ELLERİNDEN ÖPÜYORUM, ÇOCUK!

04-09-2015

Gözlerimin önünden gitmiyorsun, çocuk. Her nefeste o küçük bedenin ölüme bile masumca sarılışını görüyorum. Canımdan can kopmuş gibi içim acıyor, çocuk.

Sen küçücüksün bilmezsin ama bu süreç, insanlığa yazık olan bu tablonun çerçevesi, yıllar önce hazırlandı. Siz savaşın çocukları da bu çerçeveye kirli eller, kırılası eller ve kahrolası beyinler tarafından çizildiniz.

Hâlbuki sen ve senin gibi binlercesi siz hepiniz günahsızdınız.

Biliyor musun çocuk,  sen sadece savaşın görünen yüzü oldun, ya görmediklerimiz, ya binaların altında ezilenler, ya pazarda bombalananlar, ya sessizliğe gömülüp hiç olmamış gibi fark edilmeyenler, biz tok iken dil söylemeye varmıyor, yazıklar olsun insanlığa ki; ya açlıktan ölenler…  Binlercesi var biliyorum.

Savaşın evini yıktığı, savaşın evini aldığı, ırzını kirlettiği, paramparça ettiği binlercesi…

Bize ne dediler biliyor musun çocuk? Bu yaşananlar, Bahar dediler. Aslında bir bahardı bu yaşananlar. En azından bize öyle denilmişti. Birkaç ay sürecek ve tıpkı Irakta olduğu gibi, Libya’da olduğu gibi, Suriye’ye de demokrasi çiçek açacaktı.

Hani demokrasi gitti ya Irak’a, Libya’ya, Mısır’a, Afganistan’a, onlar huzura erdi ya, sizde de aynısı olacaktı. Demokrasi gelecekti, çocuk.

Bize öyle dediler. Aslında biz inanmadık, yapmayın dedik.

Diktatör deyip ahkam kestiler. Bu işler böyle olmaz işinize bakın dedik.

Ha bugün, ha yarın çözülüyor dediler, çoğumuz yanlış yapıyorsunuz, dedik. Dinlemediler bizi çocuk.

Suriyeli kardeşlerimizi barındırıyoruz dediler, bırakın onlar yurtlarında kalsın, dedik. Tıpkı ormanda ki ağaç gibi yani, bizi dinlemediler.

Özgürlük savaş ile sağlanmaz dedik. Vallahi dedik, billahi dedik, demez olur muyuz çocuk. Dinlemediler bizi kurban olduğum, bunlar Esad’ı isteyenler dediler, sustuk. Yetmedi gücümüz engelleyemedik savaşı, çocuk.

Minnacık ellerinden öpüyorum, çocuk. Sen savaşın çocuğusun, senin ölümün, bizim yaşamamızdan daha şerefli oldu çocuk.

Tertemiz küçücük bedenin ile niçin öldüğünü bile bilmeden, milyonlarca yaşayanın, savaş karşısında açılmayan gözlerini açtırdın. Konuşmayan dillerini kıpırdattın.

Düşünmeyen beyinlerini çalıştırdın. Onların çoğu senin küçücük bedeninin o haline bakıp utandı ya, sen savaşta en büyük kahramanlığı yapan şerefli bir komutandan bile daha büyük bir zafer ile en şerefli olan oldun, çocuk.

Düşlerinden öpüyorum, çocuk. Biliyorum, düşlerin yarım kaldı. Büyüyecektin sen daha, güzelleşecektin. Bisikletin olacaktı, uçurtmalar uçuracaktın. Ve belki de gözlerinde alemin anlamını görebileceğin bir sevgilin olacaktı, Olmadı. Kaybettiklerin bir sürü şey olsa da bu gidiş ile insanlığa verdiğin mesaj ve savaşa getirdiğin yeni tanım ile sen insanlık tarihinde artık bir sembolsün.

Gideceğin cennetten, sahip olunabilecek bir yerlik adıma, cihan feda edilir. Sen en cesur komutanlar gibi cihanı da fethettin, en Salihlerin bile giderim mi acaba diye şüpheye düştüğü cenneti de fethettin.

Ellerinden, gözlerinden öpüyorum, çocuk!

Aylan ve Galip Kurdi kardeşlere ve bütün savaşın çocuklarına ithaf olunur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?