ATLILAR, ATLILAR SÜRÜN FİLLERİNİZİ GIDORNİ'YE...

20-09-2019

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle
Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? 
Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı. 
Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı. 
Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi 
Fil Suresi
***
Atlılar, atlılar sürün fillerinizi Gıdorni'ye. Gıdorni'de ölüm var. Tek ayaklı canavarlar var bugün atların nallarında. Dişleri kırık, düşleri dökük; ağızları salyalı, yürekleri üç buçuk atlılar. Gökten ölüm kusuyor bulutlar. Dizginledi mavi umutları tek dişli atlılar. Atlılar, atlılar tek düşlü ölüm kusan atlılar, sürün atlarınızı Xiyan bölgesine, Xiyan'da ölüm var.
Xerzika'KANda kan ağlayan, dili kesilmiş, aşkları dilim dilim edilmiş bir pepukum sessiz sesiz. 
Totana'da üç el öldürülmüş üç parçayım; üç yanım da paramparça ve kimsesiz. Tanze'de aç ve çırılçıplak bir  cesedim, sebepsizim. Hoper'de bilinmez bir türkünün ucunda sahipsiz bir bağlamayım cami avlularında omuzlarda gezen. 
Gidorni'de ölüme isyanım, isyana bir yanardağım. Sağım çiya, solum çiya, önüm çiyan, arkam çiyan; Mereto'nun avucunda Dostoyevski okuyorum Suç ve Ceza'ya, İnsancıklar'a inat, yetmez bir de Tolstoy okuyorum Savaş  ve Barış'a  inat her yanım figan u figan. Ağıtlar içimde, ben ağıtların içinde yaşıyorum. Ağıtlar büyütüyorum ölüme dair. Barıla dair. Ağıtlarım ağrılarıma sürgün. Ağrılara uyanıyorum ağıtlardan. Ağrılarla yıkanıyorum, ağıtlar yakıyorum her gün; ben kör olmayayım babam da ölmesin diye. Cenaze marşları çalınıyor, cenazeler cenazeler üstüne. Selalar veriliyor minareler tabutlar  üstüne. Minareler süngüsüz, süngüler askersiz. Atlılar, atlılar filllerinizi sürün Gıdorni'ye, Xiyan'a. Gıdorni'de ölüm var. Gıdorni'ye ölüm yağıyor. Kan var, gözyaşı var... Talan var. Vicdanlar ölmeli, akıllar susmalı bugün.... Vakti geldi diyor karanlıklar... Yine başladı gözlerimden yaşlar ayrılıklar... gitti birer birer her can... İnmişken suya bir Ceylan... Kurt  ulur çakal yürür, it ürür... Her yer kızıla keser göz kırpar dolunaya... Bir kuş süzülür gözlerimden acıya.... Soluksuz, virgülsüz.
Atlılar, atlılar sürün vicdansız atlarınızı Gıdorni'ye. Vicdanları yok etmek için, dağları öldürmek, ağaçları yakmak, Tolstoy'u güldürmek ve  ölüleri yeraltından kaldırmak için. Sürün tek dilli atlarınızı Xiyan'a. Xiyan'da ölüme meydan okuyan yaşama başkaldıran yiğitler var. Dengbejler var, yol bekleyen sevdalılar var. Verdikleri sözde dönmeyenler var.İki kadın var Xiyan'da beyaz yazmalarıyla  yazgınızı ateşe  verecek.Bir baba var sizi tükürüğünde boğacak.Dağlara fısıldayan üç çocuk var, zalimler için yaşasın cehennem diye adınızı dağlara fısıldayacak. Yürekleriniz yanacak, ciğerleriniz kanacak bugün  anaların gözyaşında. Çocukların masum gülüşlerinde idama duracak kahrolası gözleriniz ve çıldırasıya çalan elleriniz.  Ölüm sizi bekliyor, size diş biliyor.Ölüm sırası sizde bugün, gündüz akşama kavuşmadan.Şiirim var size, intikam soğuk bir aş bize. Sözüm var size , sözlerim sizi getirecek dize.Atlılar, atlılar atkıları ölüm kokan yazgıları cehennemden zulüm çalan atlılar sürün atlarınızı ve fillerinizi Gıdorni'ye, Xiyan'a. Bugün Gıdorni'de, Xiyan 'da ölüm var size çünkü sizin toplarınız, tüfekleriniz ve  bombalarınıza varsa  bizim Ebabil kuşlarımız var.Atlılar, atlılar sürün fillerinizi Gıdorni' ye Ebabil kuşlarımıza karşı....

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?