BAHİS TERÖRÜNÜ DE UNUTMAYALIM!

23-08-2016

Vatanımıza, demokrasimize, canımıza ve malımıza kast eden hain ve kalleş darbe girişimi ile devamında gelen seri saldırılar arasında açıldı, futbol sezonu.

Yeni futbol sezonu, yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği darbe girişimi ve saldırılar nedeniyle pek gündeme gelmedi.

Ligler sessiz sedasız başladı.

İlk haftayı da geride bıraktık.

Futbol dedik ama konumuz bu değil.

Futbol ve basketbol gibi oyunlarda özellikle gençleri kendine çeken ve ceplerindeki parayı mıknatıs gibi çeken bahis oyunu.

Bu günkü yazımda buna dikkat çekmek istiyorum.

Bu sıcak gündemde bahis oyununu da bir nevi sinsi terör olayı olarak gördüğüm için futbol sezonu başında dillendirmek istedim.

Liglerin ilk haftasıyla birlikte insanların kanını emen ve yuvasını yıkan bahis oyunu da start almış oldu.

Merkezi Kıbrıs olan bahis oyunu, binlerce aileyi perişan eden, iflas ettiren, psikolojisini bozan hatta geçmişte olduğu gibi intihara sürükleyen kirli ve sinsi bir kumardır.

***

Batman’ın hemen her mahallesinde rahatlıkla oynanabilen bir kumar türü.…

Bugüne kadar binlerce iflasa neden oldu.

Yuvalar yıktı.

İnsanların canlarını aldı!

Geçmiş yıllarda çok da dillendirilmesine rağmen birkaç operasyon dışında bahis terörüne yönelik ciddi bir mücadele yapılmadı.

Mücadele bir yana, her yıl bahis sektörü alan büyütmeye devam ediyor.

10 TL ile oynanabilen bu oyuna 10 bin, 20 bin, 50 bin TL yatıran insanlar var.

Futbol, seyir zevki güzel bir oyundan ticari bir yapıya doğru hızla gidiyor.

Kazanacak denen takım, bahis baronlarının devreye girmesiyle on binlerce insanı altüst edebiliyor.

Yani şike...…

İtalya’da, Almanya’da ve daha birçok ülkede her yıl onlarca şike dosyası, mahkemelere intikal ediyor. Tabi ki bu görülen yüzü...

Görülmeyen, intikal etmeyen çok şikeli maç olduğu aşikârdır.

Bir nevi soygun da diyebiliriz.

***

İşsizlik ve yoksulluk girdabında bulunan gençler, cebindeki harçlıkları bahis dükkânlarında eritiyor!

Yazık, günah...

Gençlerimiz bahis nedeniyle Avrupa, Güney Amerika hatta Asya’daki tüm takımları arkadaş isimleri kadar iyi biliyorlar.

Portekiz 3. Liginde kim var, puanı kaç biliyorlar.

Ya da İskoçya ligleri, Danimarka ligleri...

Bu konuda müthiş bir bilgiye sahip gençliğimiz var.

Gururlanmalı mıyız, yoksa üzülmeli miyiz?

Kusura bakmayın ama bu gençlere İslam’ın ve imanın şartlarını sorun çoğu belki bilmez.

Vatanı, milleti sorun doyurucu cevap alabilir misiniz bilmiyorum.

Dostluğu, dürüstlüğü, vicdanı, merhameti sorun.

Alacağınız cevapları ben de merak ediyorum.

***

Gençlerimizi hatta erişkinleri bile kıskacına alan bahis terörüyle ciddi bir mücadele şarttır.

Bunun ismi bir oyun olabilir.

Ama aslı kumardır.

Her türlü kirli oyunu içinde barındıran, insanları psikolojik manipüle eden bir kumardır, bahis.

Yuvaların yıkılması, iflaslar, intiharlar suç oluşturmuyor mu?

İnsanların aile yapısını bozan, toplumun dengesini, özellikle de gençleri psikolojik olarak etkileyen bu kumara karşı mücadele etmek gerekmiyor mu?

Bu da bir nevi terör değil mi?

***

İl yöneticilerimiz ve emniyet teşkilatı hain darbe girişimi ve sonrasında meydana gelen terör olayları nedeniyle yoğun bir tempoda çalışıp güvenlik önlemleri almaya çalışıyorlar.

Onları anlıyor ve hak veriyorum.

Ama ajandanızda mutlaka bahis terörü de olmalı.

Ligler yeni başlamışken, bahis yerleri artış göstermişken can ve mal kaybına, iflaslara ve yuva yıkılmalarına neden olabilecek bahis kumarına da “dur” demenin zamanı gelmiştir diyorum.

Yarın çok geç olabilir.

Sadece operasyonlarla bahis illeti bitmez.

Bunu kabul ediyorum.

Üniversite ve özellikle STK’lar da bu konuda ciddi görev almalı. Sosyolog ve psikologlar devreye girmeli.

Hem yaşanan terör olayları hem de bahis gibi illet kumarlara karşı gençleri ve aileleri bilgilendirmeliyiz.

Batman’ın en önemli eksikliklerinden biri de budur işte.

Önemli konularda söz alması ve adım atması gereken kurumlarımız önemli zamanlarda kayıpları oynuyorlar.

Bu da sorunlarımızı biraz daha derinleştiriyor.

Fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık, bahis, aile içi şiddet gibi olaylarda kaç tane araştırmamız var?

Gerçekten merak ediyorum.

Dostçakalınız...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?