BATMAN – SİNOP HATTI

21-08-2017

Yunan filozof Diyojen Sinop'ta doğmuş, insanlara ellerinde olanlarla mutlu olmayı, sahip olmadıkları şeyler için de kafa yormamayı salık vermişti.

Bu Ağustos sabahında, Sinop'u Türkiye'nin en mutlu şehri yapan nedeni bulmaya gelmiştim.

Taksi şoförüm Bekir Balcı, "Burada herkes birbirini tanır. Huzur doludur. Kimse kimseye karışmaz" diyordu.

Şehir merkezine doğru ben manzarayı seyre dalmışken, yoldaki bir çukur nedeniyle arabanın sarsılması üzerine "Ama yollar pek iyi değil" diye devam etti Balcı.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Sinop sağlık ve altyapı bakımından diğer şehirlere kıyasla daha gerilerde olmasına rağmen, son birkaç yıldır en mutlu şehir olarak karşımıza çıkıyor. Peki bunun sırrı ne?

Sinop, Antik Yunan dönemi filozoflarından Diyojen'in doğum yeri. Bundan 2300 yıl önce Diyojen burada yoksul bir hayat sürmüştü.

Yaşam tarzı nedeniyle ona 'Sinik' diyorlardı. Antik Yunanca'da bu kelime 'köpek' anlamına geliyordu. Toplumsal kuralların kişisel özgürlükler ve iyi bir yaşam sürmenin önünde engel olduğuna, doğa kurallarına göre yaşamanın insanı daha çok tatmin ettiğine inanan sinizm felsefesinin kurucusu olarak görülüyordu.

"Diyojen doğa ile barışık basit bir hayatta mutluluğu bulmuş ve insanlara sahip olduklarının tadını çıkarmayı, sahip olmadıklarına ise kafa yormamayı salık vermişti" diye açıklıyor Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünden Profesör Stephen Voss.

Sadece üzerindeki giysileri ve içinde uyuduğu bir fıçısı vardı ve doğal olmayan toplumsal kurallara uyarak yaşayanları eleştiriyordu. Bir söylentiye göre, Büyük İskender Diyojeni görmeye gitmiş ve onu dışarıda otururken bulmuştu. Kraldan bir isteği olup olmadığı sorulduğunda "Gölge etme başka ihsan istemem" demişti.

15 dakikalık taksi yolculuğunun ardından şehir merkezine vardık. 2006'da buraya Diyojen'in bir heykeli dikilmiş; onun hayat felsefesinin unutulmadığının bir göstergesi gibi.

Caddelerde trafik lambası olmamasına rağmen, araçlar uyum içinde hareket ediyor. Hafta içi gündüz vakti, ama sokaklarda dolaşan insanların hiç acelesi yok. Hatta burada bürokrasinin Çarşamba gününden sonra tatile çıktığı söyleniyor. Diyojen olsa överdi onları herhalde.

Sinop'un neden mutlu bir şehir olduğunu sorduğumda ilginç cevaplar alıyorum.

"İnsanlar arasında zengin-fakir ayrımı yok. Her kesimden insan aynı kafelere gidip aynı simiti yiyor, aynı çayı, kahveyi içiyor."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?