CEHENNEME HOŞGELDİNİZ

22-02-2019

Kafaya takmayın, mutlu olmayı da başarısızlığı da çünkü her zaman mutlu olmak zorunda değilsiniz.

Hatta hep mutsuz ve başarısız da olabilirsiniz.

Kafaya takmayı takmaktan ve çabalamaktan vazgeçin artık.

Mutsuzsan kime ne, başarısızsan kime ne?

Mutsuzluk da senin, başarısızlık da senin.

Başkaları ne düşünürü düşünmeyi kafaya takmaktan vazgeç.

Kim bilir mutsuz ve başarısız olman gerekir belki.

Ve dahi cehennemin dibini yaşayıp orda kalman gerekir tiyatronun son perdesine kadar.

Mutsuzluk adın, başarısızlık soyadın; artık kabul et bu gerçekliğini.

Kendini bırak feleğin koynuna.

Vazgeç mutluluğa uçma çabalarına, başarıya yüzme arzuhallerine.

Sen bundan kurtulmak istedikçe daha mutsuz ve daha başarısız olacaksın.

Kim bilir belki de mutsuz ve başarısız olmanın nedeni cehennem geribildirimi de olabilir.

Çünkü senin şükürsüzlüğün cehennemler yaratıyor. Şikâyetlerin cehenneme odun oluyor. Körlüğün ateş, sağırlığın ise cehennem zebanileri olup ateşi harlıyorlar.

Kendi cehennemini kendin istedin kendin yarattın.

Herkes kendi cehennemini kendisi yaratır.

Cehenneme hoş geldiniz.

Cehennem kendi kalbimizde derin bir yaradır hiç kapanmayan.

Cehennem biziz, bir başkası değildir. Ve cehennemi yaşamak bir marifetmiş gibi yaşatırız kendimize sonra da davet ederiz çevremizdeki davetsiz misafirlerimizi. Bir arayışta insan evladı, bitmez tükenmez cehennem inadı. Herkes ya cenneti arar ya da cehennemi...

Kimi öbür dünyada arar kimi bu dünyada arar.

Oysa cennet de cehennemde burada yanı başında hatta beyninde/kalbinde. Ötesini arama...

Bak sevgilin karşında oturmuş gözlerine bakıyor gülümseyerek.

Al sana işte cennet. Sevgilim ağlıyorsa, gözleri senden başka noktada enflasyon yaşıyorsa al sana cehennem...

Cennet mazide bir devalüasyon, cehennem kalbimde bir simülasyon.

Cenneti cehenneme, cehennemi cennete çevirebiliyorsun.

Sağına baksan denizi göreceksin, soluna baksan gün batımının güzelliğini içeceksin.

Başarıya bir adım kalmış. Mutluluğa kadeh kaldıracaksın.

Sense deniz kokuyor diyorsun, güneş batıyor; bir daha ya güneş doğmazsa diye kaygılanıyorsun. Kaygın yeni kaygılar yaratıyor ve karşında sana bakan bir çift gözü görmüyorsun. Ya ölüm ustalığını kazanıyorsun ya da acı çekme ustalığını.

Geçmiş ve gelecek arasına sıkışıp kalıyorsun. Burası cehennem.

Geçmişinin de geleceğinin de lanetini yaşıyorsun anı yaşamak dururken...

Dünya durak diyorsun. Sevmeyelim, üzülelim diyorsun.

Bak etrafına üzülme kederlenme, şükret dünya durak değil; dünya han, bugün var yarın yok. Kimi gelir, kimi gider.

Gelenler durakta otobüs bekler, gidenler otobüslere yüklemiş tüm kederleri giderken bile kalmakta...

Ya da boş ver sen hep yenilmeye mahkûmsun sen hep ezilmeye mecbursun.

Mutsuzluk, başarısızlık kaderin.

Çabalama kurtulamazsın...

Bırak dibine dibine yaşa mutsuzluğu başarısızlığı...

Burası cehennem, cehenneme hoş geldiniz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?