EVDEN KAZANAN İŞÇİ Mİ, PATRON MU?

28-05-2020

Tüm dünyada koronavirüsün yayılmasıyla birlikte özel sektörlerde evden çalışma sistemi gündeme gelmeye başladı. Türkiye'de de birçok şirket bu tür çalışma modeline yöneldi. Gerek esnek mesai gerek trafik gerek stres ve baskının az olması ve evdeki rahatlıktan dolayı kârlı olanlar çalışanlar görünse de elektrik,su, doğalgaz, internet faturaları,servis giderleri, akaryakıt giderleri, temizlik malzemeleri, seyahat giderleri, yemek masrafları, kırtasiye giderleri vb. gibi tüm maliyetlerin neredeyse sıfır olması, verimin artması, sınırsız mesainin olması gibi faktörler göz önüne alındığında aslında bu model patronları bir hayli cezp etti. Acaba evden çalışma modelinde kazanan kim? Bugün bunları tek tek analiz edeceğiz.
Korona belasından sonra birçok şirket ve kurum evden çalışma modeline geçti. Bu model hem çalışan hem de patron için bayağı iyi gibi görünüyor. Ancak korona kâbusu bitmeye yaklaşınca da doğal olarak kafalarda şu soru belirmeye başladı: "Acaba bu çalışma modeli devam edecek mi?" Şunu bilmeliyiz ki sevgili okurlarım, bu model yeni değil. Bu çalışma modeli senelerden beri zaten belirli şirketler tarafından teknolojinin gelişmesiyle keşfedilmiş ve uygulamaya konmuştu. Çünkü bu çalışma modeli 2003 yılında mevzuatta esnek çalışma modellerinden biri olarak yer almaktadır. Bunca zamandır yasal olan bu konu ile ilgili ilginç bir detay daha var. Türkiye de %2.5 civarında olan uzaktan çalışma modeli hem Avrupa ülkelerinin hem de Amerika ülkelerinin çok çok gerisinde kalmıştır. Ülkeler arasında uzaktan çalışma modeline en yaygın olarak Hollanda ve Finlandiya görülmektedir.

Türkiye'de 600 katılımcının yer aldığı bir araştırmada "EVDEN ÇALIŞMAK İSTER MİYDİNİZ?" sorusuna karşılık katılımcıların  %71'i "EVET DAHA VERİMLİ OLURDUM", %9’u "HAYIR EVDEN ÇALIŞMAK İŞ DİSİPLİNİMİ BOZAR", %5'İ "HAFTASONU MESAİLERİ EVDEN YAPILABİLİR", %15'i ise "İŞ OLSUN DA, HER YERDEN ÇALIŞIRIM" cevabını vermiştir. Şimdi bu şekilde her iki tarafın da avantaj ve dezavantajları nelerdir? Gelin bunlara bakalım.

İŞÇİLER AÇISINDAN?
Çalışanlar, her gün işe gidip gelirken yolda geçen zamanı yıllardır büyük bir vakit kaybı olarak görmektedirler. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanların günde en az 2-3 saatinin trafikte geçtiğini düşündüğümüzde bu durumu görmemek elde değil. Diğer bir neden ise Türkiye gerçeklerinden biri olan torpilli, kraldan çok kralcı ve katı yönetici profilleri ile stres altında çalışmak! Bu durum çalışan verimliliğinin düşmesine neden olmakla birlikte en ufak itirazda bile sonucu muhtemel kapı dışarı edilme korkusu. Bu durum işçilere inanılmaz derecede stres yaşatmaktadır. Bu tip durumları yaşamamak için en azından ortamından uzak durmak isteyen çalışanlar ise, uzaktan çalışma sistemi ile birlikte hem motivasyonlarının hemde üretkenliklerinin daha fazla artacağına inanıyorlar. Her insanın çalışma prensipleri tabiî ki birbirinden farklıdır. Kimisi sabah vakitlerinde verimli olurken kimisi için ise sabah saatlerinde çalışmak çok da ideal olamayabilir. Kişi istediği zaman çalışma imkanını kendinde bulduğunda hem özgüveni artar hem de kendi zamanını yönetme fırsatını yakalar. Ayrıca kişilerin giyim konusunda evde hissettikleri konforu işyerlerinde doğal olarak asla hissedemeyecek olmaları da uzaktan çalışmanın bir artısı olarak düşünülmekte. Tüm bu alt maddeleri bir araya getirdiğimizde çalışanların çok da haksız olmadığını düşünüyorum. Zaten yapılan çalışmalar da dediklerimizi doğruluyor. Bir araştırmaya göre uzaktan çalışan insanların %82’si daha düşük stres seviyesine sahip oldukları ve bunun çalıştıkları şirketlere de olumlu yansıttıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca Standford Üniversitesinin geçtiğimiz yıllardaki analizlerine göre de çalışanlara uzaktan çalışma seçimi sunmak, çalışanların iş değiştirme oranını azalttığını, işten çıkma/çıkarma oranlarının %50’nin altına düştüğünü göstermiştir.

İŞVERENLER AÇISINDAN?
Türkiye'de işverenler açısından uzaktan çalışmanın en sakıncalı yönlerinin "çalışanı dilediği gibi kontrol edemeyecek ve başında duramayacak" olmasından kaynaklı olduğunu düşünmekteyim. Ayrıca ekip içi iletişimin azalması çalışanların takım ruhunu kaybetmesi, dolayısıyla departmanlar arasında başarısızlığın yaygınlaşacağı düşünceleri işvereni tereddüde düşürmektedir. İşverenin bir diğer tereddüttü ise kişilerin iş ve özel hayat dengesini kurmada zorlanabileceği ve bunun çalışan açısından verimsizliğe ve başarısızlığa yol açabileceği kaygısıdır. Uzaktan çalışanların yaşayabileceği en büyük problemlerden birisi de konsantrasyon eksikliğidir. Çünkü kişinin yeterince planlı ve disiplinli çalışmaması, uzaktan çalışmada beklenen verimliliğin alınmamasıyla sonuçlanabilir. Bu da işverenin işine gelmez açıkçası. 
İşte her iki taraf için de evden çalışmanın olumlu ve olumsuz sonuçlarını okuduk. Genel bir değerlendirme yapacak olursak işverenlerin en büyük maliyet kalemi olan personel giderlerini kısmak özellikle ülkemizdeki patronların en çok hoşnut olacağı konuların başında gelmektedir. İşte uzaktan çalışma seçeneği de birçok masrafı minimize etmektedir. Örneğin; elektrik, su, doğalgaz, internet faturaları, servis giderleri, akaryakıt giderleri, temizlik malzemeleri, seyahat giderleri, yemek masrafları, kırtasiye giderleri vb. giderlerle birlikte düşündüğümüzde de her çalışan için yılda minimum 10.000 TL tasarruf yapılabilir. İşyerlerin de bu esnek çalışma modelini uygulayan şirketlerin çalışanlar üzerinde aidiyet duygularının arttığını da görmekteyiz. Ayrıca personel değişim oranında ciddi düşüşler yaşanmaktadır. Uzaktan çalışma şekli ile çalışanların bağlılık oranlarının, uzaktan çalışma seçeneği sunmayan şirketlere göre daha yüksek olduğu ortaya da çıkmıştır. Türkiye ve Batman'daki işverenler her ne kadar çalışanlar arasında iletişimin azaldığını düşünse de Harward Business Review’nin yaptığı çalışma ile uzaktan çalışanlar; meslektaşları ve denetçileri ile ofis çalışanlarına oranla daha çok iletişimde oluyorlar. Teknolojik araçların bolluğu da buna yardımcı oluyor. Başka bir çalışmaya göre deuzaktan çalışanların %87‘si video konferans yoluyla birbirlerine daha bağlı hissettikleri ortaya çıkmış. 
Sonuç olarak işçiler ve işverenler açısından evden çalışmanın olumlu ve olumsuz yanları var. Önemli olan nasıl ve ne şekilde mutlu olduğunuz. Bazı beyaz ve mavi yakalılarla görüştüğümüzde gece saat 22.00'de bile patronların toplantı koyabildiğini ve hiçbir surette mesai saati diye bir şeyin kalmadığını söyleyip bu durumdan kesinlikle memnun olmadıklarını belirtiyorlar. Bunun yanı sıra bazı çalışanlar da evden çalışmanın daha rahat olduğunu ve stressiz şekilde çalıştıklarını dile getiriyorlar. Patronlar açısından da işyeri giderlerinin neredeyse sıfır olduğu için kârlı görünürken konsantrasyon ve motivasyon dengesi yönünden olumsuz görünüyor. Kişisel görüşüm ise şirkete ve işverene göre durum değişir. Önemli olan en yüksek verimi her iki taraf için de yakalayabilmek.

Bana ulaşabileceğiniz resmi Instagram adresim "fatiherdoganresmi"dir. Hepinize çok ama çok teşekkür ediyorum. Yorumlarınızı yazmayı unutmayın. Bana vakit ayırıp yazımı okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim. Haftaya tekrar sevgiyle buluşmak dileğiyle, sizleri seviyor, geçmiş bayramınızı bir kez daha kutluyorum. İyi ki varsınız. Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?