Son günlerde hemen her yerde Belediyenin umursamaz tavrı konuşuluyor.
Belediye hizmetleri diye bir olgunun varlığına özlem nidaları yükseliyor!
Akabinde ise biz basın mensuplarına eleştiriler yağmur misali yağıyor!
Sanki Batman’ı basın mensupları yönetiyor.
Sanki tüm sorumluluk basın mensuplarında…
Sevgili okurlar…
Defalarca yazdık, çizdik.
Hakeza meslektaşlarımız da yazdılar, çizdiler.
Bu belediye nerede? nidalarına eşlik ettiler.
Ama, nafile…
Belediye hizmetlerini bulana aşk olsun…
Yollar malum… Delik deşik olmayan yol yok.
Doğalgaz’ın geçtiği sokaklar 1970 Batman versiyonuna döndü.
Beton zeminden çamur deryasına döndük.
Kaldırım işgalleri sürüyor.
Çöpler sokaklarımızı süslüyor!
O yetmiyor, kaldırımlar bisiklet ve motosiklet yarışlarına sahne oluyor. Böyle devam ederse kaldırımlar taksiler için acil geçiş yolu haline gelecek.
Buna ses çıkaran var mı?
Belediyeden bir uyarı bir ikaz var mı?
Kesilen bir ceza var mı?
Zabıta ekiplerini gören var mı?
Yazık, günah ve hatta ayıp…
***
Aynı şikayetler Bakan Mehmet Şimşek için de dillendiriliyor.
Batman’a katkısı yokmuş, halka soğukmuş, Batman bir 4 yıl daha kaybetmiş…
Batman zaten doğduğundan bu yana kayıp!...
Bakan Şimşek’in Batman’a ciddi bir katkısı olmadığı konusunda siz okuyucularımızla hem fikiriz. Taziye, açılış, düğün merasimlerinde sayın bakanı görüyoruz.
Neredeyse buna dua etmemiz isteniyor. Yani bakanın Batman’a gelmesi neredeyse bir nimet olarak algılanması isteniyor, parti çevrelerince…
Şimdi bu tür şeyleri yazıyoruz, eleştiriyoruz. Hem belediyeyi hem de AK Partinin güzel çalışmalarını övüyor, başarısızlıklarında ise eleştirip yeri geldiğinde hukuk içinde yeriyoruz!
Ama, vatandaşın ‘korkak’ yaftasından kurtulamıyoruz.
Kusura bakmayın ama korkak değiliz.
Yazıyoruz, çiziyoruz ama nafile…
Sandığı işaret ediyorlar.
Peki, sandık sonuçlarına biz mi etki ettik?
Biz mi bunları belediye makamına ya da bakanlık mevkiine taşıdık?
Lütfen, öz eleştiri yapın…
Biz ilk gün durduğumuz yer neredeyse yine aynı yerdeyiz. Sapma yok, korku yok, menfaate teslimiyet yok.
Elif gibi dimdik ayaktayız.
***
Vefa diye bir olgu var.
Kendilerine gösterilen teveccühe karşılık vermesi gerekenler vermiyorsa basın ne yapabilir ki?
Seçimde halkı tepe noktasında görenler seçim sonrası ayaklar altına alıyorsa basın ne yapsın?
Halka saygı yoksa, halk sadece günlük söylemlerle doyurulmak isteniyorsa ve halk bundan mutluluk duyuyorsa bizim yapabileceğimiz ne olabilir ki?
Ortadaki tek gerçek, şudur.
Batman’a yazık oluyor.
Batman hak etmediği bir yönetim tarzıyla yönetiliyor.
Yerel idareciler yetersiz…
İktidarın temsilcileri yetersiz…
Kobani’deki gelişmelerden ötürü eş başkanlar Sabri Özdemir ve Gülistan Akel’in meşgul olduğunu, Kobani’ye odaklanmalarını anlayışla karşılayalım.
Peki, 5 tane başkan yardımcısı ne yapıyor?
Başkan yardımcılığı sözde değil, özde yapılmalı. Bir insan getirildiği bir mevkide başarılı değilse, halkın taleplerini karşılamıyorsa o makamın ne önemi var.
Her şey makam ve maaş mı?
Hani nerede halkın taleplerini karşılayacak, halkı ferahlatacak projeler? Halkın sağlığını tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması için neler yapılıyor?
Belediye 9-10 aydır Batmanda yok, buna kabul edelim.
Bakan Mehmet Şimşek’in de Batman’a kalıcı bıraktığı bir eser yok. Bir okula isminin verilmesi hizmet olarak algılanıyorsa buna diyebileceğim bir şey yok.
Sözün özü. Ne belediye çalışıyor ne de çok övündüğümüz bakan beyin kalıcı bir eseri yok. Biz bunları gönül rahatlığı ile yazıyoruz. Vatandaş okuyor ama yetkililer okuyor mu okumuyor mu bilemiyoruz.
Biz yazmaya devam edeceğiz. Vatandaş şunu da bilsin. Bizim kimseden korkumuz yok, bir beklentimiz de yok.
Dostçakalınız…
