EKMEK, ŞARAP, SEN VE BEN...

EKMEK, ŞARAP, SEN VE BEN...
29-07-2021

Gel artık GÜLÜMSER

Saat dördün otuzu

Fırıncılar yolun gözler

Halk aç

Ekmek bekler

Gel artık GÜLÜMSER

Gel de gülümse...

Murat Bozkurt

Ahhhh o eski rakkase mekanların Aşık Veysel misali taş plak fırıncıları...

Bir yanda gül-un bahçesi, bir yanda sevgilinin elleri ve diğer bir yanda şarabın bana uzanan zamane uzman elleri…

İşte meydan

İşte yiğitler

İşte zaman,

İşte Ekmek

Şarap

Sen

Ve ben...

O fırıncılar ki kürek üstünde uyku pozisyonunda ateşe düş olur, sevdaya beşer, ağaya beleş olur...

O fırıncılar ki çoğu zaman odun'u bekler gibi seni beklerler bir ömür boyu... Kimi zaman ise her içeri giren güneşin gülümsemesi ile ay-dınlanırlar..

Sözde aşk gerek

Aşkta ekmek gerek

Hamura su

Çiğ olana tuz

Boş laf yapan ağza ise fırıncının küreği gerek ki Ömer Hayyam da ekmek ve sevgiliye ayrı bir önem verirdi... Belki de bitmeyen şarabın hasretine olan Gül'den olsa gerek bülbülce şöyle derdi hep:

"Var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar. Yaşama sebebimsin, şu kadar, ekmek kadar. Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar."

Ekmek artık yerden alınıp üç defa öpülmüyor,

Şarap ile sevişilmiyor,

Gül ile elde tespih sabır çekilmiyor...

Pul koleksiyonlarında siyahi şiirler biriktiriyor şairler... Sırf beyaz şiirler gülümsesin diye...

İhsan Yüce ise yüz elli civarında filmde oynuyor ve bilmem hangi Afroditlerin aybaşı heykellerini yapıyor olsa gerek ki şairlere ayıp olmasın diye şiirlerini yayımlamıyor..."

Ülkenin çivisi çıkmışın filozofcası eril fail ile faili meçhul arasındaki medcezir gülümsemelerim var Aziz Ya sen Nesin?

ak-lıma/saçlarıma düştükçe...

Sen sözlümsen sevgilim, ben bu sözlüye kalkmam öğretmenim istersen disipline ver...

Sözlü olmazsa bile bir danaya yahut bir davaya ortak girer gibi bir.yazılıya ortak girebiliriz...

Ekmek

Şarap

Ben

Ve sen ayrılmaz bir dörtlüydük. Biz mahşerin dörtlüsü idik sarımsak değil; dedikodu ve iftira kolan ağızlarda...

Ve ekmeğe virgülü, şarapa noktalı virgülü, senden sonra  iki noktayı bütün benlere ise noktayı ise Mazlum Çimen'in müziğini yaptığı bir İhsan Yüce şiirinde Mümtaz Sevinç  şöyle seslenerek  koyuyordu:

"Ekmek şarap sen ve ben

bir de sabahın dördü dışarda kar odamız ılık gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe

anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını..."

Ezcümle Yıldızlardan gülümseyerek soruyor İhsan Yüce, Kibar Feyzo filminde:

‘Faşo ağa’ yazan Feyzo’ya (Kemal Sunal)  “Faşo ne demek la?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?