BENCE SORUN BÜYÜK!

03-11-2016

Çözüm konusunda ise hiçbir fikrim yok, çünkü galiba uykuları kaçıracak kadar huzursuz, insanları bir savaş varmış gibi tedirgin, istikrarsız siyaset ile her on yılda bir biriktirdiğini tüketen, kuzey ve güney kutbu kadar milleti iki zıt kutupta nefret ile dolan ülke, sadece benim ülkem.

Sevgili Ubeyd Baş’ın “Meydana Müşteri Arıyorlar!...” başlıklı yazısı ülkenin genel gidişatı ile alakalı çok değerli bir pusuladır. Doğrusu var olana bu denli yansız bir yaklaşım ile çarpıklıkları bu denli objektif bir pencereden değerlendirebilmesini kutluyorum. Sonuçta çok ciddi şekilde, diyemeyenlerin olduğu, diyenlerin bir şekilde dinlenmediği ve sistemin sürekli yoksul halk üzerinden yaşam alanı bulduğu bir ortamda, sorunları söyleyebilmek kolay değil.

Ki bu denli bir ortamda söylenilen sorunların, karşılık bulması daha da zor…

Tükettiler çünkü kardeşim!

Güveni tükettiler, insanlığı tükettiler, iyiliği tükettiler, umutları tükettiler…

Aldattılar çünkü canlar!

Halkı aldattılar, anaları aldattılar, yarınları aldattılar…

Şimdi ben kalkıp size ne desem, siz bunları duymuştuk diyeceksiniz. Haklısınız, duymadığınız kalmadı ki!

Size Avrupa’ya sokacaklarını duydunuz, özünüze özgürlük vaad edeceklerini duydunuz, kandan arınmış, huzura ermiş bir toplum sözü duydunuz, ölmeyecekler bir daha sözlerini defalarca duydunuz…

Şimdi ben kalkıp size canlar, irade sizindir, ona yön verin diyeceğim, sesiniz kulağımda hepsi aynı verdikte ne oldu diyeceksiniz.

Haklısınız, ne derseniz haklısınız! Her gelen gidenden bir adım öteye gidemedi bunu siz gördünüz. Sizin sırtınızdan geçindiler, geçinmeye devam ediyorlar.

Milyonlar alan danışmanların hazırladığı konuşmaları meydanlardan bir kahraman edası ile okuyanlara kulak kesildiniz. Yetmedi kulak kesilmek onları bazen abartıya kaçacak kadar sevdiniz, umut ettiniz, iyiliğe bir söz de siz söylemek istediniz…

Çoğu zaman sizde onların aldandığına inandınız.

Ama beyler çok rica ederim; siyaset başka şey, seçilmek başka şey, yönetmek başka şey, hak bambaşka bir şeydir.

Sizin içerinizden, menfaate biat edenlere sizlerde biat edip hakkı seçilmişten gözeten bir yanlış içerisine girerseniz, sizi istedikleri gibi yönetirler. Oysa olması gereken seçilmişin toplumun bütünü için doğru bir siyaset anlayışı ile bir yönetim tarzı benimsemesi ve sizin de bu yönetim sistemi içerisinde huzur bulmanızdır.

Galiba bizler manaları karıştırdık. Seçilmişin arz ettiği manayı tam anlayamadık. Durum böyle olunca siyaset meclisten evlerimize taşındı. Bir de duygusal bir milletiz ya, sevdik mi öyle böyle değil yani…

Bence artık gereksiz ısrardan vazgeçmeli, yanlışta ısrar büyük zayiatlar doğurur.

Toplum gerçekten toplumsallaşmalı ve düz mantık ile hiçbir şeyi anlamlandıramıyorsa bile, bir sözlük almalı ve herkesin isminin önünde ki sözcüğün anlamı ile onun neyi ifade ettiğini kavramalı.

İnsandan öte insan yoktur. İnsanın üstünde insan yoktur. İnsana kulluk, insana layık görülmemiştir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?