İnsanlığı çağdaş uygarlık seviyesine ulaştıran medeniyetin ışığını yayan, asi zekalardır. Newton, Einstein, Turing, Tesla, Aziz Sancar, Ahmet Güneştekin asi zekaya sahip insanlardan bazılarıdır. Bu dahilerin beyni bütünsel çalışır. Büyük resmi görürler. Normal insanlarda ise tren vagonu gibi parça parça öğrenme hakimdir.
Asi zekaların bu kapasiteleri zorlanmalı, beyinleri meşgul edilmeli.
Öz güvenlerini inşa etmek için zorlayıcı görevlere ihtiyaç duyarlar.
Aksi takdirde günlük hayattaki basit sorunlara saplanıp dururlar.
Asi zekaların bakış açısı değil bakış açıları vardır.
Hayatın tek renginden ziyade gökkuşağını görürler.
Bu yüzden çok sayıda duygunun, duyumun, bilginin saldırısı altındalar. Bir nevi zihinsel istila yaşayıp her şeye itiraz ederler.
Neden mi?
Şöyle aktarayım: başkaldırıları sistematik, tabiri caizse beyinseldir.
Olanı salt görünürle kabul etmedikleri için düşünce şekilleri bu hareket tarzını dayatıyor. Bu davranış şekli onlar için son derece mantıklıdır ancak zekalarını kullanma imkanı verilirse itiraz ve saldırganlıkları son bulur. Sonraki aşamada zihin durmadan gözlemler, analiz eder, bulguları mercek altına alır. Anlama bu safhada gerçekleşir ve keşfin hazzını yaşarlar. Asi zekalar tek buluşla yetinmezler, süreç katlanarak devam eder.
Anlar, daha çok anlar, çok çok anlar.
Asi zekalar orijinaldir; taklitten kaçınır; kendine has olanı arar. Merak duygusu ile derinlemesine öğrenir. Otantik olan asi zekaların ilgileri, istekleri farklıdır. İnsanın genetiğinde yeniye çekim vardır. Hep yeninin peşindeler.
Atalarımız altı milyon yıldır yeninin peşinde değiller mi?
Asi zekaların bilme ve üretme arzularına ket vurulamaz.
Yeniye ulaşmanın en büyük engeli olan mahalle baskısına güncel adıyla sosyal medya baskısına bir örnek de ben vereyim. Dallarımızı en çok budayan sevdiklerimizdir ve tahmin edin bunu nasıl yapıyorlar? Cevabımız “ Toplumsal tabu baltalarını kullanıyorlar” olur.
Pascal, babası geometriyi yasakladığında tahmin edersiniz ki vazgeçmedi.
Gizlice geometri çalıştı, çalıştı, çalıştı. Geometride üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu buldu.
Newton’a gelince on yaşındayken uçurtmalar yapıyor, bu uçurtmalara fenerler asıyordu. Gece uçurtmaların ucundaki fenerleri gören köylüler bunları ateş saçan yarasalar zannedip kaçırıyorlarmış. 10 yaşındaki dahinin bütün köyü nasıl yanılttığını görüyorsunuz.
Buyurun asi zekalara.
İşin özünü iki sorumuzla verip sizleri selamlıyorum.
Birincisi: Yaşamımızda en önemli şey ahlak mı IQ mudur?
İkincisi: Deep Blue günümüzün asi zekası mıdır?
