BEN BEYİNSİZ BİR BEYİN CERRAHIYIM/DEVEYİM

10-08-2018

ŞÛR–30:Size bir musîbet isabet ettiği zaman işte o, ellerinizin kazandığı (yaptıklarınız) sebebiyledir. Allah (Musîbetlerin) çoğunu affeder (gerçekleştirmez).

ŞÛR–31:Yeryüzünde siz, aciz bırakabilecek olanlar değilsiniz. Ve sizin için Allah’tan başka bir dost ve yardımcı yoktur.

Bir varmış, bir yokmuş;

Yıl 2000, ben beyinsiz bir beyin cerrahıyım.

Yıl 2001, gençliğim baharındayım atanmamışım da henüz insanlığa.

Paraya yabancı insanlığa dost olduğum dönemlerdeyim.

Makam mevki dört başı ma/e/muriyet zihniyetine one minute dediğim çağlardayım ve gürül gürül akmaktayım.

Eksilerle başlamışım hayata gözlerimi açar açmaz, doğarken ağlayan bebek gibi.

Başsız gezen sersem tavuk gibiyim kanunlarla gezerim lavuk lavuk avcı olmaya çalışırken av olan bir avukat gibi.

Her şeye hâkimim bir de kendime hakim olabilsem.

5 Ayağımı, 3 kolumu kesip, dipsiz karanlık sular içinde kör bir fanusa koydukları ve zıpla dedikleri çekirgeyim çıtır çıtır çekirdeğe inat.

Yine de isyan etmişim adaletsizliğe zıplamışım kendimi kurbağa zannetmişim karıncanın çalışkanlığına lanet okurken.

Dişimle, tırnağımla acıta acıta toprağı kazımışım toprakla dost olmak gerekirken.

Ağzında ha-re-se otunu çiğneyen bir deve olmuşum çölde dünyalık aramışım.

Dosdoğru olmaya çalışmış eğrilikten her şey yalan dünya olmuşum.

Ha bu arada harese nedir bilir misin?

Deve, çöl dikeni yiyince damağı kanar.

Ve ılık kanın tadını çok sever, lezzeti kandan değil dikenden bilir.

Böylece diken yemeye devam eder.

Sonunda diken yiye yiye kan kaybından ölür.

Araplar, devenin diken yemesine -ha-re-se- derler.

Yani ihtiras kendi kanında boğulmaktır.

İşte benim ihtiras hikâyem harese dikenini çiğnemeye başlamam burada başlar.

Hey deve dostum bana üzüleceğine dinle de ağzındaki dikenin farkına var sen de...

Dershanenin birine yüzde beş ortak olmuşum, yüzde 6 yetmez demişim yüz de onunu almışım.

Yetmez yüzde 20 sonra 50 sonra o da hepsini almışım dershanenin.

Çiğnedikçe çiğnemişim harese dikenini ağzım kanamakta; lakin tadı çok güzel vazgeçemem ki artık.

Tıpkı senin gibi sayın doktor, avukat, öğretmen, borsacı bilumum dünyaya dalmış kendinden bihaber meslek sahibi deve veya enva-ı çeşit hırs sahipleri.

2. dershaneyi açmışım, o da yetmez bir de kolej açmışım.

Dostlarım gökte birer birer yıldız olmuş uzaklarda.

Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, Milli Eğitim Müdürleri hizmetimde.

Ben gibi fuzuli biri selam vermekten korkar hale gelmişim rüşvet sanarlar diye Fuzuli gibi.

Toplantılar, yemekler organizasyonlar içinde bir bakmışım ki kaybolan meğerse benmişim.

Başarının kitabını yazmış, delikanlılığın delik kansızlığını yazmışım; kimseye eyvallah etmemişim…

10 senede -30 binle başladığım hayata zirvenin destanını yazmışım.

Zirvede bırakmak gerekiri zırva bilmişim.

Sonra bir sinek gelmiş burnumdan beynime girmiş can vermişim dost sandığım ısırgan otlarında.

2 dershane 1 kolej her yıl ücretsiz okutulan onlarca öğrenci...

Hepsi uçmuş gitmiş...

Gençliğim uzaklarda kalmış, Sevdiklerim yalan olmuş.

En sevdiğim, en sırtımı döndüğüm, en yakın hayatıma ortağım ve de ortaklarım tarafından dolandırılmışım.

Hayata iflas etmiş bir Sezarım Brütüs tarafından ihanete uğrayan…

O yakalamış, bu kesmiş, şu pişirmiş, onlar yemiş,bunlar da ben de deveyim diken çiğnerim diken diken nasılsa henüz bana Ahmet Arif yolu gösterecek Şeyh-mus Diken de yokken demişler ham hum yemişler, şunlar da hani bize hani demişler ve bir de bakmışsın küçük/büyük kıyamet kopmuş...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?