Beni yoktan var edip üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle dünyaya gönderen, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Yüce ALLAH’IN adıyla, onun verdiği güç ve yetkiyle, yalnız ONUN emriyle gazetenizde yazmaya başlıyorum. Yazılarım; siyaset ve ticaret dışı, günümüz meselelerine Kur’an-i bakış açısıyla açıklık getirmeye çalışarak okurlarımla Gemlik Basınla paylaşmak istiyorum. ALLAH(C.C.) Yar ve yardımcımız olsun. İnşallah.
ASRIN PUTLARI ve İNSAN
İnternet, TV. Vazgeçemediğin her şey puttur. Putçuluk yeryüzünden kalkmaz. Şeytan var olduğu süre devam eder. Puta karşı çözüm: vaz geçemeyeceğimiz Allah(c.c.) ve kutlu mesajı Kur’an-ı kerimdir.’’Her kim Kur’an-dan yüz çevirirse, bilsin ki ona dar bir geçim vardır. Ve Onu kıyamet günü kör olarak yeniden dirilteceğiz.’’(Taha suresi;124.ayet)
Bir numaralı put Akıldır. İnsan Allah’ı akıl filitresinden geçirmek istiyor. Allah(c.c.) ile insan arasına akıl durursa, Akıl putlaşır. Şeytan aklını kullandı kıyas yaptı, isyan etti.(Hicr suresi;28-31.ayetler. Bakara;34.ayet. Kefh suresi;50. Ayet. Sad suresi;71-74.ayetler) Kur’an-ın önünde teslimiyet var. Akıl yok. Aklı insan ilişkilerinde kullanırsın.
İki numaralı put yemektir: yemeği ömrümüzü çürüten bir nesne haline getirdik. Yemekte aşırı özenti, Hazırlamada, süslemede geçen zaman Allah(c.c) zikrini, diğer ilişkileri önlüyorsa yemek puttur.
Üçüncü put demokrasi; Herkes idealini gerçekleştirmek için demokrasinin arkasına sığınıyor. Dördüncü put Tıp: Çocuk doktor olmak ister. İnsanlar hastaneye yakın olmak ister. Doktoru, tıbbı put haline getirir. Abartı putu oluşur. Kalbimiz beynimiz Allah’a güven duygusu ile dolmazsa başka şeylerle dolar. Araba putu; arabaya aşırı ilgi göstermek. Arabayı kendinden kıymetli görmek. Eve, itina göstermek, eşyaya aşırı önem vermek. Putlar kullanım hatasından kaynaklanarak oluşur. Asrın önemli putu da alış veriştir. Harcamazsan yaşayamazsın mantığı. Kullan, kullanma satın al mantığı. İndirimden, promosyondan, fırsattan yararlan. Faiz,ömür çöplüğünün merkezidir. Allah’ın sevmediği, şeytanın yumurtalarını kuluçkaya koyduğu alış veriş merkezlerdir. Her gün yeni bir put piyasaya çıkıyor
Sanayileşme insanı makine tutsağı etmiş. Düşünce, irade ve duygularını yerini makine almıştır. İnsanın misyonu makinanın hareketinde kullanılan bir alet olmasıdır. Yani; evrenin yegâne özgür ve bağımsız unsuru olan insanın bilinçsiz alet haline gelmesidir. Çağımız ben çağıdır. Biz ortadan kalkmıştır. Kişi toplumdan kendini soyutlar ve yalnızlaşır. Modern hayat, insanı sadece arzuya erişmeye yönlendirir. Şahsiyet bozulur. Asıl hayat, duygu, iman, inanç, maneviyat, sınav içindi. Şimdi anlık yaşamak için. İnsanın umut ve ihtiyaçlarının yerini bürokrasi almış. Mekanik düzenin, insanın insani yarısına dayatılması; İnsanda korkunç baskı altında bozulma, boğulma ve çürümeyi oluştururken, buna karşı delice isyan ve kargaşa ortaya çıkmaktadır. Bu da insanı hiçleştirmektedir.
Bir şeye dayanmak ve inanmak, insan fıtratının bir parçasıdır. Tapmak içgüdüseldir. Allah’a kul olmayan, her önüne çıkana tapar. Tapınmak insanın ruhsal ihtiyacıdır. Maddeci mantık bu ihtiyacı ayaklar altına düşürür. Şaşırmış ruh ise, tapınmayı yozlaştırır, dejenere eder. İnsanın en çok çalışan organı en gelişenidir. Kendini idrak etmeyen, yaratılış gayesini de idrak edemez. Günümüz insanı kendine özgü değildir. Üretim, dağıtım, tüketim endeksli insan tipidir. Robotlaşmaktadır. Tek tip haline gelmektedir. Yeteneklerin özgür gelişimi ortadan kalkmaktadır. Küresel ölçekli tek medeniyet oluşmaktadır. Buda insan dehasını yok ederek, beşeri kültür, ruh, sanat, fikir, medeniyet, hayat ve tekamülün özellikleri, asalet ve imkanların yok olmasına sebep olmaktadır. İnsanın insanlıktan çıkmasıdır. İnsanın kendine ayıracağı zamanı kalmamıştır. Her kes olduğu gibi değil kendisinden istenildiği hale gelmektedir. Kendini kaybetmektedir, idealizmini yok etmektir.
Yeni ekonomik sistem, yer yüzüne virüs gibi yayılmakta, kendi düzenini toplumlara dayatmakta, yerli kültür dinin yerine geçmektedir. Tek düz uygarlık getirilmektedir. Bu günün ve yarının insanlığını elektroniğin, hiçbir zaman telafi edemeyeceği birikim ve güçlerden mahrum bıraktığını görüyoruz. Hayat anlamını yitirince güç ne işe yarar? Ruhun boşluğunu hiçbir teknik dolduramaz. İman, ruhsal yücelik, güzellik, sevgi var oluşa hedef, yaşamaya mana ve aynı ölçüde hayat verir. Yeme, içme, nefes alma anlam kazanır. Kur’an-i aklın etkisi ve yetkisiyle bu günün medeniyeti tekamül ve şaşırtıcı derinlikte zenginlik kazanacaktır. Yeter ki biz Allah’ın İslam’ını çağın idrakine sunalım. Muvahhit Müslümanlar olarak Allah’ın mesajını hayatımızın olmazsa olmazı edinelim. ‘’ Gökte ve yerde olanların bütünü Allah’ı tespih eder. Mülk onundur. Hamt O’nadır. Her şeye gücü yeten O’dur.’’(Tegabun;1.ayet). Sizi O yarattı. Kiminiz kafir, kiminiz mümin. Allah(c.c.) yaptıklarınızı görmektedir.’’(Tegabun;2 ‘’Allah’ın izni olmadıkça hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah(c,c,) onun kalbini doğruya götürür. Allah(c.c.) her şeyi bilendir.’’(Tegabun suresi;11.ayet.) ‘’Allah ki, Ondan başka ilah yoktur. Müminler Allah’a dayansın.’’(Tegabun;13.ayet.)
Dostlar sözün özü Allah’ın mesajıdır. Dileyen şeytana tabi olur. Dileyen Allah’a kul olur. Selam ve Dua ile.
