EKONOMİ ÜZERİNE

EKONOMİ ÜZERİNE
25-12-2021

Sayın Sonsöz Gazetesi okurları son günlerin en gündem maddesiyle yine karşınızdayım.

Herkesin malumu;

Dolar uçtu, altın uçtu bununla birlikte raflardaki vitrinlerdeki  fiyatlar uçtu ve sonunda cebimizden paramız uçtu.

Daha sonra dolar düştü altın düştü ama bir türlü raflardaki ve vitrinlerdeki fiyatlar düşmedi.

Ne oldu, nasıl oldu, neden oldu bilen çıkmadı.

Ünlü tiyatrocu Nejat Uygur bir sahnesinde şöyle bir skeç geçti. 

“Arkadaş tarla başından geçtim ki birleri beni çay içmeye çağırdı, bir çay içtim, eve geldim, sonra elimi bir pantolonuma attım, bir baktım donum yok kardeşim. Hangi ara pantolonunuzu indirip donumu çaldınız der ve salon kahkaha boğulur. 

Bizde böyle bir durum yaşadık vatandaş olarak. daha ne olup bittiğini anlamadan birileri servetine servet kattı birileri de kaybetti. Tabi çoğunluk kaybetti. Fakir dahada fakirleşti, zengin dahada zenginleşti.

Anlayacağız döviz düştü raflardaki fiyatlar kaldı

Artık bu ülkede orta direk diye bir şey kalmadı.

Organize işlerine mi denk geldik bilmiyoruz. 

Vatandaşın doları, altını çok olmasa da darbeyi temel ihtiyaç ve gıda maddelerinden yedi bitirdi.

Vatandaşın evdeki hesabı şimdilerde hiçbir şekilde çarşıya uymuyor.  

Stokçular işi şansa bırakmadı, temel gıda maddeleri bir yana sıfır araçlar bile stoklandı.. 

***

Sonra bir gece yarısı gelen bir manifesto ve ardından gelen döviz ve altından sert düşüş ve panik. 

Devlet dolarını bankada bozan ve mevduata tutan her kese kur garantisini getirdi. 

Yani 10 bin dolar karşılığı Türk parasına çevrilip, mevduata kaldığı sürece dolar değerinde kalacak, ayrıca %14 faiz de ayrıca ödenecek, yani paranızın değeri kur bazında kalacak, dolar düştü, kalktı fark etmez ve bu her zaman olabilecek. Bunu iyi anlayan büyük yatırımcılar bir saat içinde 1 milyar dolar Türk parasına döndü.

Bu yazıyı kaleme alırken dolar 10.300 bandında idi; altında gramı 640 civarı ve düşmeye devam ediyordu.

***

Peki, vatandaş olarak soruyoruz; bu düşüş ne zaman fiyatlara yansıyacak.

Ne zaman raflardaki etiketler de fiyat indimleri göreceğiz.

Başta da dediğim gibi yoksul dahada yoksullaştı, zengin dahada zenginleşti.

Yine olan orta direk vatandaşa oldu.

Asgari ücret 4250 lira oldu daha bunun sevincini yaşamaya başlarken, maalesef hevesimiz kursağımızda kaldı.

Bazı vatandaşlar ise Zam gelecek furyasına katılıp bir yağ yerine 10 yağ, bir şeker yerine 20 kutu şeker almak, kişisel stokçuluk anlamına gelir.

Bunu yapmayalım arkadaşlar.

***

Tabi asgari ücret 4250 lira oldu ama bunun yanında orta ölçekli işverenler bunu nasıl yapacak bir türlü anlayamadım. Düşünün bir tekstil işletmesindeki bir işçinin maliyeti vergiler dahil 6 bin lira. Bunu karşılayacak orta ölçekli bir yatırımcı zor.

Ekonomide yaşadığımız bir çalkantının sonuçlarını Şubat ve Mart aylarında göreceğiz.

İşçi çıkarmaların yanında esnafın kepenk kapatmaların yaşanacağı öngörülüyor.

İnşallah bunu görmeyiz ve ekonomimiz düzelir.

İnsanca yaşayabilecek günleri hep birlikte görmek dileğiyle sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?