BÖYLE NEREYE KADAR

17-02-2020

 

Batman Petrolspor Darıca Gençlerbiliğispor maçı sonrası sosyal paylaşım platformlarımda maçın sıcağı sıcağına özetini yapmıştım. Şimdi ise detaya inmek ve bazı konulara değinmek gerektiğini düşünüyorum. 
Ben özellikle Darıca karşısında oynanan futbolu baz alarak takımın gidişatından memnun olmadığımı belirtmek istiyorum. Haftalardır kazanılan frikikleri gole çevirerek puan veya puanlar kazanıyoruz. Peki, bu şanslı gidişat nereye kadar böyle devam eder diye düşünmek gerekir. Hücum hattında verimsizliğin, oyun planı anlamında takım oyunun sahaya yansıtılmadığı ve savunmada ciddi aksaklıkların olduğu apaçık ortada. 2.yarıya yeni takım ve yeni hoca ile başlıyoruz diye biraz şans vermek gerektiğini düşünerek kalemimizi biraz sessiz bıraktık. Sıkıntılı zaman dilimi, yeni takım ve akabinde uyum sorunu falan deyip izledik ve bir taraftar gibi takımımızı destekledik. Artık telafisi olmayan haftalara giriyoruz ve çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünerek suya sabuna dokunma zamanının geldiğini düşünüyorum.

Evet son 5 haftadır yenilmeyen, 2 galibiyet ve 3 beraberlikle puanlar toplayan bir takım var. Ancak fikstür açısında kritik ve zorlu haftalara gireceğimizi düşünerek çok ciddi bir şekilde hesap ve kitabın yapılması gerekir. Bunu yaparken de takımdaki noksanlıklar da masaya yatırılmalı. Kalemizde 2.yarının açılış maçı olan Kelkitspor deplasmanı hariç bu maça kadar sadece 1 gol gördük. Bu maçta ise savunmadaki hatalar ile kalemizde 2 gol gördük. Özellikle savunmada 94 numaralı formasıyla Berkay Çakır'ın pozisyonlara ağır kalması ve bireysel hataları gollere davetiye çıkardı. Savunmadan çıkarken kaptırılan toplar da cabası. Allah'tan bire bir pozisyonlarda kalecimiz Cihan Şentürk'ün çıkardığı toplar var da oyuna tutunduk. Bunun yanı sıra orta alanda kanatlara topların neden aktarılmadığını anlamaya çalıştık. Özellikle maçın ilk yarısında kalabalık savunmanın içine dikine oynayarak kaptırılan topların sayısını sayamadım. Diğer taraftan kanat oyuncularımız ve arkalarındaki savunma oyuncuları arasında kopukluğun olduğu, hücum bölgesine kanatlardan ilerleyemediğimizi bu maçta gördük. İleride Ahmet Güven'e daha fazla top gitmeli ama Ahmet Güven de artık yere daha sağlam basması gerektiğini de bilmeli. Bu kadar ağır ve güçsüz bir golcü takıma çok fayda vermez. Ondan daha iyi işler beklediğimizi bilmesi gerekir. Gol yemiyoruz ama gol de atamıyoruz. Dipten çıkacaksak onun gollerine çok ihtiyacımız var. 

Son olarak Ahmet Yavuz hocaya bir parantez açmak istiyorum. Takımı, her maça bu karşılaşmadaki ilk 8 dakikada oynanan futbolu isteyerek başlamalı. Rakibe pres yapan, koşan ve golü isteyen futbol. Sistem böyle olsun, oyun planı böyle olsun demeye gerek yok. Hep birlikte izlediğimiz o başlangıç futbolunu istiyoruz. Ha bide kadro kurgusunda mutlaka çok dikkatli olmalı. Örneğin haftalardır formda olan bir Ali Kemal'i neden ilk 11'de başlattırmadı ve neden 33.dakika oyuna alma gereği duydu? Bunun yanı sıra transfer edilen ve sakatlığı geçen oyuncuları ne zaman kadroda düşünecek? Bilmediğimiz şeyler olabilir belki ama bunların altını da doldurması gerektiğini düşünüyorum.


Bunları yazarken takımı demoralize etmek gibi bir kaygı içinde olmadığımızı belirtmek isterim. Hassas bir dönem ve gerçekten takıma gereken desteğin verilmesi gerekir. Biz yorumcular için en önemli desteğin, tribün yani taraftar gözüyle takımda gördüğümüz eksiklikleri kaleme alarak yorumlamak. Gerçekleri görmemek ve takımın pof poflanmasının kimseye bir faydası olmayacaktır. İşin teknik ve taktik kısmı elbette teknik heyette. Onlar yazdıklarımız ışığında gerekenleri umuyorum ki yapacaklardır. 

Yönetimden de bir ricam olacak. Telafisi olmayan bu önemli haftalarda karşılaşmaların Hakemlerine gereken tepkiyi vermeleri gerekir. Bunu maç dışında gerekli mercilere iletmeleri ve bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiği konusunda baskı yapılmalı. İç sahada hakemlerin taraflı düdükleri yüzünden deplasman psikolojisi yaşamak istemiyoruz. Ayrıca takımın 12. adamı ve kar kış demeden stada gelen, maçın bitiş düdüğüne kadar susmayan taraftara olması gerektiğinden daha fazla kucak açılmalı. İç saha deplasman demeden, takım düşmesin diye ellerinden geleni yapanları görmezden gelmeyin. Bu takım düşmeyecekse bu hep birlikte olacak. 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?