EEE NE OLCAK ŞİMDİ?

11-06-2015

Bazılarına göre gelecek 50 yılımızı, bazılarına göre ise gelecek 1000 yılımızı etkileyecek 7 Haziran seçimini güzel bir yaz günü sonunda geride bıraktık.

İktidar ve milletvekilliği yarışında aşırı stres, tansiyon ve kolesterol yüklenmesine,  beyinsel ve ruhsal sarsıntıya neden olan seçimi hafif tartışma ve hakaretlerle geride bıraktık!

Çok şükür seçim günü ‘seçim kaynaklı’ kimse ölmedi!

Herkes payına düşeni aldı. Daha doğrusu hak ettiğini cebine indirdi.

Gerçekten acayip bir seçim oldu.

Bu seçimin 4 galibi varken, mağlubu yok!

Ne enteresan bir vaka değil mi?

Adalet, eşitlik bu işte!

Yaşasın Cumhuriyet!..

***

Seçim gecesi 4 farklı partinin kutlama programlarına, sevinç naralarına tanık olduk.

AK Parti, CHP, MHP ve HDP…

Herkes bir şekilde kendine zafer payı çıkarıyor.

Benim yoğurdum ekşi’, diyen yok.

Yerimde saydım’,arzuladığım sonuca ulaşamadım’ diyen yok.

Şu veya bu sonuca varamazsam istifa ederim’ diyenler, söylemlerini yutuyor!

Eee afiyet şeker olsun…

Herkes seçimi kendi penceresine göre yorumluyor.

Yorumlasınlar bana göre zararı yok.

HDP dışındaki diğer 3 partinin artık öz eleştiri ve muhasebe yapma zamanlarının geldiğini hatırlatmak istiyorum. Nacizane tavsiyem budur.

***

Hiç kuşkusuz ki, bu seçimin yegâne galibi;  gönüllerin fatihi, ‘Kürt Obama’ lakaplı Selahattin Demirtaş’ın önderliğindeki HDP oldu.

Askeri vesayetin önemli ayıplarından yüzde 10’luk seçim barajını tabiri caizse resmen tarumar etti.

Ortada baraj diye bir şey kalmadı.

Batman çayı artık daha özgür…

Dicle nehri belki hüzünlü ama gururla akıyor.

Meretonun ihtişamlı duruşu, Ağrı dağı’nın vakurlu bakışı ve bulutları selamlayan duruşu var!

Dersim’in doğasında kuşlar daha cıvıl cıvıl…

Bu mutluluk sadece Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin dört bir köşesinde aynı coşku, aynı mutluluk var.

HDP kutlamaları sonuna kadar hak etti.

İlk kez parti olarak girdikleri seçimden alınlarının akıyla çıktılar.

Bununla yetinmediler 13-14 yıllık bir iktidarın temelini de ciddi şekilde sarstılar.

***

Buraya kadar her şey tamam da bundan sonra ne olacak?

Bir parti tek başına iktidar olamıyor. 3 ihtimal var.

Koalisyon

Azınlık hükümeti

Erken seçim

Hangisinin olacağını azıcık bekleyip göreceğiz!

Seçim süresince kılıç kuşanan, küfür yarışına giren, hakaretler deryasında yüzen, projelerden çok olmadık söylemlerle propaganda yapan partilerin liderleri ya da sözcülerine şunu sormak istiyorum.

 

Ortamı o kadar germeye, milleti birbirine düşman etmeye değdi mi?

Ayıp, günah ve hatta yazıktır

Bakın, bugün seçim meydanlarında sarf edilen sözler nedeniyle birbirinize kin ve nefretle bakıyorsunuz.

Birbirinizin yüzüne bakamıyorsunuz.

‘Bir araya gelmeyiz’, ‘Aynı koalisyon içinde yer almayız’ cümleleri kuruyorsunuz.

Eee haliyle bir birinize sayar ve söverseniz bir araya da gelemezsiniz, aynı masada ülke sorunlarını da çözemezsiniz.

***

Bir devletin bekası, toplumların refahı ve bütünleşmesi ile mümkündür. Birlik, bütünlük, kardeşlik ile mümkün…

Yani öncelikle o toplumun bir ve bütün olması lazım.

Peki, bizde var mı öyle bir durum?

Biz daha kendi içimizdeki düşmanlığı, kin ve nefreti yok etmeden Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar veya komşularımızla nasıl sağlıklı bir diyalog kurabiliriz ki?

İçimizdeki kavga Mısır, Suriye, Irak ve hatta artık İran politikalarına da yansımıyor mu?

İsrail, ABD, Almanya gibi ülkeleri bir tarafa bırakalım. İçimizdeki kötülük ateşi maalesef çevre ülkelere de fena şekilde yansıyor.

Bu olmaz…

Bu politika değişmelidir.

Bana göre bu tablonun asıl sorumluları saray ve Hükümetteki birkaç isim ile bazı danışmanlardan kaynaklanıyor.

Yani birileri birilerini fena yönlendiriyor!

Bilinçli mi, bilinçsiz mi onu bilemem.

Ama birileri birilerinin kuyusunu kazıyor!

Tavsiyem şudur.

Dikkat et!

Düşme!!!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?