BEN SENİ SEVİYORDUM, İÇİM DE Kİ KÜRT ÖLDÜRÜLÜYORDU...

17-09-2020

Dün gece seni çıkardım kalbimden.seni çıkardığım  kalbimdeki tüm sözcüklerde hiçbir anlam bozukluğu olmadı..

Öyleyse uzak dur; artık ayrı yazılalım...Ve ayrı yazılmalı bütün aşklar imla kılavuzlarında.....
Anladım ki biz yıllarca bitişik yazılmış bir  de bağlacıyız. Ve hep yanlış yazılmışız oysa de bağlacı gibi hep ayrı yazılmalıydık.Belki de hiçbir zaman olamayacağımız  bir ki eki olabilirizle sınırlı ve sinirliydi tüm hayallerimiz.
Kalbimde bulduğum ve kalbimde kaybettiğimsin...

Ben seni seviyordum içimde her gün bir Kürt öldürülüyordu.Ben seni seviyordum içimde her gün  bir kadın intihar ediyordu.

Ben seni seviyordum,içimdeki Kürt -kadın öldürülürken tutuklu mu tutuksuz mu yoksa tutkulu mu  tutkusuz mu denklemleri yapılıyordu en umarsızından ve üç bilinmeyenli ağır hasta depresif  denklemlerden.

Ben seni seviyordum, ırkçılık hâlâ sevimli  bir hastalık kabul ediliyordu. Oysa tüm illegal aşklar gibiydin sen de ve ırkçılık sistemli bir tercih olarak satılıyordu sokak başlarında.Seni seven kalp sussuz kalmış bir yağmur ortası hüznünde.Legal aşklar ise devlet tarafından yasaklaniyordu bir kadının ayak parmaklarının ucunda.Hüzünler ağlıyor için için.

Birbirine karışmış yine kirli yüzlü çocuk aşklar ve Çin ve dahi içimden çıkmayan anlamsız  öksüz bir  cin...
Sonra anladım ki kalbim de çürümüş.
Söylenecek bütün sözcüklerin ağırlığı altında ezilmiş çürük bir elmayım.....Çünkü ben hep seni sevdim...
Senden intikam almak yerine Kollarımı açıp sana, gel demeliyim... Seni seviyorum dediğim en güzel sesimle...

Ve sonra sen kollarımdayken.. El ele tutuşup bir uçuruma bırakmalıyım bizi. öyle bırakmalıyım ki bizi hickimse tutamamalı bizi ve hiçbir umut kalmamalı bizden yana.

Çünkü tuzak olan sadece sen değilsin.Sen hem uzaksın hem de  delisin...

Alınması gereken bir intikam var. Deli, hırçın ve yapayalnız bir intikam.

Ve bu intikam hepimizden alınmalı. Çünkü dördümüz de aynı günahkar babanın çocuklarıyız.Ben iyi,sen merhametli,o hırsız,diğeri katil diyor gazeteler ;lakin blldigim tek şey var ki dördümüzün de idamlık olduğu.Çünkü biz aynı babanın çocuklarıydık ya, ne tez unuttun. Aynı kuklacının kuklalarıyız.

Ve dahi her pazartesi aynı cuma gününe işkence yapan işkenceci işkembecilerdeniz...

Hiçbirimiz masum değiliz....

Hepimiz suçluyuz. Biz üç kişiydik;ben, Nazlıcan ve Bedirhan olmadığımız da kesin Dört halife olmadığımız da. Biz kuzular Dicle'de önce tecavüz, edilip sonra öldürülürken kuzuların sessizliğini oynayan ve günümüzü gün ederken bir kemiğe  günümüzü bekleyen kuzularız.
Hem bu  şehir
Bir sokak köpeği görüntüsünde
Üstelik
Gündüzler de  dur durak bilmeden
Havlıyor gecelere.Öyleyse sevgilim gelde(ki burdaki de bile bizim gibi yanlış yazılmış bir illegal aşk) 

biz vazgeçelim artık bitişik yazılmaktan bağrımıza taş basalım ama ayrı yazılalım.....
Hem de bir ömür....
İçim de ki yazım yalnışıydın sen ( içim de ki yazım yalnışlarını bul bulabilirsen); ama sen yine de gel,gelmezsen seni özlerim ha.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?