ARABİSTAN ÇÖLLERİNDE YALNIZ BİR PAPATYAYIM

22-03-2019

Ve Serengeti'de bir sabah  vakti bir aslan uykusundan uyanır, avını avlamak için; diğer yandan bir Ceylan uyanır, av olmak için modunda bir hayat.

Çöldeyim..

Ussuz gecenin ortasında.

Sesssiz, sensiz kalplerin atardamarında. Alevin dumanı sessiz, Alevin Gekosu sensiz uykusundan uyanmış bir av peşinde...

Av ile avcının günlüğünden notlar düşüyor tarihe.

Tarih ilgisiz, alakasız. Tam bir hayat cenderesi vahşi hayvan sözlüğü...

Yaşanan hiçbir şeyin ardında hüzün yok.

Ağlamak yok.  Kin yok.  İntikam yok.

Her şey profesyonelce. İlahi kitaba da uygun, anayasal kitaba da uygun. Terazi gram şaşmaz kendi adaletinden. Bir ceset yiyici leş arıyor yerde. Bir Cırboğa polyanacılık oynuyor çölün en karanlık noktasında. Bir Firavun Puhusu kanatlarını açmış gökten bir hava saldırısı peşinde. Bu neyin telaşı.

Sanki çalmaya başlıyor Emin Erbani oyun havası.

Dört duvarın ardı dikenli teller, dikenli tellerin ardı Dikenli bir Fare.

Pek de yamandır bizim eller.

Gel de gör uykudan uyanmış da yüzünü yıkamadan pijamalarıyla nasıl da çakkalın peşinde Çizgili Sırtlanlar.

Burası Arabistan çölü.

Utanarak gezdiğim sokaklar. Sözün bittiği boğazlarım düğümlendiği adı olmayan caddeler. Elmasın ve insanın  kaşıkla satıldığı bulvarlar...

Tilki sanki beş yıldızlı bir otelin lobisinde  bir açık büfe aramada, yine akşamın  dönülmez ufkunda. Kavuşmak var, Zafer var, hicran var gecenin koynunda. Ama  Zaferler hep kısa sürer burada. Bayramlar bir bombaya mola verir gözyaşlarında. Kumda yüzen katiller. Yaşanmamış sahte cennetler ve yaşlanmayan sensiz cehennem dipleri. Melankolik bir Kum boası. Ve bir yılan avcısına Kum Kedisi

İlham kaynağı olur.

Kum Boası şiirler yazar.

Gözyaşları döker garip kimsesiz

Çöl Çekirgesi Ve onu gözetleyen Şişko kuyruklu bir Çöl Akrebi.

Çöl çekirgesi kadar hızlı olmasa da

Onun kadar lezzetli bir Cırcır Böceği mideye doğru yol almakta. Kurt izi at izine, at izi it izine karışmış. Gönlüm boşa düşmüş; çakallarla akbabalarla yoldaş olmuş, kalbime üşüşmüş.

Aslanın etini kemirmekte zaman

Yine de bekle beni sevgilim diyorum her an elimde tespih ya sabır çeke çeke.

Sabır diyorum. Mücadele diyorum. Sus diyorum. Üzülme diyorum. Güçlü ol diyorum.

sense çölün ortasında denize düşüp yılana sarılıyorsun ne hikmetse ve sonra da çakal bile olamayan sırtlanlara sırtını vermiş öl diyorsun. Yaralarım azıyor, depreşiyor.

Sus... Sus... Sus...Sus artık diyorum.

Susmaların meğerse  hep serapmış. Ya da susma en iyisi sen. Konuş, bırak yaralarım birer birer intihar etsin gözlerinde, Arabistan çöllerinde.

İki şiddetli katil çarpışmaya hazır

İkisinden biri sağ kalacak, biri tarihe gömülecek. Ey Romalılar hazır mısınız insan eti yemeye. Hazırız meydan savaşına. O halde hodri meydan aşka. Burası Arabistan çölleri ben hep yenilmeye, hep ezilmeye mahkum ve bilmem kaç yüz bin bedevinin kanlı postalları  altında ezilmeyi bekleyen bir PAPATYAYIM çölün insansız şoktan neredeyse  çat diye çatlayacak orta yerinde Arabistan çöllerinde hayat çok vahşi ve kapitalist. Ne kadar zayıf, güçsüz ve tek  olsam da başım dik mücadeleden vazgeçmeyen bir papatyayım/kadınım/ezilenim/çocuğum/ötekiyim herkese meydan okuyan kahkahalarımla.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?