ETRAFINDAKİ 5 KİŞİYE DİKKAT!

19-03-2019

Birbirimizden o kadar etkileniyoruz ki. Eğer etrafımızda biri, bir lavabo deliği gibi bütün güzellikleri yutuyorsa, bizim lavabo da kuruyor.

Eğer yakınımızda biri, bitmez tükenmez bir enerjiyle yol alıyorsa; yeni hayaller kurup herkese gerçekleşmiş halini göstermenin peşine düşüyorsa, bizi de ateşliyor.

Eğer biri küsse, bizim de bir yanımız küsüyor. Ofluyorsa, sıkıyoruz. Şakasını yapıyorsa, gülüyoruz.

Ruh halleri mürekkepse biz samandan kağıdız. En yakınımızdaki üç-beş kişi damlıyor üzerimize, yayıldıkça yayılıyor.

Bugünlerde moral bulmak zor ama bakıyorum moralini yüksek tutanlar var. Hayran oluyorum onlara.

Arabamı otoparklarına çekmek istiyorum. Orada konaklamak.

Dışarıda ne olursa olsun, güzel şeyler yapmanın, hayatı güzelleştirmenin, çoğaltmanın, paylaştırmanın peşindeler.

Sana da bulaşıyor çiçeklerinin polenleri.

“Şimdi mi açacaksın yapraklarını” diyesin geliyor ama açıyorlar işte. “Rengarenklik olmazsa grinin içinde, neye bakacağız sise mi?” diyorsun. Güneşe uzatıyorsun yaprağını, hemen sana veriyor ışığını... Yeter ki iste.

İstek enerjisi yüksek doğan insanlar var. Hayalleri durmuyor.

Çalışkanlıkları vites küçültmüyor. İçi gülen insanlar var, karınlarında bir kıkırtıyla gezen. Moraller veren.

Vazgeçmeyenler var. Benden bu kadar deyip, havlu atmayan, yola devam eden.

Bir şeyi parmağının ucuyla değil, avucunun içinde sıkı sıkı tutanlar var.

Neyi ellerine alsalar, kocaman avuçlarında kayboluyor o şey.

Ta ki yeni yerine koyana kadar o şeyi, ellerinden düşürmeyecekler ya da herhangi bir yere bırakmayacaklar biliyorsun.

Gözün kapalı her şeyini teslim edersin onlara. Sakinliğini, huzurunu, bir göl gibi muhafaza edenler var.

Yanlarında, dizine sıcacık battaniye alıp pencereden bakar gibi hissettiğin.

Nefesi bile kibar. Ağzından çıkanı kırk kere tartar.

İşte bunlardan bir demet tutmalısın etrafında yapabiliyorsan. Bu harikaların ortalaması olduğunu düşünsene.

Sırtın yere gelmez.

Hayatın boş endişelerle, vazgeçişlerle, şikayetlerle geçmez. Şikayetin yerine bir şey koyanı al yanına.

Demem o ki, al telefonunu şu WhatsApp gruplarına yakından bak mesela.

Gün boyu kimlerden neler duyduğuna, kimin sana ne getirdiğine ve senden ne götürdüğüne bak.

Telefon açıp konuşmaz, diz dize oturup dertleşmez olduk.

Madem artık yazarak konuşacağız, madem artık WhatsApp bizim buluşma yerimiz, o halde oradan başlayalım temizliğe.

“İçimi açan grup” yapalım bir tane mesela.

Oraya koyalım ortalamamızı yükseltenleri. Birbirlerini de tanısınlar, tanımıyorlarsa.

Bizi motive eden, güldüren, hayallerinin peşinde arı gibi koşan, huzur veren, şikayet etmeyenlerden oluşan bir grup.

Ne zaman konuşmaları okusak, gidip bir şey yapasımız olan bir grup. Benzinimizi dolduran. Bize yenilenme ihtimalleriyle gelen.

Bugünkü bizi güncelleyen.

E hadi, ne duruyoruz, kuralım şu grubu. Üçse üç, beşse beş.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?