<div>Anlat bize, ey nur-ı hakikat, bizi kandır</div> <div>Anlat ki yalan, hepsi yalan, hepsi yalandır</div> <div>Anlat ki, adalet, medeniyet gibi sözler</div> <div>Derken, yine kan, yine kan, hak namına kuvvet</div> <div>Artık yeter, insanlığa insanlığı öğret!</div> <div>[Süleyman Nesib]</div> <div> </div> <div>Aziz okur, merhabalar!</div> <div>Bu günden itibaren arada bir bu köşeyi meşgul edeceğim.</div> <div>Niyetim kendi onulmaz dertlerimizi ve birbirine karışmış çözülemez gibi görünen sorunlarımızı dile getirip canınızı sıkmak değil; bizden ve biz olan her şeyden uzak insanların, başka diyarların sıkıntılarını sıralamak!</div> <div>Bununla birlikte bazen gözümüze bir diken gibi batan, zihnimizi bulandıran ve vicdanımızı kroşelerle sarsan bize ait birtakım falsoları da ipe dizip kamu âleme faş ederiz belki.</div> <div>Kimi zaman hakikat atını eğip bükerek tavlalara tıkayacak; kimi zaman da rengârenk boyalarla boyayıp başka bir kılıkta meydanlara salacağız.</div> <div>At da bizim, meydan da.</div> <div>Keyfimizden ödün verecek halimiz yok.</div> <div>Amma velakin…</div> <div>“…zayıfsan hile düşüneceksin.” diyor Deli İbram. “Hile zayıfın dostudur!”</div> <div>Deli İbram’ın tembihini de kulak ardı etmeyeceğiz.</div> <div>Yani önce ihtiyat.</div> <div>Doğrusu maksadım, dert ve keder dolu hayata el ense çektirmeye çalışan siz kıymetli okuyuculara biraz nefes aldırmaktır sadece.</div> <div>Bir bardak soğuk su ikramı gibi düşünün burayı. –isteyene ekşi ayran da olur tabi.</div> <div>Yine de belirtmeden geçemeyeceğim…</div> <div>Tabiatımda olan şey değil belki, ama hakikatin mayasında tam olarak bu var: Rahatsız etmek!</div> <div>Gardımızı alıp peşinen söyleyelim de canımız sıkılmasın sonra.</div> <div>“Kabahat benim değil yani.”</div> <div>Demem o ki…</div> <div>Gün gelir vurun abalıya nidası işitirseniz eğer, varacağınız menzil belli!</div> <div>***</div> <div>Bu herkesin üstüne farz mıdır bilmem ama…</div> <div>“Her doğru, her yerde ve her zaman söylenmeli!”</div> <div>Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli yani! Değmekle kalmamalı, onu mekân bildiği sulak alandan da kaçırmalı!</div> <div>Gündelik işlere kendimizi kaptırıp asıl irdelememiz gereken ve canımızı sıkan şeylere karşı olan bilinçli feragatimizden ötürü…</div> <div>Bir yalanın içinde, yabancısı olduğumuz duygularla, kendimizi tanımadan ve yüzümüze tam oturmayan bir gülümsemeyle yaşıyoruz.</div> <div>Bırakalım yağız hakikat, meclislerde özgürce koştursun.</div> <div>İşte bu yüzden…</div> <div>Kendimize yeniden saygı duymak adına elimizde tuttuğumuz çomağı, gelecek tehlikeyi bilerek ve korkmadan hakikat kovanına sokmalıyız!</div> <div>Evet, aziz okur!</div> <div>Önce ihtiyat demiş miydim?!</div> <div> </div>