BABY BOOOMMM CORONAL AŞKLAR GÜNLÜKLERİ ....

27-03-2020

Sevgili heval, corona
Evde karantinada oluşumun 40'ıncı mı 41'inci  günü mü bilemiyorum çünkü artık zaman tutmuyorum,hem de karantina 40 gün sürer ve kırkı çıkınca da öldü de bitii  41 kere maşallah denilir. Ya da oldu da bitti baby boommmm(bebek patlaması) maşşallah denilir. 

Bu arada az daha unutuyordum heval! Günaydın nasılsın iyi misin, uykunu alabildin mi.. Alışabildin mi
İnsanoğluna.Fareleri mi, Ferarileri mi;yoksa  Ferayeleri mi daha çok seversin? Kedilere mi Fordlara mı; yoksa  lordlara mı daha yakınsın. Net gidiyor da net  alamadım cevabını yine. Hem nedir hep kıvırmacalar? Sanki sana çip takmışlar. Neeee pişman mısın, sevmedin mi bu insan bedenlerini? Hayvanları tercih mi ederim diyorsun.Hayvanları sevmeyen biri insanları  nasıl sevebilir ki? Onları beslediği için mi acaba. 

Neyse dinle dinle, şimdi senin dertlerini dinleyecek durumda hiç değilim...
Bir labirentin ortasındayım. Labirent bir suyun içinde su kanlar içinde.Kanlar İstanbul  kanalı içinde, İstanbul kanalı gözler içinde. Düşeşe düşeş mi ;yoksa dişe diş, kana kan mı?
Gözüm  sokakta  ;yoksa Yusuf Yusuf üç buçuk  karantinal g...tüm evde  bir bulmaca.Sağdan sola   üç harfli:AŞK. 
Soldan sağa altı harfli:SEN- BEN. 
Yukarıdan aşağıya beş harfli:BEBEK. Al sana Sait, işte mutluluğun  formülü ÜÇ BEŞ, hem azın çok, çoğun da az olduğu günlerdeyiz  demedi deme, Aşağıdan yukarıya altı harfli:Corona. Bir karantina bölgesinde herkes evde, bakalım sonuç ne olacak... Baby boommm mu (bebek patlaması) yoksa evlilikler bom bom  sonra da gümmmm mü (boşanmalar)?

Aslında sana alışmaya da senle yaşamayı öğrenmeye de  başladık sevgili corona. Hatta senden sonra gelecek hantal Hantaya bile hazırız...Ölüm oranları artıyor; lakin senden önce de vardı...Ve adaletsizlik vardı senden önce, sadece fakirlere bulaşıyordu ölüm. Afrika'da ellerini yıkamak için su bulamayan ve açlıktan ölen çocuklar.Filistinde yaşları büyütülüp 9 yapılan sonra da işkence kamplarında kalpleri gerilla diye duran  çocuklar. Kalbimin orta yerinde bulmacalar ortasında, Nüdistan'da annesizliğe babasızlığa ölen bebeler. Mülteciler, mülteciler;yine sen, yine sen diye diye coronal kapitalist aşklar uğruna kullanılan  mülteciler. Çin'de işkencede bedenini türkülere terk eden  Türkler,daha kimler kimler... Her ne olduysa  sanırım bu sefer birilerine/emperyal ekonomik çıkarlara  dokunmaya başladın... Ölüm neylersin herkesin başında demişti ya şair o minval üzeresin... 

Ölüm senin peşinde
Sen neyin peşindesin
Senden önce de faşizm vardı ; lakin seninle basamak basamak tırmanmaya başladı  mavi bulutlara beni unut dercesine.Sende önce kuzey güney ve değişik kutuplara paramparçaydı dünyamız: Kürt, Türk. Alevi, Sünni. Laik antilaik. Örtülü, örtüsü. Dindar, Ateist  Şimdi yeni bir yükselen faşizmle karşımıza çıktın... Yaşlılar, gençler ırkçılığı....
  
Bir sabah uyanıyorsun ve tam yataktan kalkacakken bir bakıyorsun yanında biri. Aman Allah sen de kimsin nerden çıktın?Dört duvar arasına aslan terbiyecilerinin arasına  konulmuş bir aslansın.. Çıkmak  istiyorsun önce.Sonra yavaş yavaş alışıyorsun... Öyle bağırıyor ve kavga ediyorsun ki her gün  coronal ölüm artışlarını bile duymuyor, görmüyorsun.. Çünkü aslında bütün bugünler dün.... Kalbim sana yakın  ama arada dağlar ve kahrolası  gururun var, km' ler var.. Sağlık bakanı gözleri kıpkırmızı, yüreği maviye maviye çalar vaziyette bir  insanımız öldü  diyor. Sen hangi güç bana zincir vuracak şaşarım kükremiş sel gibiyim diyorsun hala. Medeniyet dediğin Avrupa'nın değil tek dişi değil, dişi kalmamış farkında bile değilsin. Onunla kalacağıma ölürüm diyorsun...Radyoda bir Kızılderili ise bir şiir okuyor:
Ağlama 
Ölmeyeceğim.... 

 Bir  haç metre uzak durun deniliyor  sen zaten km'ler uzaktayım diyorsun önceleri...Sessizlik... Sonra bir savaş, bir barış, bir  tsunami, bir Nuh tufanı evdeki aşksal mevzulardan mevziler. Yani bildiğin dışarısı içerisi  her yer  cehenem virüse ne gerek var ki... 
Hasret, aşk derken 
koklamaya, 
Yaklaşmaya, 
Bakmaya, 
Dokunmaya ve görmeye başlıyorsun yavaş yavaş... Meğerse kör olduğun çocuğunmuş, eşinmiş, sevdiklerinmiş.Çekmeye başlar Coronlar horon ve yeniden yeniden aşık olmaya başlarsın yeniden... Coronal  kapital aşklar... Bir virüs ne aşklara gebeymiş meğer.. Yarın yok, bugün var diyor. Az sonra yok, şimdi var diyor... Korkma diyor... Sev, öp, okşa, dokun diyor...

Korkma zor değil
Korkma korkma zor değil
İyi bir alışkanlık edindiyse kalbin
Kork ama umut et zor değil.
Cahit Zarifoğlu

Bak deniz diyor, mavi diyor, gözlerin diyor.. Kalbin, her yer masmavi, kalbin yakın mı yakın  sadece unutmuşsun, hayat telaşesi içinde... Sev kardeşim, bu ne güzel dünya seven sevene... Sesizlik yağdı gökten meğer  aşkın sessizliğe ihtiyacı varmış. Çünkü önce karşındakini sonra kalbini dinlemeyi öğreniyorsun.. Ama bak sakın unutma aşkın dile ihtiyacı yokmuş. Bunu da coronal günlerde öğreniyorsun. Dışarı çıkıyorsun ve yağmur yağıyor ama ben hiç şemsiye açmıyorum biliyor musun..Ben hiçbir yağmurda şemsiye açmadım belki sen yağarsın diye kalbime gökten. Sen aç kalbinin şemsiyelerini üzerimize gökten aşk yağsın hapşırıklarla karaciğerlere ordan  da kalbimize...Sonumuz ya aşk ve  baby boom ya da taktik maktik yok  bom bom ve gümmmm sonra da ayrılık.... Haydi bakalım hayırlısı..... 

Sevgili heval Corona sana, kapitalist- zalim  ağababalarına ve işbirlikçi yavşaklarına  olmazsa bile  tüm dünya kardeş halklarına bu  karantinada
 iyi arayışlar, yolculuklar, iyi aşklar, güzel sevmeler ve sevilmeler, sağlıklı cinsel yaşamlar ve mutlu bir hayat diliyorum...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?