CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

31-07-2014

Türkiye tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği bir seçime doğru gidiyoruz. Bu seçim Türkiye’de bir ilk olacak. Cumhur kendi başkanını ilk defa kendisi seçecek.

Seçime doğru yol alırken halkın nabzını değişik anket şirketleri ve basın kuruluşları ölçtü, ölçüyor. Seçimlere girecek 3 aday da tüm kozlarını masaya yatırmış durumda. Hepsinin farklı yol haritaları, farklı bakış açıları var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan muhakkak ki diğer adaylara nazaran en avantajlı ve en güçlü aday. 30 Mart tarihindeki yerel seçimlerde de partisinin göstermiş olduğu başarı kuşkusuz cumhurbaşkanlığı seçiminde de halk tarafından kendisine duyulan güven açısından bir avantaj olacaktır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 yılı aşkın bir süredir Başbakanlık makamında hem iç  hem de dış siyasette göstermiş olduğu dirayet, halk nezdinde tanınması, bilinmesi hem de toplumun çoğunluğunun dünya görüşüne mutabık bir perspektifte bulunması, bunun yanı sıra partisinin diğer adaylara ve partilere nazaran daha şümullu bir teşkilatlanmaya sahip olması kendisi açısından birer artı olacaktır.

Ekmeleddin İhsanoğlu yukarda saydığımız bazı avantajlar olmaksızın seçime girecek. Daha önce çok bilinmeyen bir isim olması ve kendisini destekleyen bazı partilerin dünya görüşünün farklı olması her ne kadar dezavantaj da olsa ılımlı duruşu ve beyefendiliği ile toplumun bazı kesimlerinin sempatisini kazandı. İslam Konferansı Örgütünde yapmış olduğu hizmetler Ortadoğu siyaseti açısından Türkiye’ye avantaj sağlayabilir; ancak kendisinin siyaset dışından gelmiş olması bu konuda şüphe doğurmuyor da denilemez.

Selahattin Demirtaş, Kürtlerin adayı olarak değil, tüm Türkiye’nin adayı olarak adaylığını açıkladı. Halkların adayı olarak seçim sahnesine çıkmış olması, verdiği mesajlar ve söylemleri doğu ve batıda toplumun farklı kesimleri tarafından kendisine olan sempatiyi artırdı. Kazanma şansı az da olsa Kürt siyaseti içinden gelmiş bir adayın batıda da ilgi görmesi temsil ettiği parti açısından olumlu.

Toparlayacak olursak “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı küçükten büyüğe her kesin ilgisini çekti. Başbakanın seçim konuşmalarında ve yaptığı mitinglerde sürekli “Başkanlık” vurgusu yapması Türk siyasi tarihi açısından bir başlangıç olarak yorumlanıyor. Selahattin Demirtaş’ın kampanyasında dikkat çeken unsur ise tanıtım toplantısında “Ben sadece saz çalabiliyorum, para çalmıyorum ki” esprisi milletin hafızasında yer edindi. 

Adayların Kürt sorunuyla ilgili gündeme gelen söylemlerini de belirtmeden geçmek istemiyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetinin başlatmış olduğu çözüm sürecinin devam edeceğini ve Kürt sorununun çözümünün uzlaşmacı ve barışçıl yollar dâhilinde tamamlanacağını belirtiyor. Ekmeleddin İhsanoğlu, Kürt sorununu toplumun bütün kesimlerinin de mutabakatını alarak, tüm siyasi partileri katarak tamamlamak gerektiğini belirtiyor. Selahattin Demirtaş, sürecin devamının esas alınması ve daha somut adımlar atılarak ve Kürt halkının iradesine de önem verilerek bu sorunun çözümünü beklediklerini söylüyor. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?