Batman, Hatay'da meydana gelen ve 11 kenti etkileyen deprem ve İstanbul'da beklenen deprem dedikoduları, tabi buna yaşanan ekonomik krizi de ilave edersek epey bir göç aldı.
Bir kere tekstil bu kentin bir gerçeği oldu ve müthiş bir tekstil var.
Bu da tekstilden geçinen yüzlerce aile ve onbinlerin üstünde bir nüfus demektir.
Batman'a tersine bir göç yaşanıyor.
Kenti durdurana aşk olsun. Zaten durduran da yok.
Ucu bucağı yok artık...
Peki, bu nüfus artışı, Batman'ın büyükşehir olmasını sağlar mı!?
Evet, sağlar.
İyi birşey mi olur. İşte tam da bu tartışılır.
Neden mi?
İl özel idresini kaybederiz ve taşra bunun sıkıntısını yaşar.
Kent merkezi için hiç birşey değişmez.
Sadece siyasi rant artar. Daha fazla para gelir ama kente mi gelir, siyasi rant çetelerine mi gider onu tartışmalıyız.
Yani büyükşehir olmak iyidir ama bardağın boş ve dolu tarafına bakmalıyız.
Bardak boş mu, dolu mu?
Hangi pencereden ve nasıl baktığınız önemli tabi ki...
Bardak boş diyenler de haklı, dolu diyenler de. Bardak yarısına kadar su doldurulmuş çünkü..
Ve sözün sonuna geldik.
Kimsenin bize, size birşey sorduğu yok. Merkezi teşkilat karar verir ve o karar taşrada uygulanır.
Oldu mu, olmadı mı, o kimsenin umrunda değil...
