Hâlbuki ne güzel başlamıştı her şey. Hava günlük güneşlik, tribünler olması gerektiği gibi dolu.
Geçen hafta Dersimspor deplasmanından alınan farklı galibiyetin morali ile yüzlerde tebessüm ve bu maçı Petrolspor kesin alır düşüncesinin oluşturduğu kararlılık…
Bunun yanı sıra şeref tribününde taraftarlara eşlik eden Vali, Yönetim ve Kurum Müdürlerinin coşkusu.
Rakip Bodrumspor’du ve tüm bu güzelliklerle birlikte bir masalın kahramanı olmasını beklediğimiz takımımızı bekliyorduk.
Nitekim de sahaya adım attıklarında stadın coşkusu, heyecanımızın dozunu artıyordu.
Biz hazırdık, Petrolsporumuz hazırdı.
İlk düdük ile birlikte rakibe pres yapan ve oyunu onların yarı alanına yığmak isteyen bir Petrolspor vardı sahada.
Deplasmanda olmanın dezavantajı ile 1 puan hesabı yapan Bodrumspor takım halinde savunma yapıyordu.
Kanatlardan oyunu forse etmek isteyen temsilcimiz genellikle soldan Atilla Erel’in çıkışları ve sağ açıkta Mustafa’nın gayretleriyle pozisyon yaratma peşindeydiler.
Kalabalık Bodrumspor savunmasının içinde kaybolan hücum ayağımız Ertunga Çakıroğlu bu açıdan pek üretkenlik gösteremedi.
Orta alan mücadelesi şeklinde geçen ilk yarı sonrasında yüzümüzde olan çoşku ve kararlılık yerini endişeye bırakıyordu.
Gerçi taraftarın ve özellikle Yarasalar Grubunun tribünlerdeki şovlarından en ufak bir eksilme olmadan devam etmesi kötü düşünmemize engel oluyordu desek yeridir.
“Umutlu olmak gerekir her zaman” deyip 2.devrenin neler getireceğini beklemeye koyulduk. Yarı devreye Ertunga-Serhat değişikliği ile başlayan Petrolspor, ilk yarıdan farksız bir futbol ile oynamaya devam ediyordu.
Atilla Erel, Halil Aşut, Sezgin Bektaş’ın mücadeleci futbolu biraz baskıyı arttırsa da istediğimiz pozisyonları bulamıyorduk.
Oyunu yine kanatlara yığan temsilcimiz gol bölgesine çok top gönderemediği ve gönderilen nadir topların da rakip savunmadan dönmesinden dolayı sonuca gidemiyorduk.
Aslında çift forvetle ileride rakip savunmayı dağıtmak ve hücum hattındayken kaleyi şutlarla yoklamak gerekirdi.
Yakalanan birkaç pozisyonda topları olumlu kullanmayıp, yapılan pas hataları takıma geri vites attırıyordu.
İleride baskı yapıp gol atayım derken geride soslar veren Petrolspor savunması rakibe net pozisyonlar verdi.
Bodrumspor hücum hattının beceriksizliği ve kalecimiz Gökhan Aslan’ın yerinde kurtarışları ile son dakikaya kadar kalemizde golü görmedik.
Ama maalesef uzatmaların son saniyesinde defansın ileride olduğu bir anda pozisyona giren Bodrumspor, savunmamızın başarılı ismi Onur Şirin’in son adam olarak kendini yerde bulması ile gol pozisyonuna giriyor ve golü buluyordu.
Şaka gibi dimi!
Gol atacak diye beklediğimiz temsilcimiz, santrası bile yapılmayan gol ile karşılaşmayı 1-0 mağlup kapattı.
Masal gibi başlayan karşılaşma kâbus ile bitti.
Mutlak galibiyet planı yapılan maçtan eli boş dönüyoruz. Arzuladığımız futbolu oynayamadık ama çok kötü futbolda sergilemedik. Sadece şunu hep akılda tutmak gerekiyor sanırım.
“Bir maçı kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin”
Olsun nazarlık olsun bu maç. Hatalarımızdan ders çıkarıp ileriki haftalara ışık tutalım.
Hücum hattında biraz daha etkili olup, ayağa iyi pas yaparsak bu takım çok iş yapar düşüncesindeyim.
Hep ümitle cümlelerimi diziyorum buraya ve yine öyle yapacağım.
Ligin başı ve daha yol çok uzun.
Bunu benimle birlikte gören taraftarlar da maç sonunda soyunma odasına giren takımlarını tribüne çağırarak onlara olan güvenlerini gösterdiler.
Futbolcularımızın da bu güveni boşa çıkarmayacaklarına inanıyorum. Bekleyin ve görün…
