BİR TUTAM SENSİZLİK…

22-08-2014

Sensizlik benzemez hiçbir şeye. Tadı, görünüşü ve yaşayışı çok farklıdır. Tıpkı hayrat yapılmış bir çeşmenin başında içilen sudan alınan tada benzer, içtiğin sudur, aldığın tat kim bilir kimin ruhundan bir hatırlanıştır.

Sensiz ruha ilahi bir sır üflenmiştir. Biliyorum dünya imtihandır. Gel gör ki hiçbir imtihana giren yanlış cevap vermek istemez suallere, işte asıl mevzu sensizliğin ile var olan bu imtihanda incitmeden seni anlatabilmek geride kalanlara ve yaşayabilmek seni her zerrenle gücendirmeden ve azaltmadan.

Kimi zaman çok büyük ütopyaların abartılan, gereksizce dile getirilen ve anılan bir isminden ibaret görülse de kutsal varlığın, sen asla eskimemiş bir sensizliğin imtihanısın benim her nefesimde. Sensizliğine en büyük ihanetimdir, seni duyulacak bir ses ile hatırlayıp dile getirişim. Mazur gör beni seni bir lav misali tutabilmek bir yanardağın için de mümkün değildir. Lavlarım dışarı akar belki, bu yüzden sensizliğin bulaşır yüzüme gözüme, yanlış anlaşılır çoğu zaman bu durum.  Bir yalvarış bir yakarış olarak anlaşılır.

Hâlbuki sensizliğin ile kutsallığa bürünen ruhumun hiçbir eksiği yoktur. Sensiz her hali bir olumsuzluğa yorumlayan bedbahtların talihsizliğidir kahve falları. Apaçık bir güneş doğdu gönlümün semalarında, görünen sensizlik apaçık bir aydınlıktır.

Varlığın ile büyütülen çocukluğum, şimdi sensizliğin ile yanıyorsa, elbette her aşama kendi benliğimle bir imtihandır. Sıradanlaşmak ve çok kişinin hep yaptığı gibi bir kuşun gagasına takılı bir dünya mutluluğu bulmaktan daha kolay ne vardır? Yalnız sensizliğinden kurtulmak Yusuf’un kuyuya atılması imtihanından yoksun kalmaktır. Bu ne büyük bir eksiklik olur. Kuyuya atılmamak Yusuf adına ne büyük bir talihsizlik olurdu. Bir nefes sensizlik bile, bir ömür kadar dünyada mutlu etmekten çok, dünyayı bir zerre anlamayı sağlıyorsa kuyuya atılmayı istememek ahmaklık olurdu.

Sensizliğin kutsaldır. İlahi bir sır üflenir yokluğun ile benliğime. Gönlüm hiçbir vakit anlaşılmayan hisleri en kolay bir hal ile anlar senin yokluğunda. Yokluk, varlık, sevgi, saygı, kahhar, rahmet, açlık, yalnızlık, nankörlük ve daha bir sürü niceleri senin yokluğunla ile belki de hiç kimsenin anlayamayacağı bir şekilde bana anlaşılır geldi. Gözlerimin gördükleri seni herkesin görebileceğinden çok daha fazlaydı. Seni görürken utandım, titredim, sevindim, mutlu oldum bir ananın bebeğin ilk görüşünden ya da milyon hasret çekilmiş bir yolcunun ulaştığı milyon hasretten, seni görmek daha öteydi. Her hatırlanışın taze bir sensizlik gibi iken yüreğimde, her anılışın ilk an gibi heyecanlandırırken tüm benliğimi elbette sensizliğin kutsaldır tıpkı varlığın gibi…

Sensizliğin ile beden bir mabede dönmüştür. Ömür Yüz milyon senelik bir mesafede ulaşabilecek tüm değerlerin toplamına bürünmüştür. Karanlık gecelerin suskun hali ve anlamını yitirmiş günlerinde anlaşılmayan bir yüz haline bürünen sıfat, adeta çok şeyin yaşandığı bir yaşama alanıdır. Üzerinde ve her zerresinde senden bir şeyler vardır. Sensizliğin düşündürürken, sensizliğin tarafımca anlaşılan bir imtihanla ile hislendirirken,  yüz ve beden de senin mabedin olarak bu güzelliğe adeta saygı duymuştur.

Sensizliğinin kutsal olduğuna dair inancım, imanın şartı olan kadere olan inancım ile beraber kaderin içinde sensizliğin de muhakkak olduğu kadardır. Nasıl ki inancım da doğumum ve ölecek olmam kader de varsa, sensizliğin de kaderim de o kadar vardır. Hatta varlığın doğumum ile beraber yaşamıma ilişmişken, sensizliğin yaşamımın finaline bırakılmış bir lütuftur. Duayı hatırlatan, kadere inancı güçlendiren, hayata bakışı farklılaştıran ve de yarınlar için geçmişten bir umut ile cennet tadında bir yaşamışlık bırakan yeryüzünde kaç tane sensizlik vardır. Oysaki benim bildiklerimde sensiz bırakanlar, sensiz bırakılırlar ve sözü bile edilmeyecek kadar değersiz bir hal alırlar. Sen oysa gittikçe büyüyenlerden oldun. Sana rağmen sensizliği büyüttüğümü iddia edenlere, seni bir zerren ile anlattığımda onların seni sordukları o yaşlarından önceki tüm yaşlarına olan pişmanlıklarını görünce, senin sensizliğinin büyüklüğünü ve bu sensizlik imtihanında ki şiddeti daha iyi anlıyorum.

 

Sensizliğinin son cümleleri ile bir sonsuzluğa yürümek umudu ile senden habersiz geçmişimde anılaşan ve sensizliğin ile ömrüme ilişen sensizliğe sevgilerimle… Bilmez’e sonsuz bir adanmışlıkla ölümümden sonra da kalsın diye ithaf edilmiştir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?