi ile oluşmuş iğrenç bir kap oluşturmuşlar. Tek hedefleri var. İktidarı devirmek.
Başka da ne bir hedefleri ne de bir planları bulunmuyor.
Bir asra yakın bir süredir,milletimizi sömüren, kültür ve inançlarından uzaklaştıran, halklarına ihanet etmekle ustalaşmış güçler,elbirliğiyle iktidarı devirmek istiyorlar.
Ama devirdiklerini nasıl ayağa kaldırmaları ile ilgili tek bir planları yok. Yeter ki iktidar yıkılsın.
Bunda başarılı olurlar mı? Bu pekte mümkün görünmüyor.
Aynı şekilde temel felsefeleri Amerikan Emperyalizmine karşı olanSovyet Rusya orjinli örgüt ve grupları da yanına alarak fedai olarak kullanmaktan kaçınmıyorlar. Amerika’nın isteklerini yerine getirmeyen iktidarı devirmek,en büyük hayalleri.
İktidar karşıtı örgüt ve grupların seslerini yükselterek bağırıp çağırmaları, hadlerini aşacak şekilde bol keseden tehditler savurmalarıAmerika ve Avrupa devletlerinin onlara verdiği şımartıcı destek.Bu yüzden şımardıkça şımarıyorlar. Ülkeyi eski çok başlı ve karar almaktan uzak hale getirmek istiyorlar.
GÜÇLÜ BİR ÜLKENİN OLUŞMASINIistemiyorlar. İşte bu yüzden KAHROLSUN AMERİKA ve UŞAKLARI” diyor okun hedefini gösteriyoruz.
